A4 Hücumu, Sinan Oğan Faktörü ve Türkiye Azerbaycan İlişkileri
Sabah gazetesi yazarı bir yazı yazdı: koskoca Karabağ FK taraftarları A4 kağıtta dosya içerisine koyarak fanatı oldukları kulübün adını sergilediler. Kardeşim, ezik, komik dedi xub, bu adamın yanlışı ama koskoca Azerbaycan’da pankart basmağa paramı yok? Adamın yanlışı neymiş bizim kusurumuzu yüzümüze göstermek. Taraftarlar takımın kostümünü yaptırmağa beş, on manat, lire, dolar bulunmadı mı? Taraftarlar, bir pankart için 30 manat toplayamadınız mı? Mevlut Tezel yazdı ortalık karıştı, ben yazıyorum vallahi de billahi de, komik ve ayıp bir şey bu yaptığımız, inanın! Dünyaya A4 le mi çıkıyoruz. Aha, burda dur, sen kim olursun da bize komik dersin, devlet bir destek vermedi itirazında buluna bilirsiniz. O zaman söyleyin bana dünyanı hayrette koyan ve dünyanın hiçbir yerinde benzeri olmayan Azerbaycan düğünlerine devlet mi destek veriyor? Sandalyenin biri en fakir kişinin düğününde 50 doları aşıyor. Siz de A4 le meydana çıkıyorsunuz.
BU işin şurası. Bir yolu yöntemi var sevgi nümayiş ettirirken bele durumlara düşmemeyin. Onu da Azerbaycan medyasında Nicat Hüseyin Dağlar yazmış bulun okuyun.. Men başka konuya gelim.
Mevlut beyin yazısından derhal sonra yani bizim sitede haber manşet olduktan tam 28 dakika sonra sabah gazetesi yazıyı duvarından aldı. Ertesi gün yazarımız Şebnem Karslı gazetenin ofisine davet edildi ve Mevlut bey dikkatsizliği için özür diledi. Bu kata büyük bir yazı yazacağını söyledi. Onun adına sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan Ermenilere övgü yağdıran twt hakkında i,se kesinlikle haberim yok fotoşop, birileri bu dikkatsizlikten olay çıkarmak istiyor dedi.
Kimdir bu birileri. Sinan Oğan’ın ismini söyledi Mevlut tezel. Sabah gazetesi Ak parti yakını bu malum. Sinan Oğan Türkiye düşmanı bunu da bizim Azerbaycan’a bele özel ve A4 kagızı büyüklüğünde alfabe ile yazıp koreografimi yapak. Adamın ettikleri göz önünde. Azerbaycan adına Türkiye’de bir Sinan Oğan gibi sesimiz var deyenlere de sözüm; tepemin tasını attırmayın bu kadar saf olamazsınız. Adamın Azerbaycan deye bir avantajı vardı kullandı geldiği noktaya kadar tırmandı ve bitti. Maskeler yırtıldı, perdeler açıldı ve Sinan Oğan çıplak kaldı. Aksini iddaa eden varsa oturak yüz yüze açarız sandığı dökelim pamuğu. Sian Oğan Azerbaycan’ın Eli Kerimli’si o kadar. Ben dünyada bir birinin benzeri olan böyle siyaset ikizi görmedim. Şimdi benim işim ne Mevlut bey, ne Sinan Oğan. Benim işim bizim kör kötük siyasiler. Gece durmuşlar pankart filan almış Sabah gazetinin karşısına toplanmış ve protesto sergilemişler. Kardeşim o pankartlarla Karabağ’ın oyununa getseydinde çocuklar A4 lerle maça katılmasaydılar. Kardeşim, sen bu olayın heç mi farkında değilsin ne zaman Türkiye Azerbaycan ilişkilerinde bir adım atılır hep olay, hep olay. Dün İlham Aliyev gitti, yarın Erdoğan’ın seferi var. Bu ne kafa, be ne politika. Başkanı kim diye Azerbaycan’da en faal siyasilerden soruyorum Bütün Azerbaycan Ocaklar’ını tanımıyor. Kardeş, bu yemek sana dokunur, git başka bahçede eylen, tamam mı. Neyin kafasını yaşıyorsunuz? Neymiş, Mevlut Tezel özür diliyorken Karabağ halkı yazmış. Siz Türkiye Türkçesini anlamırsınızsa sora bilersiniz. Türklerde benim evimin adamları ifadesi yerine hep hane halkı denilir. Özellikle Erzurum yöresi bu ifadeyi kullanır. Mevlut Tezel de Erzurumlu sanırım o yüzden kendisini o eve ait bildiğini belirtmeye çalışmış ve hop dilinden bağlanmış. Yani Sinan Oğan’a yeni fırsat. Ne edip ne yapıp iki ülke arasında bayrak olayına benzeri yeni bir olay çıkartmak. Neden? Çünki Ramazan bayramı arafesinde Bakü’ye sefer etti ve eli boş geri döndü. Ne yapak şimdi size A4 le her kelimenin anlamını mı yazıp koreografi yapak.
Ha, siz fursat bu fursat kendimiz öne çıkarak, gazetelere manşet olak dersiniz bu başka olay ama politika böyle kıvırmaları sevmiyor. Benden demesi. İsmini Google.com arama sitesinden bele öğrenemediğim Bütün Azerbaycan Ocakları başkanı kardeş.
