Rahima Mahmut’a ‘Örnek Çeviri Ödülü’

0
2167

 MUSTAFA KÖKER

LONDRA

Hayatını İngiltere’de sürdüren Uygur sanatçı ve aktivist Rahima Mahmut’a English Pen tarafından ‘Örnek Çeviriödülü verildi.

Uygur yazar Söyüngül Chanisheff’in Çin’de 1958 Sağcı Devrim ile 1966 yılında yapılan Kültür Devrimi sürecinde, kendisinin ve rejimin baskısı altında yaşayanların dramını anlatan, ‘The Land Drenched in Tears’ (Gözyaşında Islanan Toprak) kitabını İngilizceye çeviren Rahima Mahmut, English Pen’in “Örnek Çeviri” ödülünün sahibi oldu.

Üniversite çağındayken, 1989’da Pekin Tienman meydanı direnişine katılan, bir dönem öğretmenlik yapan ve petro kimya mühendisi olarak çalışırken, Uygurlara’a yönelik katliam ve  baskıların artması nedeniyle Doğu Türkistan’ı terketmek zorunda kalan Rahima Mahmut, 2000 yılında geldiği İngiltere’de Lancaster Üniversitesi’nde yaptığı masterin ardından activist olarak İngiltere’de yaşamaya başladı.

Kitabın yazarı Söyüngül Chanisheff (sağda) ve çevirmen Rahima Mahmut…

Aynı zamanda ses sanatçısı olan ve İngiltere’de faaliyet gösteren Uyghur Ensamble Müzik Topluluğu’nun kurucusu ve solisti olan Rahima Mahmut, dünyanın birçok ülkesinde verdiği konserlerde Uygur müziği ve kültürünü şarkılarıyla tanıttı.

Kitap ve çeviriyle ilgili Eurovizyon’a bilgi veren Mahmut, Doğu Türkistan davasını ve Uygurların insan hakları mücadelesini her platformda savunduğunu hatırlatarak, 2011 yılında Uygur – Macar Per ortak konferansı için gittiği Budapeşte’de kitabın yazarı Söyüngül Chanisheff ile tanıştığını ve o zaman tercüme etmeye karar verdiğini kaydetti.

Daha sonra kanser hastalığına yakalandığı için tercümenin geciktiğine işaret eden Mahmut, “İsmini duymuştum ama kitabı görmemiştim. Macaristan’daki konferansta Süyüngül hanım ile tanıştım. Kitabı 10 senede tamamladığını anlattı ve Batılı ülkelerin Doğu Türkistan konusunu ve Uygurların yaşadığı dramı bilmediğini belirterek, kitabının İngilizceye çevrilmesi için mütercim aradığını söyledi. Toplam 670 sayfalık büyük bir kitap olduğu için zaman alacaktı ama önemli olduğunu bildiğimden kabul ettim. Tercüme devam ederken 2013 yılında kanser hastalığına yakalandığımda, ‘başıma bir iş gelirse oğlum, annem ve kitap ne olacak’ diye endişelenmiştim. Allah’a şükür kanseri yendim ve gecikmeli de olsa kitabın tercümesini 2015 yılında tamamladım” diye konuştu.

UYGURCA’DAN İNGİLİZCE’YE ÇEVRİLEN İLK VE TEK KİTAP

Rahima Mahmut, ‘Gözyaşında Islanan Toprak’ kitabının Uygurca’dan İngilizce’ye çevrilerek English Pen’in ödülünü alan ilk kitap olduğuna dikkat çekerek, birçok başvuru olmasına rağmen, 14 ayrı dilden 18 kitaba ödül verildiğini ve ‘The Land Drenched in Tears’ın da bunlar arasında yer aldığını kaydetti.

Mahmut, kitabı Hartfordshire Press’in basmayı kabul etmesiyle ödüle başvuru sürecinin başladığını, Rumi şiirlerini tercüme eden Raficq Abdullla gibi önemli bir otoritenin ‘reader raport’unu yazmasının ardından da English Pen’e teslim edildiğini anlattı.

KİTAPTA NE ANLATILIYOR?

Uygur yazar Söyüngül Chanisheff, ‘Gözyaşında Islanan Toprak’ kitabında, 1958 yılında üniversiteye girişinden itibaren başlayan rejimin baskıları, 1962 yılında Doğu Türkistan Halk Partisi’ni kurması ile devam eden ve 1963 yılında girdiği hapishane hayatı, ardından 1966 yılında yapılan Kültür Devrimi sonrasında, 1976 yılında Mao’nun ölümüne kadar kendisinin ve rejimin baskısı altında yaşayanların hapishanelerde, çalışma kamplarında yaşadıklarını aktarıyor. Söyüngül Chanisheff kitapta, 1980 yılında ailesiyle birlikte Avustralya’ya göç edinceye kadar geçen göz hapsi süresi ile sadece Uygurların değil, baskı ve zulme maruz kalan farklı etnik kökenli binlerce masum insane ve din adamlarının hayatta kalma savaşını, yani bir milletin dramını konu ediniyor.

RAHİMA MAHMUT, ÖDÜL İÇİN NE DEDİ?

Rahima Mahmut, English Pen’in ‘Örnek Tercüme’ ödülünü çok önemsediğini belirterek sözlerini, “hayatım boyunca bütün çabam ve yaptıklarım sadece Uygur Milli Davası içindir. Söyüngül hanım benim kahramanımdır. Çünkü onda, ne kadar zor olsa da kararlılık ve sönmeyen bir umut var. Elinde hiç bir imkan olmadığı halde hapishane ve çalışma kamplarında yanındaki insanlara umut veriyor. Cesaret veriyor. Kendisine işkence yapanlara bile kızmayıp, ‘onlar, sistemin mağduru’ diyerek hoşgörüyor. Bu çok ciddi bir duruş. Ve Çin’de yaşananları Batı’da yaşayanların bilmesi, anlaması, görmesini sağlayacak” diye tamamladı.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.