15 Temmuz Rezaleti

15 Temmuz Hem De Vefadır

O gece şehadete koşan vatan evlatları en anlamlı şekilde yad ediliyordu coşku ve hüzün bir aradaydı.

‘Son sayfa’ sosyal medyasında Gülay Alpagut’un Edirne 15 Temmuz Şehitlerini anma töreninden yazdığı küçük bir yazı ’15 Temmuz hem de vefadır’ notu ile devam ediyor. 

‘Edirne Valimizin konuşması sonra saygı duruşu, Kur’an tilaveti, selaların okunması ve il müftümüzün duası cümle şehitlerimize ulaşmıştır İnşallah. Yaptığımız duaların akabinde sahneye çıkan sunucu, şimdi de ”15 Temmuz anma törenimiz fasıl ile devam ediyor” dediğinde benimde bulunduğum insanların olduğu kesimden şaşkınlık ifadeleri duyulmaya başlandı. Neyse, dinlemeye başladık fasılı ama belki de beklediğimiz gibi değildir hani 15 temmuz şehitlerini anıyoruz ya ona uygun bir şeydir diyerekten… Ama maalesef ki sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu. Meyhane fasıl müzikleri duyuldu resmen.

Olanlara ilk önce bir anlam veremedik. Kendime kızdım, olmazdı bu denli bir akıl tutulması yaşanmaz derken bir şarkı duyuldu. ”Ah bu gönül arzu eder seni, seni yar şarkısı çalındı.” Ben her an bir karışıklık ve mödahaele edilir düzelir diye düşünürken ardından ikinci bir şarkı ”bülbülüm altın kafeste öter aheste ahaste” çalmaz mı?
Gözlerim doldu, kabullenmek mümkün değil doğrusu.’

 Yazar ; ‘ Özür dilerim dedim tüm şehitlerimizden gözlerim dolu dolu en küçük şehidimiz Halil İbrahim den babası ile ölüme koşan Abdullah Olçok özür dilerim. Affet bizi!! Yine, hain kalkışma sonrası 30 kurşunla şehit olan Ömer Halis Demir… sizlere olan minnetimiz, özlemimiz dile gelecekti, sizlerin kazandığı zafer kutlanacaktı ama böyle olmamalıydı

Rezillik evet, tam manasıyla bir rezillikti bu. Çevremden gelen seslere kulak kabarttığımda ”Bu nedir meyhaneye çevirdiler burayı diyen birkaç beyefendi de eşini ve çocuklarını yanına alarak alandan uzaklaştı. Gözlemlemeye devam ettim, birkaç dakika bekledim olduğum yerde öylece. Aynı tepkiler ile bir sürü insan nöbet yerinden ayrıldı maalesef

Evet, Edirne’de bu yaşananlar tam bir rezillikti. Çok mu zordu halkımıza günün anlam ve önemini daha iyi anlatacak birkaç isim getirmek… Gazilerimizi alanlara davet ederek onları onure etmek….

Şu vardı ki bu 15 Temmuz anma etkinlikleri, sadece isim olarak 15 Temmuz’u anma etkinliği olarak kaldı hafızalarımizda Sonrası tam da bir Kırkpınar güreş şenliklerinin devamıydı. Evet, bu etkinliği düzenleyenlerin tüm şehit yakınlarına özür borcu var. Ve bir de tabiki halkımıza, gazilerimize…

Bizler de 15 temmuz gibi bir geceyi yaşamış insanlarız. 15 Temmuz akşamı, sela seslerini duyduğumuzda tekrardan bir yıl önceki anlara gittik. Sizler, bizlerin manevi duygularını nasıl bir fasıl müziği ile adeta öldürürsünüz. Sizlerin de bize birer 15 Temmuz ruhu borcunuz var. Bizleri bu denli bir manevi çöküşün içine itmeye kimsenin hakkı yoktur, olamaz da.’

Yazar hanımın feryadını bundan sonraki yıllarda ve 15 Temmuz etkinliklerini düzenleyenler, organize edenler duyacak mı acaba?