’20 Yanvar’ katliamı 26 sene önce dış basında ve Mirza Hazar’ın sesi

0
2286

KGB’nin “Alfa” grubu 19 Ocak’ta saat 19.27-de Azerbaycan Televizyonu’nun enerji bloğunu bombaladı, ülkede televizyon yayınları durduruldu, basın susduruldu. Azerbaycan dünyadan izole edildi. İşte bu trajik anlarda uzaklardan “Azatlik Radyosu” nun, Mirza Hazerin muhteşem sesi Mihail Gorbaçov’un Medya ablukasını dağıttı.

Şair ve yazar Melahat Ağacankızı o günleri kendi anılarında şöyle tarif ediyor: “İyi hatırlıyorum 20 Ocak gecesi tüm yakınlarımız bir odaya yığışmışdı. Büyük oda insanlarla dolu olsa da hiç kimse konuşmuyordu. Kadınlar sessiz ağlıyorlardı, erkekler bakışları ile yeri yarmak istiyorlardı -Yerə girmek için! Kardeşim radyo kanallarini ariyordu .Ve radyodan Mirza Hazarin sesini duyunca, bana öyle geldi ki, herkes nefesini yuttu, ama herkes dirildi. 20 Ocak gecesi – Mirza Hazarın sesi – harikaydı! Belki ağlaşmadan boğulan hava – Mirza Hazar’ın sesi ile hıçkırıyordu! Mirza Hazar – 20 Ocak’ta ölmekte olan Azerbaycan halkına Allah’ın bahşettiği ilahi sesi ile umut verdi. Bir günde bir yüzyıla beraber iş gördü. O ses milleti mezardan çıkardı. Dirilere şehit övladlarını gömmek için güç verdi “.
 
‘Azadliğ’ın 20 yanvardakı ilk programı hem Azerbaycan’da, hem de dünyanın her yerinde azerbaycanlıları ve kamuoyu uyandırdı. Dünya Azerbaycanlıları ayağa kalktı. Protestolar başladı. Moskova gizli Bakü operasyonunu sakin bir şekilde sona erdiremedi.
Sovyet sistemi ne kadar kapalı olsa da, yabancı ülkelerin medya kuruluşları, yayın organları Azerbaycan halkının başına getirilen bu korkunç felaketten haber tutarak kendi düşüncelerini aktarmiş, kendi pozisyonlarını bildirmişlerdi. Dünya basınında 20 Ocak faciası hakkında yazılan bilgiler hacimce küçük olsa da, menaca, aslında çok dolgundur. Sözler, düşünceler gerçeği temsil ediyor.
***

Bu vahim askeri operasyonu 70 yıllık imparatorluk esaretinden kurtulmak için ayaklanmış Azerbaycan halkının coşkun mücadele azminin imperatorluğun kalbinde yarattığı korku xofunun sonucu olarak izah edilebilir. Ordunun şehre saldırısı sırasında masum insanların hunharca kurşuna dizilmesi, tankların adamları kendi tırtılları altında ezip geçmesi, kışın soğuk gecesinde tongalların çevresinde  ısınan sivil Azerilerin üzerine saldırıya geçerek cesetlerini tanınmaz hale getirmesiyle tüm dünya kamuoyu tarafından nefret ve öfkeyle karşılanmalı ve pislenmelidir.
The Guardian gazetesi, 22 Ocak 1990.

***

20  ve 21 Ocak’ta düzenlenen yürüyüşler, 22-de düzenlenen toplu cenaze töreni her türlü mitingleri yasaklayan olağanüstü duruma karşı açıktan açığa meydan okumaktır. Şehitlikte düzenlenen cenaze töreni “Moskova” otelinin üst katlarında yerleştirilmiş özel güvenlikçiler ve keskin nişancılar tarafından dikkatle takip ediliyordu. Tüm sert engellere ve tehlikeli önlemlere rağmen, gayretli ve onurlu insanlar şehitlerin anısına layık cenaze töreninin yapılmasını başardılar. 

Los Angeles Times gazetesi, 23 Ocak 1990.

***

Azerbaycan’daki askeri operasyondan 10 gün sonra Sovyet yönetimi arasında ciddi ihtilafın olduğu ortaya çıktı, bu ise Sovyet yapısının Ana sütunlarının yerinden oynaması demektir.

The Times gazetesi, 29 Ocak 1990.

***

Bakünün işgalinden sonra kendi toprağına bütün varlığı ile bağlı olan her bir Azerbaycanlı’nın kalbinde Moskova ve Mihail Gorbaçov’a karşı müthiş bir nefret duygusu oluşmuştu.Bir zamanlar Rus İmparatorluğu’nun sömürgesi olan Azerbaycan şimdi kendi egemen ve demokratik haklarını alıyor. Kendi özgürlük ve bağımsızlığı için mücadele ediyor.Şimdi adi satıcıdan tutmuş iktidar mensuplarına  çocuklu-büyüklü herkes farkındadır ki, Moskova kendi haklarının  savunmak için ayaklanmış halkı susturmak için Bakü’ye Ordu yeridib, masum kanlar döküp. 

The New York Times gazetesi, 18 Şubat 1990.

 

 

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.