‘İran sadece savaşı ve Azerbaycan arazilerinin işgalinin durdurulması için Yakup Memmedov ve Ter Petrosyan’ı Tahran’a davet etmişti.’
Afşar Soleymani: İran her daim Azerbaycan’a askeri, ekonomi ve manevi katkıda bulunmuş.
Afşar Soleymani. 2003-2006 yıllarına İran İslam Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’da Büyük Elçisi.
- İran İslam Cumhuriyeti Maraga kentinde doğdu. Baba askeri personel olduğu için 5 yaşlı Afşar Sarap, oradan da Erdebil şehrine taşınır.
Tahran Şehid Beheşti Üniversitesi’nde Siyasi Bilimler Bölümü’nde eğitim görmüş.
Siyasi Bilimler üzere Felsefe Doktoru’dur.
Tahran liselerinde hocalıkla başlayan faaliyeti İİC’nin Savunma Bakanlığı’nda devam etmiş; Dış İşleri Bakanlığında ve İİC’nin Ukrayna ve Azerbaycan Büyük Elçiliklerinde çalışmış. Seyit Muhammet Hatemi iktidarında Azerbaycan’a Büyük Elçi gönderilmiş, Ahmedi Nejad hakimiyetine itiraz olarak görevinden istifa etmiştir.
İran- Amerika ve İran- Azerbaycan ilişkilerinden bahis eden 2 kitabın müellifidir.
Evlidir. 2 evladı var.
I Bölüm
Hocalihaber- Kebuter Hakverdi:
– Sayın Soleymani, İran İslam Cumhuriyeti’nde Azerbaycan dilinde eğitime izin verildi. Bunun sebebi nedir? İnsan hakları mı, ulusal baskı mı, hümanizm mi?
Afşar Soleymani:
-Iran İslam Cumhuriyeti’nin Anayasasının 15. maddesine ana dilinde eğitim şartı var. Ama kurallara uyulmuyor, kanun icra olunmuyordu. Nedeni ülkenin tehlikesizlik sistemine bağlanırdı. Bazı rehber şahıslar düşünüyorlardı ki; ana dilinde eğitim ğlkeni riske sokmaktır. Ana dilinde eğitim yeni talepler ortaya çıkarır. Bence bu adım ana dilinde eğitim İran’da birliği sağlar ve ülkenin arazi bütünlüğünü güçlendirir. Çünkü ahali razı kalır. Bu meselede, özellikle de İran Türklerinin sayıların ve istidatların vurgulamak istiyorum. Bu toplumun kalitesi ve gücü onları İran’ı savunanların önünde yer almasına sebeptir. Meşrüte İnkılabı ve İrak- İran savaşında Azerbaycanlıların büyük, inkar edilmez ve faydalı rolü olup. En fazla sayıda şehidi Azerbaycanlılar vermiş. Ama rehberlikten bazı şahıslar düşünüyordular ki; Azerbaycan dilinde eğitim fars dilini kötü etkiler. Tarihi süreçle bu problem yoluna koyuldu nihayetinde.
K.H:
– Azerbaycan’da çalışmış bir diplomatsınız. Bir asırdan artık zaman diliminde yapılan baskı ve uygulanmış sistem hiç bir Azerbaycanlının hafızasındaki parçalanmış Vatan anlayışını silemedi. Siz nasıl görüyorsunuz, tarih bize haksızlık etmiyor mu?.
A.S:
-Aslında tarihi incelesek Azerbaycan Türkleri ayrılıplar ve onların 4’den biri Azerbaycan Cumhuriyeti sakindirler. 4’den 3’ü İran’da yaşıyor ve İran vatandaşıdır. Bunların yakın olması için her iki devletin çeşitli sahalarda uluslararası projeleri olmalıdır. Artı sadeleşmiş gediş geliş, müşterek programlar, özellikle kültürel ve ekonomi sahada gelişmeler, sınır civarında Pazar meydanlarının yaratılması, geçit noktalarının artırılması ortak projelerin hayata geçirilmesi günün talebidir.
K.H:
– İran Müslüman ülkesi olduğu için hep kendimizden biri sayılmış. Ama Karabağ konusunda Ermenistan faydalandı, destek gördü. Azerbaycan göğsünden itildi. Uzun zaman bunun acısı yaşandı en yakın komşumuzla. Hatta Şuşa’nın işgalinde Tahran’ın eli olduğu ithamları da gündeme taşındı.
A.S:
–İran-Ermenistan ilişkileri var ve bunu inkar etmek olmaz. Ama İran her daim Azerbaycan’a askeri, ekonomi ve manevi katkıda bulunmuş. Katkımız daha fazla ola bilirdi ama karışlıklı itimat yeterince olmadı için fazla ireli gitmek olmadı. Şuşa’nın işgali ise Rusya ve Azerbaycan’da Rus 5. Harbi bölümünün ‘hizmetleri’ idi. Burada İran devletinin adını geçmesine sebep o tarihte Tahran’da yapılan Azerbaycan- Ermenistan görüşüdür ki; İran sadece savaşı ve Azerbaycan arazilerinin işgalinin durdurulması için Yakup Memmedov ve Ter Petrosyan’ı Tahran’a davet etmişti.