Yenişafak yazarı Tamer Korkmaz, FETÖ’cü askerlerin 15 Temmuz günü darbe girişiminde bulunmasının ardından ABD’de bulunan Terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in bunalımda olduğunu yazdı. İşte Korkmaz’ın yazısından satırbaşları: O formdan annesinin adının “Rabin” olduğunu öğreniyoruz! Halbuki, annesinin ismi “Refia” olarak biliniyor. Refia değil “Rabin” diye beyan ettiğine göre annesinin asıl adı budur. Bu belge ilk kez yayınlandığında; Paralel Medya, Gülen’in annesinin isminin “Refia” olduğunda ısrar etmiş, ağzını bozarak hakikati gizlemeye çalışmıştı. “Rabin” Yahudilerce “kutsal” sayılan isimlerden birisidir! Mister Gülen’in annesinin Müslümanların asla kullanmayacağı bir isme sahip olmasının sebebi nedir? Gülen, annesinin gerçek ismini bundan otuz yıl önce Pasaport İstek Formu’nda beyan ettiğinde Türkiye kamuoyunda pek tanınan ve bilinen bir sima değildi. Aradan geçen bunca yıllık sürede hem kendisi hem de Paralel Yapı annesinin ismini itina ile gizledi. “Refia” ismi ile “Rabin”in üzerini örttüler. Bu mevzuda “çekindikleri hususun” ne olduğunu öngörmek hiç de zor değildir. Fetullah Gülen’in annesi Rabin, “Edirne Müdafii” olarak da bilinen Mehmet Şükrü Paşa’nın ailesindendir. “Şükrüpaşazadeler” diye anılıyorlar.
YAHUDİ OLDUĞUNA DAİR CİDDİ İDDİALAR VAR
Mehmet Şükrü Paşa’nın (1857 Erzurum-1916 İstanbul) atalarının, yüzyıllar önce “İspanya’dan Türkiye’ye (Edirne) göç etmiş olan “Sefarad Yahudilerinden” olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Şükrü Paşa’nın Edirne’deki İkinci Ordu Birinci Fırka Topçu Komutanlığı’na atanmasından sonra Balkanlar’da “Osmanlı’nın içeriden yıkılması için savaşan” çetelerin azdığına dikkat çekenler, onun Ordu’daki seri yükselişi ile “masonluğu” arasında da bağlantı kurmuşlardır! Osmanlı Ordusu saflarındaki Sabetaycı ve de Mason locasına mensup subayların varlığı -dahası 19. Yüzyıl’ın sonlarından itibaren yaygınlaştığı- ayrıntılarıyla biliniyor. Mesela, 1901 ile 1908 yılının Nisan ayı arasında “Macedonia Risorta” locasında 188 kişinin tekris edildiğini; bunlardan 23’ünün Rumeli’de karargâh kurmuş olan İkinci ve Üçüncü Kolordu’nun üst rütbeli muvazzaf subayları olduğunu Angelo Iacovella’nın “Gönye ve Hilal: İttihat Terakki ve Masonluk” adlı kitabından öğreniyoruz. Macedonia Risorta Locası’nın matrikül listesinde yer alanlar arasında; Sultan İkinci Abdülhamit’e 27 Nisan 1909’da “tahttan indirildiğini” bildiren dört kişiden birisi olan Yahudi asıllı avukat ve siyasetçi Emmanuel Carasso (Emanuel Karasu) da vardır! (Zaman Gazetesinin yaptığı bir haberde Feto’nun yahudi ve ermeni kökenli olduğu iddiaları çürütülmeye çalışıyor)
YAHUDİ KURULUŞLARIYLA MÜNASEBETİ
CIA şeflerinden Paul Henze’nin yakın dostu Kasım Gülek’in aracılığı ile 1975 yılında mason locasına dâhil olan Mister Gülen’in ABD’deki önde gelen Yahudi kuruluşları ile münasebeti ise 1990’lı yılların ikinci yarısında gelişmiştir… FETÖ’nün “Kâinat İmamı!” 21 Mart 1999’da ABD’ye gitmeden bir yıl kadar önce 12 Mart 1998’de, İstanbul’da “Amerikan Yahudi Örgütleri Başkanları Konferansı” heyetini kabul etmişti. O dönemde üç günlük bir ziyaret için Türkiye’ye gelen Yahudi Liderler Heyeti, Ankara’da üst düzeyde kabul görmüş; Başbakan Mesut Yılmaz, TBMM Başkanı Hikmet Çetin ve Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’le görüşmüştü.
‘ÇEVİK BİR’E ÖVGÜLER SIRALAMIŞTI
Nisan 1997’de Refahyol’a “Beceremediniz gidin” diye seslenip darbecilerin safında yer alan Gülen, 28 Şubat sürecinde Çevik Bir’e yazdığı mektupta övgüler sıralamıştır. Fetullah Gülen Yahudi Liderler Heyeti ile buluşmasından kısa bir süre önce 9 Şubat 1998’de Vatikan’da Papa İkinci Jean Paul’ü ziyaret etmişti. Görüşme esnasında Papa’ya sunduğu mektupta aynen şöyle diyordu: “Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi misyonunun parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz…” Mister Locaefendi, Papa İkinci Jean Paul ile görüşmesinden tam dört ay evvelinde ise (9 Ekim 1997) önde gelen bir Yahudi örgütü olan ADL’in (Anti Defamation League) Başkanı Abraham Foxman ile İstanbul’da kucaklaşmıştır. Buraya dikkat; Vatikan’ın “Dinlerarası Diyalog” projesi, Yahudi örgütü ADL’in de “çok özel misyonları” arasındadır! FETÖ’nün Mister Locaefendi’si hem Hıristiyan hem de Yahudi liderlerle yıllar öncesinden beri bütün hücreleriyle işbirliği içindedir… Bu derin birlikteliğin hedefinde genel manada İslam, özelde de Bağımsız Müslüman Türkiye vardır! FETULLAH’A BUNALIM YAŞATIYOR Haçlı Siyonist Cephesi’nin İşgal Kuvvetleri Komutanı Gülen’in lokomotifliğindeki FETÖ; 15 Temmuz’da Türkiye’yi ele geçirmek ve eskiden olduğu gibi Batı’nın sömürge devleti/ülkesi yapabilmek gayesiyle kanlı darbe girişiminde bulunmuştur. Darbe kalkışmasının başarısızlığa uğraması, FETÖ ile birlikte İslam düşmanı Batılı devletlerin de büyük yenilgisidir. İşte bu devasa hezimet, “Rabin oğlu Fetullah”a fevkalade bir bunalım yaşatıyor. FETÖ elebaşısının yeni tehditler savurması bundan dolayıdır.
KADİR MISIROĞLU: “ANASI YAHUDİ BABASI ERMENİ”
Tarihçi Kadir Mısıroğlu da Fetullah Gülen’in anne tarafından Yahudi, baba tarafından Ermeni olduğunu ileri sürmüştü…