KİM BARBAR?-I.Yazı

0
1838

SON GÜNLER ORTADOGUDA GİDEN  SAVASLAR VE ISID TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KATLİAMLARI MÜSLÜMANLARA KARŞI BİR KOZ OLARAK KULLANILMAYA BAŞLANDI ..MÜSLÜMANLAR BARBAR OLARAK BELLI ÇEVRELER TARAFINDAN DÜNYADA LANSE EDİLMEK İSTENİYOR.PEKİ GERÇEKTEN MÜSLÜMANLAR BARBARMI?….

        BİR AZ TARİHE GİDELİM :

İstanbul, Fatih Sultan MehmeT komutasındaki Osmanlı Ordusu tarafından fethedildikten sonra üç gün içinde sükunet sağlandı. Ardından görkemli şenliklerle fetih kutlandı. Şenlikten sonra Fatih Sultan Mehmet askerin şehirde dolaşmasını yasakladı. Hızla şehir kontrol altına alındı. Rumların kendi dinleri ve gelenekleri ile yaşayabileceği duyuruldu. Fatih Sultan Mehmed Ortodoks Rumlara boş bulunan Patriklik makamına birini seçmelerini emretti.Fetih sırasında olumlu davranışları görülen Yahudi cemaatine havralarına sahip olma hakkı tanındı ve Haham’a iltifatlarda bulunuldu. Türk-Yahudi topluluğu Karayim Cemaati’ine Arpacılar Mescidi’nin bulunduğu yerde bir ibadethane tahsis edildi. Daha sonraları Ermeni Cemaati için de bir patrik tayin edilmiş ve cemaatler arası denge gözetilmiştir.
Ama biz birinci hacli seferine bakdigimizda Filistin’de her üç dinin mensupları barış ve huzur içinde yaşarken, Avrupa’daki Hıristiyanlar bir “Haçlı” seferi organize etmeye karar verdiler. Papa II. Urban 25 Kasım 1095 günü Clermont Konsili’nde “Kutsal Toprakları Müslümanlardan kurtarmak” çağrısı yaptı. Suriye veLübnan üzerinden sonra Filistin’e ve Kudüs’e varıb ve 1099 yılında Kudüsu kuşattılar, ele geçirttiler ve katliam gerçekleştirdiler. Gerek Anadolu’da ve gerekse Kudüs’de kadın, yaşlı ve çocuk ayırt etmeksizin Müslüman halkı kılıçtan geçiren Haçlılar hakkında, Avrupalı bir tarihçi, “akıl ve insanlıktan mahrum vahşi insanlar” ifadesini kullanmıştır.
Haçlıların önce Kudüs’ü işgal ederlerken 70 bin müslümanı kılıçtan geçirmesine rağmen, muzaffer bir komutan olarak karşılarına geçen Sultan Selahaddin, intikam alma yerine onlara iyi muamelede bulunmuştur.Haçlıların Müslümanlara yaptığı onca zulüm ve katliamlara rağmen onlara hoşgörü ile muamele eden Selahaddin Eyyübî, Kudüs başta olmak üzere, bölgede Müslüman-Hristiyan çatışması yerine barışı hakim kılmıştır.İngiltere Kralı Richard, onunla çarpıştığı günlerde, kendisinde gördüğü insani hallerden dolayı huzurunda saygı ile eğilmiştir. Kendisinden yedi asır sonra gelen Alman İmparatoru II. Wilhem de, Selahaddin Eyyübi’nin 1898’de türbesini ziyaret ettiği sırada, onun kabri üzerine konulmak üzere bir taç hediye ederken ona olan hayranlığını dile getirir…

 

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.