Bundan 25 yıl önce coğrafyamızda çekiç güç ve 36. Paralel olayları yaşandı. Bu, bölgemizde oluşan uzun vadeli ilk depremdi. Dalgaları giderek güçlendi ve bu günlere ulaştı. BOP (Büyük Amerikan Projesi) başında Saddam canından oldu. ABD Irak’ın kuzeyinde ve genelinde idareyi Kürt yöneticilere teslim etti. Araplar ikinci plana itildi. Kürt nüfusuna yakın Türk/Türkmenler Kerkük, Musul, Tuzhurmatu, Fellice ve Erbil’de yok edildi. Burada bir Türk kantonu kurulabilirdi.
Yöneticilerimiz gelişmeleri seyretti ve BOP eş başkanı olarak ortaklarımıza emelleri doğrultusunda yardımcı olundu. Arap Baharında Araplar 100 milyar dolar kaybettiler. Tek değişiklik, yönetimin ABD’yi daha çok seven Abdullah Hasan’dan, Hasan Abdullah’a geçmesi idi. Bununla birlikte Türkiye’nin kayıpları başladı.
Saraylarının avlusunda Kaddafi’ye çadır tahsis edenler, hatta Kaddafi’nin elini öpenler Kaddafi’nin petrolünü elinden almak için NATO öncülüğünde sonunu hazırladılar. Biz ise NATO’nun orada ne işi var derken, NATO hücumları için hava alanı tahsis ettik. En kötüsü Kıbrıs harekatında bize her çeşit savaş desteği sağlayan Kaddafi’nin katline ortak olduk.
Mısır olayları sırasında oluşan Rabia sevdası; Mısır, İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimini bize karşı şer odağına dönüştürdü. Bu ülkelerde ve Suriye’de elçimiz kalmadı.
Kol kola gezdiğimiz yılların Esat’ını birden Eset’e çevirdik ve bu ülke ile savaşın eşiğine geldik. Dikkatimiz Suriye üzerine yoğunlaştırıldı. Bize cambaza bak oyunu oynanırken, bir de baktık ki Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyindeki oluşuma benzer bir oyun ortaya çıktı. Burada 3-4 kürt kantonu oluşturuldu ve Rojova oldu bittisi gerçekleşti. Bu coğrafyada da Kürt’lerle eşit sayıdaki 3-4 milyon Türk, tarafımızdan terk edildi.
Suriye’de mezhep savaşı şeklinde gelişen olaylarda:
- Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu,
- İslami Cephe,
- Özgür Suriye Ordusu,
- Ulusal Koordinasyon Komitesi,
- El Nusra,
- Türk Tugayları,
- Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD) (silahlı gücü YPG) gibi değişik güçler yer aldı.
- Sonra da İŞİD denilen bir örgüt peydahlandı.
Bu arada yurt içi açılım programı gereğince; PKK teröristleri yurdu terk edecekti, etmedi. Gözlerimizin içine baka baka dağda olduğu gibi şehirlerde de çoğaldılar, örgütlendiler, silahlandılar, aldırış etmedik.
Kobani olayları başladı. Peşmerge, PKK, PYD, ABD ve İngiliz sürüleri bir 29 ekim günü (2014) Türk topraklarından geçirilerek İŞİD’e karşı savaşa başladılar. Amerika’nın her iki tarafa silah yardımı ile savaş 4 ay sürdü. Sonunda İŞİD Kobani’den çıkarıldı. Çok özel stratejik ortağımız Amerika, Suriye PKK’sı YPG’yi ortak ilan etti. Türkiye’nin israrla arzuladığı Amerikan, Alman ve Hollandalı füze avlayıcı Patdiotlar Adana Gaziantep ve Kahramanmaraş’a yerleştirildi. Suriye’den gönderilen füzeleri avlayamayan siyasi Patriotlar sökülerek geri götürüldü. Fakat Türkiye’yi koruyacağı ileri sürülen on bin km. menzilli Malatya/Kürecik füze kalkanı yerini korudu.
Patriotlar ve füze kalkanı
ABD ve AB’nin niyeti bizi Suriye ateşine yakıt yapmaktı. Esat’ın direnci nedeni ile ABD dış işleri bakanı Kerry, Suriye ateşini yine Esat Söndürür deyince işler iyice karıştı ve Türkiye de geri adım atmak zorunda kaldı. Amerikanın, eğit donat karşılığı İncirliği kullanıma açtık. Eğittiği Türkmenleri El Nusra’ya teslim etti.
PKK eylemlerini artırdı. Asker, polis, korucu şehitlerimizin sayıları her gün yürekleri dağlamaya devam etti. Şehirlerin ve yolların kontrolü PKK’nın eline geçmeye başladı. Sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri görev başı ederek üç bine yakın teröristi ve yuvalarını ortadan kaldırdı. Irak’ın ve Suriye’nin yarıya yakınını işgal eden İŞİD için tedbirler artırıldı.
Şimdi Amerika başta olmak üzere koalisyon güçlerinin Suriye’de kiminle savaştığı belli değil. Bize göre terör örgütü olan bir örgüt, Amerika ile müttefik. Terörist ilan ettiği IŞİD’e aynı zamanda her çeşit silah ve diğer yardımlarını esirgemiyor. Amerika güvenli bölgeye yanaşmıyor. Çok özel stratejik ortağımız soydaşlarımız Suriye Türklerine yardımımızı da engelliyor. YPG’nin ve Kürtlerin, hatta PKK’nın tüm isteklerini yerine getiriyor. Rusya terörist grupları bombalıyorum diyerek Türk’leri bombalıyor. Müttefiki olan İran’ın, Suriye’de ne kadar askeri olduğu belli değil. 50 yıldır hava ve deniz üsleri ile Suriye’de büyük bir güç halindeki Rusya için orada sınırı yok, orada ne arıyor diyebiliyoruz. Sanki Amerikanın bu ülkeye sınırı var.
Bu güçler ve terör grupları Suriye’deki varlıklarını sürdürebilmek için birisinden izin mi aldı ? Orada, kendi vatanlarında hayat hakkı tanınmayan Türklere yardım için biz kimden izin almayı bekliyoruz ? Müdahale için katledilmeleri mi gerekiyor ? Suriye’nin kuzeyine Kürtler sahiplenirken ve kantonlar oluştururken, neden kuşatılmamıza engel olmadık. Hatta bizi kuşatanlara hangi nedenlerle yardımcı olduk ? Neden Peşmerge’nin, PKK’nın, PYD’nin hatta beraberinde Amerikalı ve İngiliz askerlerin topraklarımızdan geçişine, bu geçiş sırasında kahramanlar gibi karşılanmalarına neden engel olmadık? Neden Türkler için de bir kanton kurmadık?
Göz göre göre emperyal güçler, bugün Kürtler aracılığı ile oluşturdukları, Ak denize açılan ve gelecekte kullanacakları Rojova koridorunu güçlendiriyorlar. Gelecekte Orta doğu ve doğu Akdeniz petrollerini pazarlayacakları yeni istasyonlar oluşturuyorlar. Suriye’yi pay ediyorlar ve burada Türk’e yer olmadığını bas bas bağırıyorlar.
Arzu edilen güvenli bölge Türk/Türkmen gönüllüler
Irakta ve Suriyede hep çok geç kaldık. Göz yumduk, aldırış etmedik. Teröristler şehirlerimizi silah deposuna çevirdiler, görmezden geldik. İhtilal provalarına kalkıştılar ağırdan aldık. Bari Suriyeli Türkler/Türkmenler konusunda kınamaları bir kenara bırakalım, derhal harekete geçelim.
Soydaşlarımızın canı malı ırzı söz konusu. Bugün Mit tırlarının engellenişini bahane edenlere sormalı, bu yardım Türklere gidiyor dendi de mi, ya da emniyet güçleri bu konuda bilgilendirildi de mi engellendi? Bu günden tezi yok tırlarımız oraya un değil, makineli tüfek, havan topu, uçaksavar ve savaşçı götürmelidir. Yoksa son pişmanlık fayda etmez.
Amerikalı eski asker aktivist Kenneth o Keefe diyor ki, Bizim Orta doğudaki en güçlü ortağımız El Kaide’dir. El Kaide; El Nusra’dır. Vahabi veya Selefilikle ilişkili IŞİD’dir. Bunlar CIA oluşumundan başka bir şey değillerdir. Mossad ajanları ve CIA tarafından eğitilirler. Putin’in yardımcısı Aleksandr Prokhanov ise, IŞİD’i Mossad’ın eğittiğini açıkladı. IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi’nin Amerikan senatörleri ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını yayınladılar.
Bölgedeki terörist başı Amerika’dır. Kendi icat ettiği teröristleri birbiri ile savaştırır. Katliamlar, nüfus hareketleri ve göçler ile bölge cehenneme döner. Sonra oraya demokrasi getirilir. Yanan yıkılan şehirler onarılır. Yeniden hayat başlar. Bu hayat Amerikan patentlidir.
Yeni ve çok önemli bir gelişmeyi daha bilmemizde yarar var. NATO güney doğumuza kendi damgasını vurmuş ve 25 yıl önce çekiç güç ile başlattığı oyunun sonuna gelmiştir. PKK isyanları da Amerikan oyunundan başka bir şey değildir. Yeni dünya düzeni aktörlerinin kurmayı planladığı sistem sayesinde Azerbaycan, İran ve Orta Asya kontrolleri altına girecektir.
Yeni petrol pazarlama tasarısı NATO’nun stratejik Kürdistan koridoru
Şimdi bölgemizde ve ülkemizde oynanan oyunların baş aktörü ve oyunlarının çeşitliliği herhalde anlaşılmıştır. Sanal tehditler ve tehlikeler bir tarafa bırakılarak, ülkemizin büyük bir felaketin hatta uçurumun eşiğine getirildiği durumu kavrayarak, tehlike bertaraf edilmelidir. Gerçekler ortadadır. Şu soruyu kendimize sormakta çok geç kalmış durumdayız. ACABA AMERİKA VE NATO’DA BİZİ KANDIRIYOR MU ?
Çok özel stratejik ortağımız ve NATO dostumuz Amerika, yıllardır topraklarımızda bir
Kürdistan kurma niyeti ile PKK terör örgütünü oluşturmuş ve işbirliği yapmaktadır.
Türkiye, aynı oyunla güneyinden de kuşatma altına alınmaktadır.
Ülkemizde Arap baharı benzeri oyunlar sahnalanmeye çalışılmaktadır.
- Amerikan, Hollanda ve Alman patriotları göz boyama amacı ile ülkemize kurulmuş, gerektiğinde kullanılmaması için de geri çekilmiştir. Bunun için de Türkiye büyük bir meblağ para ödemek zorunda kalmıştır.
- Türkiye’yi koruyacak diye Malatya-Kürecik’e yerleştirilen 10 000 km menzilli füzeler hakikaten Türkiye’yi mi, yoksa İsrail’i mi koruyacak ?
- Suriyeli muhaliflere veya Türkmen’lere eğit-donat karşılığı İncirliği kullanıma açtık. şimdi ABD uçakları burayı kullanıyor. Fakat yalandan eğitilen adaylar, El-Nusraya teslim edildi bir kısmı öldürüldü, eğitimlerinden vaz geçildi.
- Eğit donat Türkmen ve ılımlı muhaliflere iken, YPG’ye ve peşmergeye döndü.
- Güvenli bölge kurulması gerekiyordu, 3 milyona yakın Suriyeli, PKK ve PYD’liler ülkeye sokuldu.
- Şehirlerimiz intihar timleri, patlayıcılar ve dilencilerle doldu.
- ABD, YPG ile müttefik oldu.
- Suriye’nin kuzeyi Kürt kantonları ile donatıldı. Diğer kısımları ABD ve RUSYA tarafından paylaşılıyor. Türkiye dışlandı.
- Amerika ile ortaklaşa eğitip donatacağımız Suriye Türkleri şimdi ölümün eşiğine getirildi.
Saygıdeğer yöneticilerimiz, Suriye’de at oynatan devlet veya terör güçleri kimseyi kınamadı. Büyük elçileri davet ederek nota vermedi. Kimseye sormadan oyununu sahneledi. Çok geç olmadan herkesin yaptığı gibi hemen bugün soydaşlarımızı donat ve savaş düzenini al. Çünkü yarın çok geç olacak.