Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın iddialarını yalanlayarak, “Benimle çalışırken bunları konuşmadı, parlamentodan çıkınca böyle doğru olmayan ifadeler kullanması kabul edilemez” dedi.
Murat KELKİTLİOĞLU / SANTIAGO
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet Şili, Ekvador ve Peru’yu kapsayan Latin Amerika turunun ilk durağı olan Şili’ye önceki gün geldi. Erdoğan, Şili’nin başkenti Santiago’daki Türkiye büyükelçiliğinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, eski hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın Dolmabahçe’de yaşananlarla ilgili iddialarını yalanladı. İmralı Heyeti’nin burada Abdullah Öcalan’ın açıklamalarını okuması konusunda dönemin hükümetini uyardığını belirten Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “O televizyon programını izlemedim ama duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Âlâ, Mahir Bey var… Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, ‘Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz’ demiştim. Çünkü onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir.
DIŞARIYA RESİM VERİLMEZDİ
Sizler hükümetsiniz, onlar ise hükümetin muhatabı olamaz’ demiştim. Nitekim benim Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey, gerek Sadullah Bey’i zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Görüşme parlamentoda olurdu ve özel yapılırdı. Ne resim verilirdi, ne dışarıya açıklama yapılırdı. Ama Dolmabahçe’de öyle bir şeyin yapılmış olması, karşı tarafın hadiseyi bir mutabakat gibi lanse etmeye kalkması tabi çok ciddi bir yanlış olmuştur.
DÜRÜST BİR HAREKET DEĞİL
Dolayısıyla, bahsettiğiniz televizyon programında, kalkıp bundan benim haberimin olduğunun, bunun benim müsaademle yapıldığının iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Doğru bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir.”
Cenevre’de samimiyet olmalı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beşşar Esad’ın Suriye’de yeniden seçime katılmasının umut kırıcı ve sonuç vermeyecek bir plan olduğunu ifade ederek, Birleşmiş Milletler ve Batılı müttefikleri çözüm konusunda samimi olmamakla suçladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin ve BM’nin Beşşar Esad’a yönelik tavrını da eleştirdi: “Şu anda Suriye’nin içinde ve dışında olanların hepsi de bir defa, bir tehdidin altında. Bu tehdidin altında olan insanlar şu anda diyelim ki Bulgaristan’dan gelmiş göçmenler gibi kalkıp rahat bir oy kullanamazlar. BM’nin ben samimi davranacağına hiç inanmıyorum. Şu an Birleşmiş Milletler Cenevre’de samimi davranıyor mu? Şu anda bakın orada da yine samimi bir davranma biçimi maalesef yok. Göndermiş oldukları kişiler oralarda da işi farklı şekilde yorumluyorlar farklı şekilde bir yerlere çekiyorlar.”
YAKLAŞIM UMUT KIRICI
Koalisyon ülkelerinin PYD ve onun silahlı kolu olan YPG’yi muhatap almasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı, “İşte bu PYD’nin başındaki kişiyle (Salih Müslim) görüşme yapıp yapmadıkları bu noktada birçok görüş var. Yani perde arkası görüşmeler yapıldığı söyleniyor ve ondan sonra kendisinin oradan ayrıldığı ifade ediliyor. PKK Avrupa Birliği’nde ve ABD’de nasıl terör örgütü olarak kabul edildiliyorsa, PYD’nin de bir terör örgütüdür diye ilan edilmesi lazım. Bir YPG’nin de terör örgütüdür diye ilan edilmesi lazım. Ama bunu yapmıyorlar. Mevcut ortamda, Esed gibi ihanet içerisinde olan birinin önünü açmaya çalışmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. 2018 seçimlerine katılsın, tekrar kazanırsa kazanır, kazanmazsa kazananla yola devam edelim söyleminin riskli olduğu kadar umut kırıcı olduğu kanaatindeyiz.
Meclis’i terörize ediyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan bazı HDP’li vekillerin PKK yanlısı tutumu konusunda şöyle konuştu: “Kesinlikle anayasa neyi amirse, bunlar için bunu uygulamamız gerekiyor. Suç irtikap edenin dokunulmazlığın kalkması, ardından da yargılanması gerekir. Kürsü dokunulmazlığı suiistimal edilmemelidir. Ama bakıyorsun çıkıyor, Meclis’te konuşuyor. Öbür tarafta milletvekiliyle (HDP’li Faysal Sarıyıldız’a bağlanılması) telefon bağlantısı kuruyor. Böyle birşey olur mu ya? Parlamentonun tarihinde böyle bir şey yok. Yani, bunlar kürsüyü bile terörize ediyorlar. Kendi terörist amaçları için kürsüyü kullanıyorlar.” Erdoğan, savcıların söz konusu dosyaları elinde tuttuğunu belirterek, fezlekelerin de işleme konulması gerektiğini ifade etti.
Paralel yapıya karşı ortak çalışma yapılıyor
Ben talimatı verdim ve dedim ki, ‘Devletin bütün kurum ve kuruluşlarında, nereden ne istihbarat alıyorsunuz, hepsini inceleyecek, araştıracak, burada paralel devlet yapılanmasına yönelik kimler var, titizlikle inceleyecek, tespit ettikten sonra bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunacaksınız.’ Şu anda DDK bu çalışmaları başlattı. Sayın Başbakan’la da bu konuyu konuştum, dedim ki, ‘Başbakanlık Teftiş Kurulu’nu devreye sokun.’ Böylece koordinasyon içinde bir çalışma yapılacak, bu koordinasyon olmazsa arada kaçanlar olur. Şu anda da iki grup da çalışmalarını başlattı.
Sabırla hareket ediyoruz
Rusya’nın Türk hava sahasını ihlalini değerlendiren Erdoğan, “Ulusal güvenliğimizi korumak durumundayız. Bu çerçevede müdahale konusunda, biz şu anda sınır ihlali yapmadan müdahale ediyoruz. Yani ihlallere, top atışlarıyla, angajman kurallarıyla gereken karşılığı veriyoruz. Şimdi 23 saniyelik son ihlal esasen sadece Türk hava sahasının değil, NATO hava sahasının da ihlalidir. Ben Sayın Putin’le ilgili Dışişlerine talimat verdim. Eğer bu işi görüşmek isterse kendisiyle bu konuları görüşebiliriz dedim. Ama henüz oradan bir dönüş olmadı. Dolayısıyla sabırla, teenni ile bu işlerin üzerine gidiyoruz. Bizler, Allah göstermesin bir olumsuzluk yaşanmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
PYD koridoru olmaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ister Fırat Nehri tarafından isterse doğuda Afrin tarafından olsun, Azez-Cerablus hattına terör örgütü PYD’nin müdahalesine izin vermeyeceklerini belirterek, “Orada PYD terör örgütünün koridor oluşturmasına müsaade etmeyiz. Bizim, Suriye’dekiler de dahil olmak üzere Kürt kardeşlerimizle hiç bir problemimiz yok. Biz sadece PYD terör örgütünün koridor oluşturma girişimine karşıyız” dedi.
Obama ile fikir alış verişi
Suriye’de koalisyon güçlerinin tam anlamıyla İncirlik’te konuşlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gereken adımların atılmadığını ifade ederek, “Zaman zaman zaten oralardan çıkıp gereğini yapıyorlar. Ama biz bunun çok daha farklı bir noktaya doğru dönüşümünü arzu ediyoruz, onu bekliyoruz. Son yaptığımız görüşmelerin de katkısıyla mesafe kat edileceğini düşünüyorum. Cenevre görüşmelerinin ardından, Sayın Obama’yla da bir durum değerlendirmesi yapacağız.”
Bölge halkı memnun
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güneydoğu’daki gelişmelerde, gidişat iyi yönde. Vatandaş güvenliği sağlansın istiyor. Nitekim özellikle de Güneydoğu’daki vatandaşlarımız, ‘Aman bu işi bırakmayın. Bu işe kararlı bir şekilde devam edin’ diyor. Mesela bakan arkadaşlarımdan bölgeye gidenler var. Bölgeden dönenler var. Bir kısmıyla benim görüşmelerim oldu. “Hava eskiye kıyasla çok çok farklı” diyorlar. Elbette sıkıntı da yaşanıyor, şehit de veriliyor. Ama bu sıkıntıların arkasından bölgeye huzur gelecek. Terör örgütüne tüm bunların bedelini ağır ödetiyoruz. Ödemeye de devam edecekler.
Anayasa süreci 6 ay
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa yapım süreci konusunda 6 aylık bir süreç belirlendiğini ifade etti: Bu süre içinde temenni ederim ki mutabakat sağlanır. En azından mutabık kalınan maddelerde hiç olmazsa mutabık olan partiler burada el ele verir de oylarlarsa, iktidar partisi ile ana muhalefet olabilir, diğer partilerden biri olabilir, böyle bir karar verebilirlerse, en azından halka gitmenin yolunu 330’u yakalamak suretiyle elde ederler diye düşünüyorum. Çünkü halkın ben buna hazır olduğuna inanıyorum.
Milli bir başkanlık sistemi
Biz kendi gelenek, göreneklerimizi, birikimlerimizi masaya yatırarak, dünyayı da inceleyerek, bunu yapabiliriz. Türkiye olarak bizler, başka ülkelerdeki tecrübelerden de yararlanarak, kendimize ait bir anayasa yapabilecek kapasitedeyiz. Yerli ve milli bir anayasamız olsun istiyoruz. Sistemi sorguluyor vatandaş, şu an yüzde 55 yüzde 60 aralığında, henüz işin başında bu noktadaysa, halk bilinçlendikçe bu oran çok daha yukarı çıkacaktır. (Aksam)