Elektrik ve suya zam yağıyor

0
1658

SON aylarda elektrik ve suya yapılan zamlara vergi, dağıtım, kayıp-kaçak-atık bedeli gibi ilavelerin olması faturaları daha da şişirdi. 40 liralık bir elektrik faturası 77 liraya, 36 liralık su faturası ise 68 liraya çıktı. Belediyelerin çoğu suyu bedava veya düşük maliyetle temin ederken vatandaşa fahiş fiyattan satıyor.

 

Elektrik ve su faturalarına adeta zam yağıyor. Faturalara, tüketilen elektrik-su bedeli kadar ilave yapılıyor. Eklemelerle faturalardaki tutar zirve yaparken belediyelerin bedava aldığı su bile vatandaşlara fahiş fiyattan satılıyor. Ocak 2016 faturasına 36 lira su bedeli tahakkuk eden bir abone, vezneye gittiğinde atık su bedeli, şebeke yapım onarım parası, KDV gibi eklemelerle 68 lira ödüyor. Benzer durum elektrik için de geçerli. 40 liralık fatura dağıtım bedeli, vergi-fon, TRT payı eklemeleriyle 77 liraya çıkıyor.

Bazı belediyelerin su aldığı DSİ kaynakları ise suyun pahalı satıldığı ve bunun incelenmesi gereken bir konu olduğuna dikkat çekti. Elektrik üretiminde suyun payının yüzde 30’lara çıkmasına rağmen vatandaşa satış fiyatı sürekli zamlanıyor.

RAKAMLARLA DURUM

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre (TÜİK) (2014)   bin 396 belediye var. Bu belediyelerin içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verdiği nüfus sayısı ise 70 milyon 522 bin kişi. Belediyeler 70 milyonu aşan vatandaşın su ihtiyacını karşılamak için şebekeye baraj, kuyu, kaynak, akarsu, göl-gölet-deniz gibi kaynaklardan toplam yıllık 5,2 milyar metreküp su çekildi. İçme-kullanım amaçlı şebeke üzerinden yıllık 3 milyar 394 milyon metreküp (m’b3) su dağıtımı yapılıyor. Kişi başı tüketim için günlük şebekeye çekilen su miktarı ise 203 litre. TÜİK’e göre, şebekeye verilen suyun önemli bir miktarı kayıplara gidiyor.

BELEDİYELER SUYU BEDAVA ALIYOR

Elektrikte olduğu gibi su da vatandaşlara fahiş fiyattan satılıyor. Ancak belediyelerin büyük çoğunluğu suyu bedava veya çok düşük fiyatla temin ediyor. Bazı belediyeler içme suyunu DSİ barajlarından sağlarken bazıları ise nehir, kaynak, göletlerden temin ediyor. Ancak belediyelerin su maliyetleri çok düşük. DSİ (Devlet Su İşleri) kaynakları konuya açıklık getiriyor: Belediyeler eğer DSİ barajından su alıyorsa işletme giderleri ile ilgili bir maliyet taksimi yapılır, o miktarı öderler. Ama direkt dereden, kaynaktan veya doğal gölden su alıyorlarsa para ödemezler. Fakat genelde şebeke altyapıları çok eski, kaçak oranları yüksek. Buna rağmen su pahalı satılıyor.

ÜRETİMDE SUYUN PAYI ARTMASINA RAĞMEN FATURALAR ZAMLANDI

Elektriğin yarısının doğalgazla üretilmesi ve gazın pahalı ithal edilmesi, elektrik üretim maliyetlerini olumsuz etkiliyordu. Ancak Enerji Yönetimi, son aylarda üretimde kaynak değişikliğine giderek suyla elektrik üretimine ağırlık veriyor. Bu da elektrik üretim maliyetlerinde ciddi maliyet düşüşü anlamına geliyor. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre 18 Şubat’ta üretilen elektriğin yüzde 28,5’u (yaklaşık 3’te 1’i), HES’lerde (barajlı, barajsız) üretildi. Doğalgazla üretim ise yüzde 50’lerden yüzde 31’e geriledi. Üretimde suyun payının artması, faturalarda indirim anlamı taşırken Enerji Yönetimi 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere elektriğe zam yapmayı tercih etti. Bu ise vatandaşların pahalı elektrik tüketimi anlamına geliyor.

Elektrik ve su faturalarına adeta zam yağıyor. Faturalara, tüketilen elektrik-su bedeli kadar ilave yapılıyor. Eklemelerle faturalardaki tutar zirve yaparken belediyelerin bedava aldığı su bile vatandaşlara fahiş fiyattan satılıyor. Ocak 2016 faturasına 36 lira su bedeli tahakkuk eden bir abone, vezneye gittiğinde atık su bedeli, şebeke yapım onarım parası, KDV gibi eklemelerle 68 lira ödüyor. Benzer durum elektrik için de geçerli. 40 liralık fatura dağıtım bedeli, vergi-fon, TRT payı eklemeleriyle 77 liraya çıkıyor.

Bazı belediyelerin su aldığı DSİ kaynakları ise suyun pahalı satıldığı ve bunun incelenmesi gereken bir konu olduğuna dikkat çekti. Elektrik üretiminde suyun payının yüzde 30’lara çıkmasına rağmen vatandaşa satış fiyatı sürekli zamlanıyor.

RAKAMLARLA DURUM

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre (TÜİK) (2014)   bin 396 belediye var. Bu belediyelerin içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verdiği nüfus sayısı ise 70 milyon 522 bin kişi. Belediyeler 70 milyonu aşan vatandaşın su ihtiyacını karşılamak için şebekeye baraj, kuyu, kaynak, akarsu, göl-gölet-deniz gibi kaynaklardan toplam yıllık 5,2 milyar metreküp su çekildi. İçme-kullanım amaçlı şebeke üzerinden yıllık 3 milyar 394 milyon metreküp (m’b3) su dağıtımı yapılıyor. Kişi başı tüketim için günlük şebekeye çekilen su miktarı ise 203 litre. TÜİK’e göre, şebekeye verilen suyun önemli bir miktarı kayıplara gidiyor.

BELEDİYELER SUYU BEDAVA ALIYOR

Elektrikte olduğu gibi su da vatandaşlara fahiş fiyattan satılıyor. Ancak belediyelerin büyük çoğunluğu suyu bedava veya çok düşük fiyatla temin ediyor. Bazı belediyeler içme suyunu DSİ barajlarından sağlarken bazıları ise nehir, kaynak, göletlerden temin ediyor. Ancak belediyelerin su maliyetleri çok düşük. DSİ (Devlet Su İşleri) kaynakları konuya açıklık getiriyor: Belediyeler eğer DSİ barajından su alıyorsa işletme giderleri ile ilgili bir maliyet taksimi yapılır, o miktarı öderler. Ama direkt dereden, kaynaktan veya doğal gölden su alıyorlarsa para ödemezler. Fakat genelde şebeke altyapıları çok eski, kaçak oranları yüksek. Buna rağmen su pahalı satılıyor.

ÜRETİMDE SUYUN PAYI ARTMASINA RAĞMEN FATURALAR ZAMLANDI

Elektriğin yarısının doğalgazla üretilmesi ve gazın pahalı ithal edilmesi, elektrik üretim maliyetlerini olumsuz etkiliyordu. Ancak Enerji Yönetimi, son aylarda üretimde kaynak değişikliğine giderek suyla elektrik üretimine ağırlık veriyor. Bu da elektrik üretim maliyetlerinde ciddi maliyet düşüşü anlamına geliyor. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre 18 Şubat’ta üretilen elektriğin yüzde 28,5’u (yaklaşık 3’te 1’i), HES’lerde (barajlı, barajsız) üretildi. Doğalgazla üretim ise yüzde 50’lerden yüzde 31’e geriledi. Üretimde suyun payının artması, faturalarda indirim anlamı taşırken Enerji Yönetimi 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere elektriğe zam yapmayı tercih etti. Bu ise vatandaşların pahalı elektrik tüketimi anlamına geliyor.

Elektrik ve su faturalarına adeta zam yağıyor. Faturalara, tüketilen elektrik-su bedeli kadar ilave yapılıyor. Eklemelerle faturalardaki tutar zirve yaparken belediyelerin bedava aldığı su bile vatandaşlara fahiş fiyattan satılıyor. Ocak 2016 faturasına 36 lira su bedeli tahakkuk eden bir abone, vezneye gittiğinde atık su bedeli, şebeke yapım onarım parası, KDV gibi eklemelerle 68 lira ödüyor. Benzer durum elektrik için de geçerli. 40 liralık fatura dağıtım bedeli, vergi-fon, TRT payı eklemeleriyle 77 liraya çıkıyor.

Bazı belediyelerin su aldığı DSİ kaynakları ise suyun pahalı satıldığı ve bunun incelenmesi gereken bir konu olduğuna dikkat çekti. Elektrik üretiminde suyun payının yüzde 30’lara çıkmasına rağmen vatandaşa satış fiyatı sürekli zamlanıyor.

RAKAMLARLA DURUM

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre (TÜİK) (2014)   bin 396 belediye var. Bu belediyelerin içme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verdiği nüfus sayısı ise 70 milyon 522 bin kişi. Belediyeler 70 milyonu aşan vatandaşın su ihtiyacını karşılamak için şebekeye baraj, kuyu, kaynak, akarsu, göl-gölet-deniz gibi kaynaklardan toplam yıllık 5,2 milyar metreküp su çekildi. İçme-kullanım amaçlı şebeke üzerinden yıllık 3 milyar 394 milyon metreküp (m’b3) su dağıtımı yapılıyor. Kişi başı tüketim için günlük şebekeye çekilen su miktarı ise 203 litre. TÜİK’e göre, şebekeye verilen suyun önemli bir miktarı kayıplara gidiyor.

BELEDİYELER SUYU BEDAVA ALIYOR

Elektrikte olduğu gibi su da vatandaşlara fahiş fiyattan satılıyor. Ancak belediyelerin büyük çoğunluğu suyu bedava veya çok düşük fiyatla temin ediyor. Bazı belediyeler içme suyunu DSİ barajlarından sağlarken bazıları ise nehir, kaynak, göletlerden temin ediyor. Ancak belediyelerin su maliyetleri çok düşük. DSİ (Devlet Su İşleri) kaynakları konuya açıklık getiriyor: Belediyeler eğer DSİ barajından su alıyorsa işletme giderleri ile ilgili bir maliyet taksimi yapılır, o miktarı öderler. Ama direkt dereden, kaynaktan veya doğal gölden su alıyorlarsa para ödemezler. Fakat genelde şebeke altyapıları çok eski, kaçak oranları yüksek. Buna rağmen su pahalı satılıyor.

ÜRETİMDE SUYUN PAYI ARTMASINA RAĞMEN FATURALAR ZAMLANDI

Elektriğin yarısının doğalgazla üretilmesi ve gazın pahalı ithal edilmesi, elektrik üretim maliyetlerini olumsuz etkiliyordu. Ancak Enerji Yönetimi, son aylarda üretimde kaynak değişikliğine giderek suyla elektrik üretimine ağırlık veriyor. Bu da elektrik üretim maliyetlerinde ciddi maliyet düşüşü anlamına geliyor. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre 18 Şubat’ta üretilen elektriğin yüzde 28,5’u (yaklaşık 3’te 1’i), HES’lerde (barajlı, barajsız) üretildi. Doğalgazla üretim ise yüzde 50’lerden yüzde 31’e geriledi. Üretimde suyun payının artması, faturalarda indirim anlamı taşırken Enerji Yönetimi 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere elektriğe zam yapmayı tercih etti. Bu ise vatandaşların pahalı elektrik tüketimi anlamına geliyor.

http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=48126

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.