Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “PKK’ya bir cümlecik dahi aleyhte konuşmadan sürekli, ama sürekli Türkiye Cumhuriyeti’ne söz söyleyenleri mütakere döneminin işgal altındaki İstanbul’un sözde aydınlarının kalıntıları olarak niteliyorum” dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “PKK’yı eleştirmeden, devlete söz söylüyorlar’ dediği aydınları “Devlet yıkılırsa ne adaletten, ne gelecekten, ne refahtan, ne insan haklarından ne de aydınlık bir gelecekten söz edebiliriz” diyerek eleştirdi.
TAHİR ELÇİ’YE ÖVGÜ
Çorum Barosu, 64’ncü kuruluş yıldönümünde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun da katıldığı bir program düzenledi. Anitta Otel’de düzenlenen programda konuşan Feyzioğlu, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’den övgüyle söz etti.
Feyzioğlu şöyle dedi:
“Tahir başkan, görüşlerine katılırsınız, katılmazsanız, ama sağduyunun sessiydi ve burada silah istemiyoruz cümlesini kanlı terör örgütü PKK’nın utanmazca kazdığı hendeklerin önünde, kanasların ve keleşlerin gölgesi altında söyleyecek kadar cesur bir insandır. İstemiyoruz dediği silahlar o silahlardır. Siz bakmayın onun öldürülmesi ve cenazesi üzerinden birileri bir kısım propaganda yapmaya çalıştı. Önemsiyorum duruşunu. Çünkü bu duruş; 79 baro başkanının ve barolar birliğinin Türkiye’yi kenetleyen duruşudur. Her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz, hatta mümkünse çok farklı düşünelim. Ama birbirimizle aynı terimlerle aynı hususları anlayacak şekilde anlaşalım konuşalım. Birbirimizi dinleyelim, konuşalım. Konuşmazsak bu ülkeyi ayakta tutamayız. Birbirimize değer vermezsek birbirimizi en azından anlamaya çalışmazsak birliğimizi beraberliğimizi sağlayamayız.”
Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Metin Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Şunu hep birlikte söylemek zorundayız; devlet yıkılırsa herkes, hepimiz altında kalırız. Devlet yıkılırsa ne adaletten, ne gelecekten, ne refahtan, ne insan haklarından, ne de aydınlık bir gelecekten söz edebiliriz. O halde devleti yıkmak isteyen herkese her güce karşı dev vücut olmak zorundayız. Bu noktada kanlı terör örgütü PKK’ya bir cümlecik dahi aleyhte konuşmadan sürekli, ama sürekli Türkiye Cumhuriyetine söz söyleyenleri mütakere döneminin işgal altındaki İstanbul’un sözde aydınlarının kalıntıları olarak niteliyorum. Biz adalet mülkün temelidir diyen ve bunu iliklerimize kadar yaşayan avukatlar olarak devleti ayakta tutmanın mülke sağlam bir temel kazandırmanın vazgeçilmez şartının hukukun üstünlüğü olduğunu biliriz. O halde Türkiye’nin ve mesleğimizin en önemli sorunu hukukun üstünlüğünün sağlanmasıdır.”
Yusuf ÇINAR/ ÇORUM (DHA)