Dr, Mehmet Kum: ‘Bilgi her zaman en büyük güç olmuştur, olmaya da devam edecek.
Iğdır’da Aile Hekimi ve aynı zamanda kitap yazarı olan Dr. Mehmet Kum ve Iğdır İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik Merkeze bağlı Enginalan köyünün ilkokulunda 250 öğrenciye 250 öykü, masal, biyografi içerikli kitap dağıttı.
Dr. Mehmet Kum yaptığı açıklamada, maksatlarının çocuklara hayal dünyalarını zenginleştirmek, beyin gelişimini sağlamak, bilimsel akılcı düşünmelerine katkı sağlamak olduğunu belirtti. Çocuklarımızın beyni okuyarak gelişecektir. Kendilerine olan özgüvenleri artacak, hayal dünyaları zenginleşecek, sorgulamayı, araştırmayı ve dolayısıyla sağlıklı düşünmeyi öğreneceklerdir. Hayata dair değerlendirmeleri bilimsel olacaktır. Düşünceleri özgürleşecek; bireyselleşecek. Yüreklerinde var olan sevgi, çeşitlenecek, renklenecek daha da çoğalacaktır.
‘Kitap ile ilgili söyleyeceklerimiz saymakla bitmez. Kitap aynı zamanda bilgi birikimimizin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bilgi her zaman en büyük güç olmuştur, olmaya da devam edecek. Yeni öğretim yılında her köy çocuğuna bir kitap hediyeye devam…’ söylemişti Mehmet Kum. Projesini nasıl düşündü, nasıl düzenledi şu açıklamada saklı; ‘Metrobüsteyim. Trafik, gürültü, kargaşa ve canhıraş koşuşturmaca; tam bir keşmekeş İstanbul… Sokaklar arı kovanı gibi kaynıyor. Uğultu göğe pare pare yükseliyor. Çok yorulmuşum, İnsanlar sel gibi sağa sola akıyor. Aralarından son bir gayretle sıyrılıp çıkıyorum.
Fırtına kar lapalarını önüne katmış, yüzüme gözüme çarpıyor; jilet gibi yüzümü çiziyor, çivi gibi alnıma batıyor. Elim ayağım buz kesmiş. Her üst geçitte, her köşe başında birkaç bebe; ağızları süt kokuyor. Önlerinde birkaç metelik. Rüzgar evire çevire dövüyor. İçim cız ediyor. Beynime dikenler batıyor.
“Lanet olsun kalıbına”
“Bana niye kızıyorsun. Ben ne yaptım ki ?”
Hiçbir şey yapmadığın için kızıyorum ya… İki tane üniversite okumuşsun.Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmıyorsun. Görmezlikten gelip geçip gidiyorsun.
“Ya ne yapabilirim ki ?
“Çok şey yapabilirsin.”
“Hiç sanmıyorum, mesela ne yapabilirim, söyle söyle , hadi söyle.”
“Bebelerin elinden tutup polise götürebilirsin.”
“Haklısın da çocukların yöresi bayırı polis kaynıyor. Karakola götürmem hiçbir şeyi değiştirmez. Para verenlere niye kızmıyorsun. Bana kızıyorsun. Asıl onlara kızmalısın. O bebelere kimse para vermezse, bebeleri kazık gibi adamlar dilendirip sömürmez.”
“Zaten en çok onlara kızıyorum. İyilik yaptıklarını sanıyor, salaklar. Hepiniz aynısınız. Hepiniz suçlusunuz, hepiniz ulan.’
Ulan, çocuklara kitap dağıtalım o paranın yerine demiş ve yola koyulmuş.
İğdır’ın köylerinde çocuklar hep bekliyorlar yolunu. Hoca Nasrettin gibi tatlı konuşmaları ve Noel Baba gibi bağışçı doktor Mehmet Kum’u.