Turkish
Ülkemizin yıllardır hayali ile yanıp tutuştuğu yerli otomobil tutkusu, 1960’lı yıllarda Devlet Başkanı Cemal Gürsel ‘in emri ile bir anlamda “Türk insanının makûs talihine karşı bir meydan okuma” hesapları ile yapılan, ancak trajedik bir son ile nokta konulan ve bu trajik sonun Cemal Ağa tarafından “Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk” gibi etkileyici bir cümle ile özetlenen, bugün hâlâ bir başarı öyküsü mü, yoksa büyük bir fiyasko mu olduğu tartışılan Devrim Arabalarının ardından, Fordortaklığı ile temelleri atılan Anadol macerası ile devam ederken, 2000’li yıllarda Recep Tayip Erdoğan ‘ın başbakanlık koltuğuna oturması ile iyice ateşlendi…
Başbakan Erdoğan´ın büyük önem verdiği Türk otomobil konusu yılan hikayesine dönerken, Dasha düne kadar Rusya’nın boyunduruğunda yaşayan Kazaklar ulusumuzun bu büyük hayalini çoktan gerçekleştirdi bile. 
