Her nisan ayında, kalbim bir farklı çarpar, hele de 23 Nisan’a yaklaştıkça. Baharın gelişiyle ağaçların tomurcuklanması gibi demokrasinin filizlenip, Türkiye’min her karış toprağına yayıldığı, bugün de nasıl çarpmaz insan olanın kalbi? Çocuk olmanın sevincini, heyecanını, T.B.M.M nin amacı ve Türkiye’nin güzelliğini bugünde anlarım. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında. Bütün dünya çocuklarına armağan edilen dünyada tek bayram bizim bayramımızdır. Günümüzde her ne kadar birçok çocuk çocukluğunu yaşayamıyorsa da çocuk olduğunun bilincinde ve çocukluğunu yaşamak istiyor. Savaş tanklarına taş atmakla mermi sesleri ile uyanmakla ve pencereden bakarken kendini bilmez bir kurşunun boynuna isabet etme korkusuyla yaşayan bu çocuklar sizce çocukça şeyler mi yaşıyor? Yaşlarının bünyelerinin kaldıramayacağı bu olayların tüm dünya çocuklarının o minicik kalplerini üzmeye ne hakkı var? Yaşıtlarının mutlulukla yaşadıkları çocukluklarını onlar da yaşayamazlar mı? Çok mu şey istiyorlar büyüklerinden? Dünya büyükleri küçük bir elma şekerinin yaratacağı mutluluğu yoksa bu çocuklardan esirgiyor mu? İşte bu kadar acımasız dünyada Atatürk ne güzel bir düşünceye sahipmiş ki çocukluk duygularını unutmadan dünya çocuklarına bu güzel günü armağan etmiş. Her yıl yaşanan bu bayram umuyorum ki her yıl büyüyen kardeşlik ağıyla insanlığa ders verir ve bir gün bile olsa dünyadaki tüm çocuklar mutlu olur.Bu bayramın tüm dünya çocuklarını mutlu etmesi ve ilk pamuk şekerini alan çocuğun gülümsemesini tüm dünya çocuklarının yüzünde görmek dileğiyle…İyi bayramlar miniklerim…