Bakınız plan nasıl işletildi…
Gerçi bu iş Özal’a gider ta 1991 Körfez Savaşına ama biz bugüne bakalım…
2007’de Habur’la başladılar, önce teröristlere halkı buluşturdular…
Bu buluşmaları 2015 seçimlerine kadar sürdürdüler…
Habur’un ardından askerin elini kolunu bağladılar, teröristleri de üstüne saldılar…
Savunmada kalan asker şehit verdi, her gün gelen şehit haberleriyle hem halkımızı bıktırdılar hem de halkımızın ordumuzdan şüphe duymasını sağladılar…
Aynı süreçte yani bir yanda askerin elini kolunu bağlarken, öte yanda teröristlerle halkı buluşturup destek sağlarken, Türk ordusunun da güven kaybetmesine yolaçarken, Kod Ergenekon dediler, kod Balyoz dediler Türk Ordusunun küresel bu projeye karşı direncini zayıflattılar…
İş kamuoyunun direncini kırmaya gelmişti…
Kıbrıs’ta Rumları AB’ye üye yaptılar, Türkleri attılar; kamuoyundan ses çıkmadı!
BOP Projesi dediler, eşbaşkanıyız dediler, Türk vatanını parçalayan haritalar yayınladılar;kamuoyundan ses yok!
Türk olmaktan gocunmuyorsanız kendinize Türk diyebilirsiniz dediler….
AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk dediler…
Ege’deki Türk şehitlikleri düzmece dediler…
Türk diye bir ırk yok dediler…
Ne Mutlu Türk’ün Diyene özdeyişini indirdiler, hatta Türk bayrağını da indirdiler…
Kamuoyundan tepki yok, tepki yok, tepki yok!
Bebek katiliyle masaya oturdular; ses yok…
Masaya oturup anlaşma imzaladılar; ses yok!
Oysaki ALTI OK’un bir tanesi Türk Milliyetçiliği idi!
Oysaki Türk milliyetçiliğinin kalesi MHP idi!
Kılıçdaroğlu çok sevimli bir tavır sergiledi, her kapıyı açan bir maymuncuk siyaseti izledi;kamuoyuna önderlik edip kamuoyu tepkisini siyasi güce dönüştürmedi, dönüştüremedi…
Bahçeli çok sert bir tavır sergiledi, kimseye kapısını açmadı; henüz son sözü söylemedik diyerek kamuoyuna çıkış yolu veremedi…
Barzani peşmergesi Türk topraklarında Kürdistan çığlıkları attı…
Suriye’deki Türk toprağı terk edildi…
Ege’deki adalarımız Yunan işgaline bırakıldı…
Bunların hepsi siyaseten vatana ihanet idi; herkes bunu söyledi ama hiçkimse artık bu Meclis’in meşru olmadığını düşünmedi, çekilmedi, tavır almadı…
Oysaki 2002’de erken seçim dediği halde Meclis’te oylamaya katılan MHP, oylamaya girmeden Meclis’ten çekilmiş olsaydı, belki de tek başına iktidar olacaktı!
Hadi diyelim gaflete düşüldü…
Eğer ki MHP; Süleyman Şah Türk toprağını AKP terk ettiğinde…
Eğer ki Barzani peşmergesi Türk topraklarına ayak bastığında…
Eğer ki Yunan Ege’deki adalarımızı işgal ettiğinde…
Eğer ki PKK terör örgütü AKP ile ittifak kurduğunda, “BU MECLİS ARTIK MEŞRU DEĞİLDİR” deyip çekilseydi ve erken seçime gitseydi; durum yine şimdiki gibi olmayacaktı!..
Ve biz 2015 seçimine geldik…
PKK terör örgütü ülkemiz topraklarının bir kısmında devlet gücü ve otoritesi kullanıyordu…
Kullandı ve oyları HDP’ye yöneltti…
Çok doğaldır, yüzde 10 barajını aştı ve Meclis’e geliyor hem de 80 sandalye ile…
PKK’nın can düşmanı siyasetiyle oy alan MHP de Meclis’e geliyor, o da 80 sandalye ile…
Şimdi son perde…
AKP ister CHP ile ister HDP ile koalisyon kursun; MHP muhalefette kalacak…
MHP 80, HDP 80…
Ve…
Ve bir daha ki seçime MHP bu tabloda eriyip gidecek, yüzde 10’larda gezinen bir azınlık partisi konumuna düşürülecek…
Yani?
Türk milliyetçiliği azınlığa düşecek…
HDP?
HDP Kürt milliyetçisi bile olmayan bu küresel ayak, o da yüzde 10’larda artık…
Bunu Devlet Bahçeli görememiş miydi!..
Erdal Sarızeybek