PKK KARABAĞ’DA ,TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR?!

0
2280

3 Mart 2016’da Karabağ’da alevlenen savaşla ilgili ‘Savaş davam etmeli, ona göre ki ‘ başlıklı Azerbaycan türkcesinde bir köşe yazısı kaleme aldım. Bölgedeki olayları analiz ederek durumun vehametini ortaya koymak acısından Azerbaycan yetkililerini uyarı niteliğinde yazmış olduğum yazıda ,üstüne basa -basa ‘bu bir uyarıdır’ , yarın Suriye’den Karabağ’a yerleşdirilmiş ve savaş tecrübesi yüksek olan ermeni ve Pkk savaşçıları ile savaşmak zorunda kalacağımızı,hatta , Karabag’da  DAEŞ  tehlikesinin ola bileceğini bile yazmıştım.

Bu  savaşı durdurmağın bize  nelere mal olacağını anlatmaya gayret ettim. Maalasef Rusya ,İran ve diger güclerin aracılığıyla ateşkes sağlandı . Ateşkesin sağlanması savaşın durması anlamına gelmiyor tabi. Çünkü ermeniler seferberlik ilan etmiş durumda ve Karabag’a silah , mühhimat ve askeri güc topluyorlar.

Yeni Şafak’ın yazdığına göre ,İran’ın eski Bakü Büyükelçisi Afşar Süleymani İran’ın Arman gazetesine yazdığı bir makalede  Rusya’nın Suriyeli Ermenileri ve terör örgütü PKK üyelerini Türkiye’ye karşı kullanmak için Dağlık Karabağ bölgesine yerleştirdiğini iddia etti.

Süleymani yazdığı makalede  Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmayı ve Rusya ile Türkiye arasındaki gerginliği değerlendirdi. Ankara ve Moskova arasındaki gerginliğin ardından Rusya’nın yeni planını yazan Süleymani “Rusya, Ermeni piramidini Türkiye’ye karşı kullanıyor. Rusya, Suriyeli Ermenileri ve PKK’ya bağlı bazı kişileri Dağlık Karabağ’a yerleştirerek bunlardan Türkiye’ye karşı fayda sağlamak istiyor” ifadesini kullandı. Rusya’nın, Azerbaycan’ın Batı’ya yönelmesinin önüne geçmek istediğini belirten Süleymani “Rusya’nın öncülük ettiği Avrasya Ekonomik Birliği ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü gibi yapılara Azerbaycan’ı dahil etmek ve Türkiye’nin Güney Kafkaslar’daki nüfuzuna set çekmek için Ermenistan’ı kullandı” değerlendirmesinde bulundu. 

Suleymani’nin bu degerlendirmeleri benim 3 Martta kaleme aldığım yazını tasdik etmiş durumda. Durum gerçekten vahim .

Tarih tekerrür ediyor. 

I. Dünya Savaşında  Taşnak, Armenakan, Hınçak Ermeni partileri Ermeni İsyanları başlattılar. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu karşısına Ermeni ulusal örgütleri Ermeni milisleri (partizan gerilla müfrezeleri) ile karşı faliyetler yürütmüş, ayrıca Rus İmparatorluğunda oluşan Ermeni gönüllü birliklerine katılarak Rus Kafkasya Ordusu’na destek vermiştir. Örgüt halkın içine karıştığına ve onları ayırt etmek ,seçmek zor olduğu için Osmanlı Devleti en sonda bunları tahcir etmek zorunda kalmıştır .  Çarlık Rusyası da  Anadolu’da devlet kuramayan ve hazimata uğrayan ermenilere kucak açarak onlara devlet kurma vaadi vermiş , Anadolu’dan köç eden ermenileri şimdiki Ermenistan ve Dağlık Karabağ topraklarında yerleştirerek 1918’te ezeli Azerbaycan topraklarında ermenilere verdikleri sözü tutarak şimdiki Ermenistan devletini kurmuşlar. Anadolu’daki hazimeti hazmedemeyen ermeniler Kafkaslarda müslümanlara ve türklere karşı ruslarla birleşerek soykırıma başlamış ve sonra ise hepimize malum Kafkas İslam Ordusunun yardımı ile müslümanlar ve Türkler kurtulmuşlar.

Şimdi sene 2016. Yine aynı ssenariler ve aynı oyunlar oynanıyor. Anadolu ve İstanbul’da gözü olan emperial gücler ve Rusiya yeni planlar , yeni oyunlar kuruyorlar..Yine bir ermeni örgütü olan PKK ‘yı devreye sokmuş durumdalar .. PKK Doğuda sivil , asker, cocuk , yaşlı, kadın ayırt etmeksizin binlerce insanın kanını dökmekte devam ediyor ..Türk Ordusu PKK terör örgütü ve onun Suriye kolu PYD’yi yaptığı operasyonlarla köşeye sıkıştırmış ve örgüt aynen 100 sene önce ermeni çetelerinin uğradığı hazimete uğramakta devam ediyorlar , kaçanların bazılarının da Karabağa yerleşdirdiklerini keçen yazımızda belirtmiştik (1). Önceleri esas kırsalda saldırılar düzenleyen örgüt yöntem degişerek 100 sene önce dedeleri ermeni çetelerinin yoluna dönmüş ve terörü şehirlere taşımışlar . Halka karışmış , lakin halktan destek görememiştir . Türk Emniyyet Teşkilatları bugün halen Doğuda ağır çatışmalarda operasyonlar sürdürmekte devam ediyor. Bu örgüt bir an önce şehirlerden temizlenmeli ve  100 sene önceki oyunların benzerlerine yol verilmemelidir .                Cumhurbaşkanının de dile getirdiği ve  AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, teröristlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkartılması ve mal varlıklarına el konularak, el konulan mal varlıklarının kurulacak fonda toplanıp terörle mücadele kapsamında kullanılması için“Ceza Muhakemesi Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Vatandaşlığı Kanunu”nda değişiklik yapılmasına ilişkin bir kanun teklifi hazırladı. Bu kanun Meclisten keçerse ve yürürlüğe girerse ,  bu 1915 Tahcirinin 2016 modeli olacaktır…Çünkü Güney Doğuda PKK’ya kendi istegile ya da mecburen yardım edenlerin sayı milyonu aşar. Peki bunlar tespit edilirse ve bu insanlar vatandaşlıktan çıkarılırsa nereye gedecekler ??? Bu çok ciddi bir soru..

Bugün Suriye’den göç etmiş 50 bin ermeni Ermenistan ve Karabağ’da yerleştirilmiş durumda ..  Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan son çatışmalara PKK 400 militan desteği gönderdiği ortaya çıktı . Azerbaycan ile savaşmak için Ermenistan’a geçen militanlar arasında PKK’nın Suriye kolu PYD saflarında savaşan 150 Ermeni asıllı militan da yer alıyor. Bana göre durum daha da dramatikleşmeye doğru gediyor . Tarihi fırsatı degerlendirip Karabağ bugün geri alınmasa , yarın Karabağ PKK’nın kalesi haline gelir ve artı Türkiye’de PKK’ya yardım ve yataklıktan dolayı vatandaşlıktan çıkarılacak olan milyona yakın kürt ve ermenilerin Rusiya ve Ermenistan’ın desteği ile Karabağ’da yerleştirileceği ve Stalinin 1923’te kurduğu “Kızıl Kürdistan Uzeydi” özerkliğini boş verin de Kurdistan Cumhuriyyetini bile yaratmış olacaklar. Korkum şu ki, ilk ‘Kürdistan devleti’ ne Kuzey Irak’ta , ne Kuzey Suriye’de degil Karabağ’da kurulsun. Bu çok ciddi bir tehlike . Azerbaycan Devleti, Azerbaycan’ın emniyyet birimleri bu işle ciddi uğraşmalı ve Türkiye ile iletişim içinde olmalılar . Türkiye Ermenistan sınırının ciddi korunması için işbirliği yapılmalı … Bu önlemler alınmasa yarın çok gec olacaktır. ‘Bugünkü durumun vehametini ve tarihi sorumlulukları göz önünde bulundurarak gerçekleri yüksek sesle söylemekten çekinilmemeli ve cesur olmalıyız’ diye düşünüyorum.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.