Vatikan Kütüphanesi ve Gizli Arşiv Başkanı Monsenyör Brugues, Vatikan’ın arşivlerinin kapılarının Türk araştırmacılara açık olduğunu belirtti.
Vatikan Kütüphanesi ve Gizli Arşiv Başkanı Monsenyör Jean-Louis Brugues, Vatikan’ın arşivlerinin kapılarının Türk araştırmacılara açık olduğunu ifade ederek, “Arşivcilikle ilgilenen genç arkadaşlar bize destek olmak isterse, bu katalogları oluşturmak için, ben çok memnun olurum bu destekten” dedi.
Atılgan Bayar’ın başkanlığını yürüttüğü New East Foundation’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Brugues, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin (MSGSÜ) Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda, “Vatikan Kütüphanesi ve Gizli Arşivi” konulu toplantıya katıldı.
Brugues, Vatikan Kütüphanesinin insanlığın hizmetinde olduğunu ifade ederek, kütüphanenin başı olarak göreve geldiğinde, Papa 16. Benedict’in, “Ben size kilisenin hazinelerini teslim ediyorum ama bu hazine yalnızca kiliseye ait bir hazine değil, tüm insanlığın hazinesidir” şeklinde bir konuşma yaptığını söyledi.
Vatikan’da görev üstlenen Papa’ların hepsinin orta boy bir mobilya içinde önemli tarihi belgeleri muhafaza etme alışkanlığı edindiklerini kaydeden Brugues, “Örneğin şehitlerle ilgili anlatılar, ülkeler arası ilişkilerdeki yazışmalar ve diğer önemli belgeleri bu mobilya içerisinde muhafaza ettiler” dedi.
Brugues: “Bir topluluğu, halkı yok etmek isteyenler, o topluluğun yazdıklarını da yok ederler”
Jean-Louis Brugues, insanlık tarihine bakıldığında, bir topluluğu, halkı yok etmek isteyenlerin, o topluluğun yazdıklarını da yok ettiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
“Elimizdeki yazılı kaynakların en eskileri, 3. asırdan itibaren yazılmış olan kaynaklar. Arşivlerimiz, dağılmış durumdaki arşivlerin bir araya getirilmiş, toplanmış bir hali. Toplama ve bir araya getirme işlemi, 17. yüzyılda yapılıyor ve biz bu arşivlere ‘gizli arşivler’ adını veriyoruz. Bu ‘gizli’ kelimesi birçok yazara farklı şeyler düşündürdü. Mesela Dan Brown isimli yazar, bir romanla çok ama çok fazla para kazandı. Oysa ki kendisi hiçbir zaman arşivlere uğramamıştı bile. Bu yazar, kilisenin sanki gezegenle ilgili çok büyük sırlara sahip olduğunu ve bu sırların saklandığını düşünüyor. Aslında buradaki gizli kelimesi, Papa’nın erişebildiği belgeler anlamına geliyor.”
Papa’ların bazı ziyaretler sırasında arşivleri bir yerden bir yere götürebildiklerini ve bu seyahatlerde arşivlerin bir kısmının kaybolduğunu kaydeden Brugues, “Şunu itiraf etmeliyim arşivlere çok büyük zararlardan birisi Fransızlar tarafından verilmiş. Napolyon Roma’yı işgal ettiğinde, Vatikan’ın bütün arşivlerini alıp onları Paris’e götürmüş. Napolyon’dan sonra bu arşivlerin tekrar Roma’ya geri getirilmesi talep edilmiş. Bu arşiv içinde dünyanın en zengin madalyon koleksiyonlarından biri vardı. Bronz madalyalar ile bazı gümüş madalyalar geri geldi ama altın madalyonların hiçbiri geri dönmedi. Fransız hükümeti bu altın madalyaların nereye gittiğini açıklayamadı” diye konuştu.
“Vatikan arşivi, dünyanın en zengin arşivi”
Brugues, Vatikan arşivinin, dünyanın en zengin arşivi olduğunu savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“87 kilometre boyunca uzanan kitap reyonlarımız var. Bu da milyonlarca belge demek. Henüz katalog haline getirilmemiş belgelerin bulunduğu büyük salonlar var. Arşivcilikle ilgilenen genç arkadaşlar bize destek olmak isterse, bu katalogları oluşturmak için, ben çok memnun olurum bu destekten. 8 katlı bir sarayımız var. 8 kat bize yetmedi. Biz de bodrum katlarına doğru kazmaya başladık ve yerin altında 3 kat yaptık.”
(AA Muhabir: Hilal Uştuk )