Konu ise çok basit.. Öyle gazetelerde, “Melek anne, 40 yıllık evinden çıkartılıyor” falan manşetleri attırmaya hiç gerek yok.. O ev dediğiniz yer.. Melek annenizin şahsına ait ise.. Hiçbir sorun yok. Ne kayyım karışır oraya. Ne savcı.. Ama o ev dediğiniz, binlerce metrekarelik taşınmaz.. Koza Holding’e ait ise.. İşte o zaman iş değişir.. Koza Holding’e kayyım atandığına göre.. O ev dediğiniz malikaneyle ilgili her türlü karar da.. Kayyım tarafından alınacak demektir.. Anladın mı, TED mezunu Akın?. Anladın mı, University of Evansville’ı bitirmekle, ekonomist olacağını zanneden Akın?.
Akın İpek, laf hokkabazlığı ile.. Konuyu dramatize etmeye çalışıyor. “Kayyımlar, şirket sahiplerinin evlerini kullanabilirler mi? Şirket sahiplerinin odalarına izinsiz girebilirler mi? Şirket sahiplerinin yatak odalarını kamera ile kaydedebilirler mi?” diye soruyor.. Hemen isyan ediyorsunuz, “Ne demek, insanların evlerine izinsiz girmek, yatak odalarına kamera koymak” diyorsunuz değil mi?.
Hiç isyan etmeyin. Aldanmayın, bu laf hokkabazlarına.. Tek soru sordunuz mu.. Bütün havaları söner, bu hokkabazların.. Soru şu: “Yatak odasının tapusu, şahsa mı ait, şirkete mi?” “Laf hokkabazlığı”nı da açayım.. Akın bey hukukçu değil ama.. Yüz milyonlarca dolarlık şirketleri yöneten büyük bir işadamı.. “Şirket sahibi” diye bir ifadenin hukuk hayatımızda yeri olmadığını, bilmesi gerekmez mi? Hukuk hayatımızda da, ticari hayatımızda da..
Yemezler Akın kardeş. Yemezler.. Hele hele.. O “ev” dediğiniz malikanedeki odaları sayarsak.. Kandırdığınız tabandaki o saf ablalar da yemezler, bu numarayı.. Basit bir ev gibi gösterilen taşınmazda kaç oda var diye merak mı ediyorsunuz? Aktaralım..
10 mutfak, 15 yatak odası, 2 sinema salonu, 2 masaj salonu, 2 sauna, 22 banyo, 5 yemek odası, 1 kahvaltı salonu, 1 kütüphane, 11 salon, 38 araçlık otopark, 16 depo, 1 TV odası, 3 teknik oda, dev havuz, barbekü evi, özel fırın, 2 tane toplantı salonu.. Şimdi soru şu: “Melek annemiz gerçekten, 40 yıldır bu evde mi oturuyordu?”
Ali İhsan Karahasanoğlu/Yeni Akit