Ermenistan, Türkiye’yi hedef aldı…
Ermenistan‘da başbakan Paşinyan‘ın istifasını isteyen kalabalığa seslenen papaz, “Bugün Türkler Dadivank’ın duvarları altında yürüyor” dedi. Savaşta hezimete uğrayan Ermenistan ordusu sınırda Rus silahlarıyla poz verdi, kadın askerlerin görüntülerini de Ruslar yaydı. Rusya‘nın başkenti Moskova’da gerçekleşen resmi ziyaret ise skandala sahne oldu.
1
Dağlık Karabağ savaşında tarihi bir yenilgi alan, işgal altında tuttuğu toprakları Azerbaycan’a iade eden Ermenistan’da siyasi çalkantı yeni bir boyut kazandı. Savaşta yer alan kadın askerlerin yer aldığı video ise Rus medyası tarafından gündemde tutulurken, bugün Moskova’da kritik bir buluşma gerçekleşti.
10 Kasım’da Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan anlaşmayla silahlar sustu, işgalciler 1 Aralık itibariyle Kelbecer, Ağdam ve Laçın’ı terk etti. BM kaarlarına göre Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan tarafından işgal altında tutuldu.
Çatışma hatları ve Laçın koridorundaki 23 ayrı noktaya 1960 Rus barış gücü askeri konuşlandırıldı, Rusya halihazırdaki son tabloyu gösteren yeni bir harita yayımladı.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, şimdiye kadar savaştan kaçan 33 bini aşkın Ermeni Rus barış güçlerinin koordinasyonunda Dağlık Karabağ’a geri döndü.
TÜRKİYE’YE SKANDAL SUÇLAMALAR
Erivan’daki siyasi depremin ardından Dışişleri Bakanlığı’na atanan Ara Ayvazyan, ilk ziyaretini Rusya’ya yaptı ve bugün Moskova’da mevkidaşı Sergey Lavrov’la bir araya geldi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Moskova için en acil konunun halihazırda esirlerin takası olduğunu söyledi. Lavrov, ayrıca Dağlık Karabağ savaşında hayatını kaybeden askerlerin cesetlerinin iadesi için Rus barış güçlerinin devreye gireceğini açıkladı.
7
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ayvazyan ise basın toplantısında doğrudan Türkiye’yi hedef alıp çizgiyi aşan cümleler kurdu. Ayvazyan, Lavrov’un yanında Azerbaycan’ın Türkiye’nin açık desteğiyle 27 Eylül’de savaşı başlattığını savundu.
Savaşta binlerce askerini kaybeden Ermenistan, hezimetin üstünü örtmek için yeni bir videoyu dolaşıma soktu. Video kaydında yer alan kadın askerler ‘kahraman’ olarak sunuldu.
Savaş sırasında Rus yapımı Kornet anti-tank füzesini kullandıklarını belirten kadın askerler, 36 gün boyunca muharebe alanında olduklarını ileri sürüyor.
Tarihi hezimetin neden alındığına dair herhangi bir bilgi vermeyen kadın askerlerin videosu özellikle Rus sosyal medya hesapları tarafından yayılıyor.
ın askerlerden biri, yenilginin geldiğini gördükten sonra Ermenistan tarafından alınmak zorunda kalınan savaşın bitirilmesi kararının doğru olduğunu söylüyor.
Aynı kadın asker kararın daha önce alınmasının birçok hayatı kurtarabileceğini savunurken, yanındaki “İnanılmaz zordu, çok zordu. Başlangıçta savaşın bu şekilde biteceğini hayal etmemiştik” diyor:
“Başlangıçta Azerbaycan ordusunun askeri tatbikatlar yürüttüğünü farzettik, daha sonra büyük bir korku vardı, aşırı bir korku.”
Ermenistan ordusuna bağlı hesaplar, Dağlık Karabağ’da zirvesi karla kaplı yeni sınır hattında poz veren askerlerin fotoğraflarını paylaştı. Analistler, askerlerin ellerinde Rus yapımı Kord makineli tüfek ve PKM olduğunu belirtiyor.
ERİVAN’DA DEV GÖSTERİ
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım anlaşmasından bu yana istifa çağrılarına direnirken, hafta sonu büyük bir gösteri daha düzenlendi.
Başkent Erivan’da muhalefetin organizasyonuyla bir araya gelen 20 bin protestocu, Paşinyan’a 8 Aralık tarihine (Salı günü) kadar koltuğunu bırakması için süre verilmişti.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Erivan sokaklarından yine ‘Nikol, sen hainsin!’ ve ‘Nikol, defol git’ sloganlarının yükseldiğini bildiriyor.
AP, 17 muhalefet partisinin çağrısıyla gösteriye katılanların saysıının 20 binden fazla olduğunu ve protestocuların 10 Kasım anlaşmasının çöpe atılmasını istediğini de aktarıyor.
Associated Press’in haberinde protestoya çok sayıda papazın da katıldığı bilgisi de vardı. En dikkat çekici isim, kuşkusuz elinde silahla verdiği pozla olay yaratan Dadivank Manastırı’nın papazı Hovhannes Hovhannisyan’dı.
Özgürlük Meydanı’nda kurulan kürsüye çıkıp konuşma yapan Papaz, “Bugün çok üzgünüm çünkü Karabağ’ın bir kısmını kaybettik. Bugün Türkler Dadivank’ın duvarları altında yürüyor” dedi.
“Topraklarımız bizi bekliyor” cümlesini kuran Papaz Hovhannes, Ermenilerden yeniden birlik olup savaşmalarını istedi, Paşinyan’ın ise istifasını talep etti.
22
Savaşın başında elinde silahla verdiği poz günlerce konuşulan papaz Hovhannes Hovhannisyan, Ermenistan yerel medyasına konuşmuştu. Papaz Hovhannisyan, röportajda, Dağlık Karabağ’daki işgalci Ermenilerin kadını erkeğiyle yaşadıkları toprakları savunacağını söylemişti.
Röportajda silahla verdiği pozu gururla anlatan papaz Hovhannisyan, “1990’larda Genceser’de (Ermenice Gandzasar) elime bir kılıç aldım, gerekirse şimdi de alırım” demişti.
Röportajda papazın üzerinde askeri üniforma, elinde silah olan ve 1992’de çekilen bir fotoğrafı da yer almıştı. Söz konusu kare, savaşın bitmesiyle yeniden gündeme gelmişti.
25
Dağlık Karabağ’daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan’ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan’ın topraklarının yaklaşık yüzde 20’sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990’ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında ‘Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. ‘Dağlık Karabağ’ bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. ‘Nagorny’ kelimesi Rusçada ‘dağlık’ (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe’deki gibi ‘dağlık’ anlamına gelen ‘dağlıq’ ya da ‘yukarı’ anlamına gelen ‘yuxarı’ kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, ‘siyah bahçe’ demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.
Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan’ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır ‘donmuş çatışma’ olarak nitelendiriliyordu. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlandı.