İstanbul-Ankara 25 dakika oluyor

0
1222

Elektrikli otomobilin mucidi Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX firmasının geliştirdiği 5’inci ulaşım sistemi Hyperloop’a Türkiye’den İTÜ ekibi dahil oldu. Proje gerçekleştiğinde uçakla bile 1 saat süren İstanbul-Ankara arası 25 dakikaya inecek

Elektrikli otomobil Tesla’yı geliştiren ekibin baş mimarı ve şirket ortağı ünlü girişimci Elon Musk’ın yeni projesi üst düzeyde yüksek hızlı kara aracı ‘Hyperloop’ için gerçekleştirilen yarışmada finale kalan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, Zorlu Holding’in desteğiyle Amerika’da projelerini sundu. Dünya çapında bin 200 ekibin katıldığı yarışmada en iyi 124 proje arasına giren İTÜ Sci-X Hyperloop Pod tasarım ekibi, Houston Texas’ta gerçekleşen ‘SpaceX Hyperloop Pod Competition Weekend’de projelerinin detayını dünyanın önde gelen bilim insanlarına anlattı. Proje uygulandığında İstanbul-Ankara arası 25 dakikaya inecek.

İLK SEFER 2018’DE
Toplu taşımacılığın hızını ve emniyetini kökünden değiştiren Hyperloop’un 2018’de, ABD başta olmak üzere pek çok ülkede faaliyete geçmesi planlanıyor. Proje uygulamaya konulduğunda yolcular bugün karayolu ile ortalama 5 saat süren İstanbul ile Ankara arasını 25 dakikada gidebilecek. SpaceX ve Motor şirketlerinin kurucusu Elon Musk tarafından ilk defa 2013 yılında kamuoyuna duyurulan proje 450 ila 900 metre arasında değişen aralıklardaki sütunlar üzerine yerleştirilmiş alüminyum borular ve bunun içerisinde hareket eden kapsüllerden oluşuyor. SpaceX’in bu proje açıkladığında herhangi bir patent alınmayacağı ve tamamen açık kaynaklı olacağını duyurmuş olması ise projeye ilgiyi arttırdı. SpaceX’in, öğrencileri inovasyona teşvik etmek için yaptığı yarışmada ekipler, 29-30 Ocak 2016 arasında “SpaceX Design Weekend” kapsamında jürinin karşısına çıktı. Değerlendirme sonucunda seçilen pod tasarımları önümüzdeki dönemde önce çeşitli testlerden geçirilecek, sonra da üretim gerçekleştirilecek. Haziran 2016’da Kaliforniya’da hazırlanan 1.6 kilometrelik özel pistte üretilen bu podlar test edilecek.

MELEK YATIRIMCI MODELİ

Zorlu Holding’in liderlik okulu Young Guru Academy’nin de (YGA) sponsoru olduğunu belirten Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, burada gençlere hem liderlik eğitimi verildiğini hem de melek yatırımcılarla fikir sahiplerinin buluştuğunu kaydetti. Zorlu Holding’in de melek yatırımcı olarak çeşitli projelere destek verdiğinden söz eden Yüngül şunları anlattı: “YGA’dan çıkan bir projemiz var. Barajların üzerine güneş paneli yapılması üzerine. Biz bu projeye yüzde 100 sponsor olduk. Önümüzdeki haziranda bizim gruba ait Tercan Barajı üzerine bu panelleri koyacağız. Bu proje melek yatırımcı modelinin bir ürünü.”

GENÇLERE SINIRSIZ DESTEK
ABD’deki sunumda İTÜ’lü öğrencileri yalnız bırakmayan Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Zorlu Holding’de bu alandaki faaliyetlere maddi-manevi sınırsız destek verildiğini söyledi. “Bizde en tepedeki patrondan kurumun her kademesindeki çalışanlara kadar herkeste ‘neyi, nasıl daha iyi yaparım’, ‘neyi, nasıl daha da geliştirebilirim’ düşüncesi var” diyen Yüngül, İTÜ’lü öğrencilere destek verme önerisinin aynı günde hem Vestel Beyaz Eşya Yönetim Kurulu Üyesi Şule Zorlu Cümbüş’ten hem de kurumsal iletişim departmanından geldiğini ve kendisinin de tereddütsüz kabul ettiğini belirtti. Ar-Ge’nin kendileri için öncelikli alan olduğunu söyleyen Yüngül, “Bu konudaki işleri sınırlamamak için, ne gerekiyorsa o harcanır. Örneğin hidrojen enerjisi üzerine 18 yıldır çalışıyoruz. Şu anda bizde bu konuda muazzam bir bilgi var. Aynı şekilde 12 yıldır insansız hava aracı için araştırma yapıyor ve üretimini gerçekleştiriyoruz. Bunun gibi yine nikel madenine yönelik araştırmalarımız bu alanda yaptığımız 450 milyon dolarlık yatırımımız var. Her araştırmadan mutlaka olumlu sonuç alınacak diye bir beklentimiz de yok. Başarısızlıklarımızdan da önemli sonuçlar elde ediyoruz. Özetle bizim için Ar-Ge’de sınır yoktur” dedi.

TÜBİTAK’LA İŞBİRLİĞİ
Ömer Yüngül Zorlu Grubu’nun başta Vestel olmak üzere faaliyette olduğu her alanda teknolojide önemli faaliyetleri bulunduğuna ve bu nedenle de TÜBİTAK ile yakın işbirliği içinde olduklarına dikkat çekti. TÜBİTAK’ın son yıllarda çok daha aktif bir döneme girdiğini ve bunun daha da geliştirilebileceğini söyleyen Yüngül, “TÜBİTAK’ın işleyişinde küçük değişikliklerle büyük fark yaratmak mümkün. Örneğin süreci hızlandırmak için yerinde destek verilebilir” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.