Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Süleyman Özmen 22 yaşındaydı. Yüksek Öğretmen Okulunda komünist militanlar tarafından sıkıştırılarak, 72 saat mahsur bırakılan ülkücü arkadaşlarına yardım edebilmek için ülküdaşlarıyla birlikte Yüksek Öğretmen Okulu’na gelir. Mahsur kalan arkadaşlarına ekmek götürmek ister. Sabaha karşı meydana gelen büyük çatışmada kızıl silahlar kan kusar. Kurşunlar Süleyman Özmen’e isabet edecek, kaldırıldığı Numune Hastanesinde beş gün süren yaşam mücadelesinde, omuriliğine saplanan kurşunun yaptığı hasar neticesinde şahadet mertebesine ulaşacaktır..
SON YOLCULUĞU
Ankara’da yapılan cenaze törenine genç şehide yakışır bir asalet ve sadelik içerisinde cereyan etti. Ne”mızıka”, ne de “top arabası” vardı. Ama tabutunu omuzlayan, peşinde hıçkırığını yüreğine hapsetmiş yürüyen nice inanmış dava adamları mevcuttu. Bunlar bıyıkları yeni terlemiş genç fidanlardı, Süleymanlardı…
Bir kilometreyi geçen bir kortej halinde Hacı Bayram Camiine giden halk orada cenaze namazını kılmıştır. Aziz şehidimizin tabutu namazdan sonra bir otobüs komandonun refakatinde İstanbul’a gönderilmiştir.
25 Mart Salı akşamı 23:30 da İstanbul’a getirilen Süleyman Özmen’in tabutu T.M.T.F.unda hazırlanan yere konmuş, sabaha kadar komandolar başında nöbet tutmuşlar ve Yüksek İslam Enstitüler tarafından Kur’an-ı Kerim okunmuştur.
İstanbul Ülkü Ocakları Birliği tarafından bastırılan elli bin adet bildiri bütün İstanbul’da dağıtılmıştır. İstanbul Ülkü Ocakları Birliği tarafından düzenlenen cenaze merasimi saat 11:00 de tabutun T.M.T.F.’undan resmi üniformalı komandolar tarafından alınması ile başladı. Ellerinde (Bir ölür bin diriliriz, Bozkurt Süleyman ölmezdi, Süleyman’ı Çin Köpekleri öldürdü, Süleyman’ı Moskof itleri öldürdü.) yazılı dövizler bulunan binlerce genç tabutu önce M.T.T.B. önüne getirmiş, aha sonra Nuru Osmaniye’deki İstanbul Ülkü Ocakları Birliği binası önüne gelinmiştir. Konvoy Süleyman Özmen’in Sultanahmet’teki mahallesine gittikten sonra da Beyazıt Camiine gelinmiş hep beraber öğle namazını ve cenaze namazını kılan onbinleri aşan muazzam cemaat tekbir ve ilahi sesleriyle Eyüb’e tabutu götürmüşlerdir. Aziz şehidimiz Süleyman Özmen gözyaşları ve dualar arasında Eyüp Mezarlığı’ndaki ebedi istirahatgahına defnedilmiştir.