Zehirden İlaca: Kanser Yayan Bayer Skandalı

0
106

 

Türkiye ve Azerbaycan’da Pestisit Endişesi

Tarım ürünlerinde kullanılan GLİSOFAT maddesiyle ilgili skandallar dünya gündeminden düşmüyor. Bu zehirli maddenin kullanımı sonucunda kansere yakalanan birçok insan, Alman “Bayer” şirketine karşı tazminat davası açtı. Hâlihazırda şirket aleyhine açılmış 30 bine yakın dava devam ediyor. Geçmiş yıllarda “Bayer”, mahkemeleri kaybederek yaklaşık 96 bin davacıyla uzlaşmaya gitmiş ve toplamda 11,6 milyar avro tazminat ödemiştir.  Pestisit üretimi, küresel düzeyde milyarlarca dolarlık bir pazar oluşturmuştur. “Bayer”, “Syngenta”, “BASF” ve “Corteva” şirketleri, bu sektörün devleri olarak kabul edilmektedir. 2020 yılında yalnızca pestisit üretiminden elde edilen gelir 30,9 milyar avroyu aşmıştır. Küresel pestisit pazarının ise 2023 verilerine göre 130 milyar dolarlık bir hacme ulaştığı belirtilmektedir.

Türkiye ve Azerbaycan’da Pestisit Endişesi

Azerbaycan pazarında da bu şirketlerin etkisi küçümsenemez. Bu şirketlerin Azerbaycan’daki pazar payı, aynı zamanda küresel ölçekte kullanılan zehirli maddelerle ilgili endişeler yaratmaktadır. Türkiye’de ise pestisit satışından elde edilen gelirin 68 milyon dolar olduğu belirtilmektedir. En endişe verici nokta, bu miktarın %16’sının sağlık ve ekosistem için ciddi zararlar veren pestisitlerden gelmesidir.

Alternatif Tıbbın Tuzakları: İlaçtan Kaçıp Tuzağa Düşmek

İlginçtir ki, sağlık sorunlarından kaçınmak için pestisitlerden uzak durmaya çalışanlar, alternatif çözümlerle yine bu şirketlerin etkisi altına girmektedir. Özellikle gıda takviyeleri adı altında sunulan ürünlerin hammaddesini üreten şirketler arasında “Bayer” ve diğer petrokimya devleri de bulunmaktadır.

“Fonksiyonel Tıp” gibi yeni akımlar, ilaç kullanımına karşı çıkarak gıda takviyelerini ön plana çıkarmaktadır. Ancak bu takviyeler, aynı şirketler tarafından üretilmektedir. Böylece sağlık sorunlarından kaçmaya çalışanlar, yeniden bu dev şirketlerin gelir kaynağına dönüşmektedir.

Devam Eden Hukuki ve Etik Sorular

“Bayer” gibi devlerin hem tarım hem de tıbbi ürün pazarında hâkimiyet kurması bir dizi soruyu beraberinde getiriyor: Bu kadar geniş bir etki alanına sahip şirketler, ekosistem ve insan sağlığı için ne kadar güvenli? Zehirli pestisit üreticisi olan bir şirketin, aynı zamanda hastalar için ilaç üretmesine güvenilebilir mi?

Dünya, bu tür şirketlerin faaliyetlerine daha fazla dikkat etmeli ve yasalar üzerinde ciddi değişiklikler yapmalıdır. Doğayı ve insan sağlığını korumak için hem bireysel hem de küresel çapta önlmelere ihtiyaç var.