Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İslâm Ansiklopedisi’nde (DİA) Azerbaycan tekrar bölünmüş olarak gösterilmiş. 44 ciltlik ansiklopedinin 4. cildinin “Azerbaycan” maddesinde yer verilen bir haritada Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin, Ermenistan sınırları içerisinde gösterilmesinden sonra ansiklopedinin 17. cildinin “Hazar Denizi” maddesinde daha beter bir skandala imza atılmış. Şöyle ki bu sefer de “Hazar Denizi” maddesinde yer verilen bir haritada Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti temelli yok sayılmış, arazisi Ermenistan ile İran arasında paylaşılmıştır. Bu nedenle bu harita skandalı da gerçekten çok konuşulacak türdendir ve ciddi tepkilerle karşılanacağı kuşkusuzdur.
Daha önce de haber verdiğimiz gibi, Ansiklopedi’nin 4. cildindeki ciddi yanlışı araştırmacı-yazar Zaur Şüküroğlu ortaya çıkararak Azerbaycan’da faaliyet gösteren avrasiya.net haber sitesinde geçen yıl içerisinde konuyla ilgili detaylı bir yazı yayımlamış, bu yazı daha sonra hocalihaber.com başta olmak üzere bazı haber sitelerinde duyurulmuştur. 17. ciltteki skandalı da yine Zaur Şüküroğlu ortaya çıkarmış, konuyla ilgili kaleme aldığı önemli yazısı 27 Ocak 2016 tarihinde hocalihaber.com sitesinde yayımlanmıştır. Taşıdığı önem itibarıyla Şüküroğlu’nun söz konusu yazısının tanıtım ve özetini okuyucularımızla ayrıca paylaşmayı uygun gördük.
Zaur Şüküroğlu’nun “TDV İslâm Ansiklopedisi’nde skandal bir Azerbaycan haritası daha!” başlıklı ilgili yazısında önemli tespitler vardır. Yazıda, İslâm Ansiklopedisi’nin yönetim kurulunun başında bulunmuş Diyanet İşleri eski başkanı Tayyar Altıkulaç’ın uzun yıllardır TDV’nin Azerbaycan’daki faaliyetleri ile yakından ilgilendiğine, bu nedenle de olayla ilgili nasıl bir tavır sergileyeceğine dikkat çekilmektedir. Yazar, haklı olarak İslâm Ansiklopedisi’nde Azerbaycan haritasının mükerreren tahrif edilmesini sorumsuzluk ve yetersizlik şeklinde değerlendirmekte ve sabotaj olarak algılanacağını da düşünmektedir.
Ne yazık ki 17. ciltteki harita skandalı Nahçıvan’ın yok sayılmasıyla sınırlı değil. Söz konusu haritaya göre Hazar gaz ve petrollerinin Türkiye’ye nakli projesinde “Ermenistan da yer almaktadır.” Oysaki Şüküroğlu’nun da bahsettiği gibi, Azerbaycan topraklarının bir kısmını, yâni Dağlık Karabağ ve çevresindeki illeri işgal etmesi ve bu işgali hâlâ sürdürmesi sebebiyle Ermenistan, 1994 yılından beri büyük petrol ve doğal gaz projelerine katılan Azerbaycan’ın yer aldığı tüm bölgesel ve uluslararası projelerin dışında kalmıştır.
Zaur Şüküroğlu, söz konusu makalesini kaleme alırken İslâm Ansiklopedisi’nin hazırlandığı Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) bünyesindeki İslâm Araştırmaları Merkezi’nin (İSAM) konuyla ilgili görüşünü de almıştır. İSAM’ın resimleme biriminin bir yetkilisi ile görüştüğünü belirten Şüküroğlu, söz konusu haritanın içerdiği ciddi hatayı izah ettikten sonra bu haritanın, madde müellifi tarafından mı gönderildiğine, yoksa kendileri tarafından mı maddeye alındığına dair sorduğu soruya karşılık kısaca şu cevabı aldığını yazmaktadır:
“Haritayı madde müellifi taslak halinde göndermiş, belirlenmiş biçimlere uygun olarak bizim grafikerimiz tarafından çizilmiş, yayınlanmadan önce de ansiklopedinin ilgili ilim dalından onay alınmıştır.”
Dolayısıyla Şüküroğlu’nun, söz konusu skandal haritanın madde müellifi ile İSAM idaresinin ortak “çabalarının ürünü” olduğuna dair düşüncesine biz de katılmaktayız.
Ayrıca Zaur Şüküroğlu’nun, Azerbaycan’a karşı peş peşe harita skandallarına imza atan Türkiye Diyanet Vakfı’nın, İslâm Ansiklopedisi’ndeki bir önceki (4. ciltteki) harita skandalı ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadığını ve Azerbaycan’dan özür dilemediğini belirtmesini de çok önemli bir tespit olarak değerlendirmekteyiz.
Yazarın, Diyanet yöneticilerini bu skandalları görerek Azerbaycan’dan özür dilemeye ve yaptıkları hataları ivedilikle düzeltmeye çağırmasına, İslâm Ansiklopedisi’nin 4. ve 17. ciltlerinin bu halleriyle tekrar basımının, internetteki yayınının, mevcut baskılarının da dağıtımının ve satışının durdurulmasını ve söz konusu haritaların değiştirilmesini talep etmesine, aynı zamanda ilgili ciltlerin sonraki baskılarında ve tercümelerinde bu hataları tekrarlamamalarını tavsiye etmesine Hocalı Haber olarak biz de katılıyoruz. Bu arada, Zaur Şüküroğlu’nun, şayet gerekenler yapılmaz ise Diyanet’in, Nahçıvan dâhil olmak üzere Azerbaycan’daki bütün faaliyetlerine son vermesi gerektiğine dair görüşünü de desteklediğimizi belirtiyoruz. Şüküroğlu’nun haklı olarak ifade ettiği gibi, mademki en ciddi eserinde Azerbaycan’a karşı tekrar tekrar saygısızlık yapıyorsun ve kardeş ülkenin toprak bütünlüğünü tanımıyorsun, yapman gereken budur.
Zaur Şüküroğlu, yazısının sonunda Türk okuyucuları empati kurmaya davet ederek “Azerbaycan’da yayımlanan ciddi yayınlarda Türkiye’yi bölünmüş olarak gösteren harita yayımlansa Türkiye memnun olur mu?” şeklinde bir soru yöneltmektedir ve bizce de çok yerinde bir sorudur. Türk okuyucuların bu soruyu doğru anlayacaklarına ve konuya gerekli hassasiyeti göstereceklerine inancımız tamdır.
Zaur Şüküroğlu’nun söz konusu yazısına http://hocalihaber.com/tdv-islam-ansiklopedisinde-skandal-…/ linkinden ulaşılabileceğini okuyucularımıza hatırlatır ve bu vesile ile biz de konuyu yüce Türk milletinin takdirlerine sunarız.