Çıldırmamak mümkün değil.
Türkiye, ‘ben yapacağım’ diyor, ama her şeyi başkaları yapıyor…
Sovyetlerin çöküşünden sonra Rus’un zayıf döneminde Ermeniler, Azerbaycan’a saldırırken Türkiye nedense çekindi ve gerekli yardımları yapamadı. Özal, 1. Körfez savaşında ‘Irak’a girelim’ dedi. Başladılar ‘Aman efendim, bizim orda ne işimiz var’ diye karşı çıkmaya…
Sırplar Bosna’da katliam yapanda yine yoktuk.
İkinci Irak savaşında elimize fırsat geçmişken Kuzey Irak’a girmedik. Amerika Irak’tan askeri gücünü çekince de bu fırsatı değerlendiremedik.
Suriye’nin kuzeyinde kanton bölge yaratalım-sadece konuştuk … Daha Suriye itiraz etmeden bizim muhalefet de ayaklandı.. ’Aman efendim, bizim Suriye bataklığında ne işimiz var’ diye…
Adamlar terör örgütlerine açık her türlü desteği verirken, biz Türkmenlere yardım tırları yolladık, tırlar yolda durduruldu ve içimizden ihanete uğradık…
Kobani’ye DAEŞ girende Sen Peşmerge’ye yol vermeyecektin KENDİN GİRECEKDİN ve DAEŞ’i temizleyecektin. Hem Kahraman olurdun ve PYD’yi Kahraman yapma imajını yerle bir ederdin, hem de uzun süre orda kalırdın, çıkmazdın… Bunların hiçbirisi olmadı ve maalesef hep kandırıldık ve “BÜYÜK ABİ”lerimizle de anlaşamadık ve hep satıldık …
CUMHURBAŞKANI ABD’yi MUHTARLARA ŞİKAYET ETTi. SONRA DA GENC İŞ ADAMLARINA DA BÜYÜK ABİ’nin ihanetinden yakındı…
2003’te Askerimizin başına Kuzey Irak’ta Abilerimiz çuval geçirdi, sessiz kaldık. Oysa, Büyük Abi’nin niyetini o zaman anlayıp ‘dersini’ de o zaman vermeliydik. PKK’ya destek verdiler yine sessiz kaldik. Operasyonlarda PKK içinde Amerikan subayı yakaladık , gizli bir şekilde teslim ettik .
Çuval olayında Abimize destekte bulunan ‘küçük kardeş’ de (peşmerge) vardı. Küçük kardeş 4 sene sonra ‘Türkiye’ye bir kedi bile vermeyiz’ diyerek açıktan PKK’ya destek çıktı. Biz ne yaptık peki? O kardeşi sonradan Parti Kongresi’nde ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ sloganları ile karşıladık.
Kobani’de IŞİD’e karşı savaşmak için Cumhuriyet Bayramı’nda Peşmerge birliklerine ağır silahlarla beraber Türkiye üzerinden yol verdik. Tüm masraflarını karşıladık.
Gelelim İran’a …İran peki ne yaptı?! …
İran PJAK’la masaya oturmadı, sona dek mücadele etti ve operasyonlarda öldürdü, yakalananı da astı… Bunu okuyan bazıları ‘Sen İran’ımı övüyorsun?! İran, PKK ile işbirliği içinde, onlara destek mi veriyorsun, sen İran’cı mısın’ ve daha ağır suçlamalarda bulunabilirler, biliyorum. Evet, PJAK’ı kurşuna dizen İran PKK ile işbirliği yaptı ve yapıyor…
Şimdiden bir konuda anlaşalım- ben İran Fars rejimini sevmem ve her zaman karşısında olmuşumdur ve olmaya da devam edeceğim. Ama ‘yiğidi öldür hakkını ver’ derler ya, işte tam da o noktadayız. 11 Eylül 2001’de New York’taki ikiz kulelere yapılan saldırı olayından sonra bölgede gücünü artıran tek ülke İran oldu. Şimdi de Rusya’yı arkalarına almışlar.
İran tarih boyu Rusya ile beraber bir hedefe doğru gitmişlerse, sona dek gitmişler.. İran sadece konuşmuyor, hem de her yerdedir.
2008 baharında, bir toplantı esnasında Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin telefonuna mesaj geliyor. Talabani de telefonu Irak’taki ABD işgal güçlerinin komutanı General David Petraeus’a uzatıyor. Mesajda aynen şöyle yazıyordu : “Benim adım Kasım Süleymani. Şunu bilmelisin ki, İran’ın Irak, Lübnan, Gazze ve Afganistan politikalarını ben kontrol ederim. ” Petraeus, buna fazla şaşırmıyor, cünkü mesajı yollayan kişiyi çok iyi tanıyordu. Gerçekten bu bölgede İran’ı etkin kılan kişi KASIM SÜLEYMANİ’dir.
Irak’ta Süleymani’nin haberi olmadan kuş uçamaz. Öğrencilerine aynen şöyle diyordu: “Bugün, İran’ın zafer ya da yenilgisi artık Mihran veya Hürremşehr’de belirlenmiyor. Sınırlarımız genişledi. Mısır, Irak, Lübnan ve Suriye’de zafere şahitlik etmek zorundayız. Bütün bu gelişmeler İslam Devrimi’nin meyveleridir.” Evet, İran bugün Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Orta Doğu’da Rusya’yı da arkasına alarak etkin bir biçimde savaş yürütüyor. Türkiye ise sınırı tehlikede ola ola Ortaklarından yeterince destek bile alamıyor. Suriye’de Abisi Rusya ile beraber acımasız savaş yürütüyorlar. Üstelik Abisi de sağlam Abi. Bizim çakma Abi gibi değil. İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney, Rusya Devlet Başkanı Putin’e temsilcisini yolluyor. Aracı, “Esad’ı kurtarma şansı var” mesajı verince Putin’in, İran’ın Ortadoğu’daki politikalarının mimarlarından olan İranlı komutanı kastederek “O halde bana Kasım Süleymani’yi yollayın”diyor. Bununla da Suriye’nin kaderi Putin ve Süleymani’nin görüşlerinde çizilir.
Irak’ın önemli Sünni liderlerinden biri olan, fakat İran’a da uzak durmayan Salih Mutlak, Süleymani’yi şöyle tanımlıyor: Süleymani’nin gücü doğrudan Hamaney’den gelir. Cumhurbaşkanı da dâhil herkesi by-pass eder. Bu bölgede herkes etkin rol oynuyor, biz şimdilik görüntü olarak sadece Suriye halkını Türkiye’ye almakla meşgulüz. İran ve Rusya Abi kardeş el ele Hizbullah’ı da yanlarına alarak savaş yürütüyorlar.
Biz ise yapayalnız ortalıkta kalmışız. Abimizden ve her kesten şikayetçiyiz.
Çünkü BOP projesini anlamamıştık da ondan.
Çünkü Abimiz kendi çıkarları için bizi kullananda anlamamıştık da ondan.
Çünkü 2013’te Kandil’le birkaç gizli görüşme yapan İran istihbaratı (Süleymani), PKK’yı çözüm sürecinden vazgeçirmeye çalışarak askeri yardım teklifinde bulunanda biz PJAK’ın hücrelerini uyandırmak için bir iş yapmadık da ondan.
Onlar Orta Doğu’ya yön verirken, biz FETÖ ÖRGÜTÜ’NÜN SİLİVRİ’DE UYDURDUĞU ERGENEKON MASALINI HALKA ANLATIYORDUK VE BU MASALI GERCEK MASAL DİYE YUTTURMAYA CALIŞIYORDUK DA ONDAN…
Hamaney, Süleymani’nin arkasında durarak bölgeyi şekillendirdiğinde, Abdullah Gül, İlker Başbuğ dâhil üst düzey komutanların ve bölgeyi iyi bilen, en az Süleymani kadar etkin bir isim olan MİT’in, Afganistan ve Çin’i de içine alan Asya Bölgesi Sorumlusu Kaşif Kozinoğlu’nun tutuklanmasına göz yumdu da ondan..
Hamaney, Süleymani’yi Putin’le diyalog kurmak için özellikle görevlendirirken yıllarca basına silik bir vesikalık fotoğrafı yansıdığı için ‘Hayalet’ olarak adlandırılan, müsteşar Hakan Fidan’ın talimatıyla Asya Bölgesi’nden sorumlu Başmüşavir Kaşif Kozinoğlu’nun hapishanede ölümüne seyirci kaldık da ondan…
Sen, Kahramanlarını koruyamazsan, başkaları Kahramanlarını devreye sokar ve inisiyatifi eline alır..
Ateş bacayı sarmış, şimdi feryat figan koparıyoruz…
Son olarak şunu bilirim ki savaş bile olsa biz yeneriz de ama bu birilerinin, herhangi bir liderin gücü ile değil, Allah’ın yardımı ile olacak, nasıl ki Çanakkale’de kazandık…
Yine Emrah Bey’in kendine özgü tesbitleri …Ellerinize sağlık …
Mükemmel bir yazi.Önemli bir konuya deginmissiniz ..Kaşif Kozinoglunu oldurenler Buyuk Abjnin adamlarindan baskasi olamaz.
Kozinoğlu Bin Laden operasyonun bile sahte olduğunu bldigi için öldürüldü