5007. Özü uzun sözü kısa mes’eleler olur, bazı darbe girişimlerinde. Bunlardan biri de bu darbede ortaya çıkmıştır. Bazılarının dediği gibi, “-Demokrasi için, sandık yeterli değildir.” Yani oy vermek ne demektir? Dahası gerekir. Şu an en dahası olmuştur. Halk bizzat darbe yapanlara karşı darbe yaparak, ülkenin istikbâline el koymuştur… Sözün bittiği nokta da, işte budur… Hālâ bu toplumda, demokrasi hakkında sözü olan var mı?!
5006. İlk andan beri durumun vahametini sür’atle fark edip, şu an dahî, dikkat ve hassasiyet ile yayın yapan, bütün TV kanallarına, bu milletin “GERÇEKTEN MİLLET OLAN FERTLERİ ADINA” teşekkür etmeyi, kendime bir borç bilmekteyim. Buna rağmen soslâl medyada tezvirata devam eden ahlâksızları ise; günün şartları gereği olarak, devletin toplayıp, hesaba çekmesi gereğine de inanmaktayım. Zîrā bu ya da Bir ülkede yaşamak, bu denli rezil ve pespaye bir akılla mümkün olamaz…
5004. Darbe başladığı andan bugüne kadar, “-Hocam şimdi ne oluyor ve sonra ne olacak?” sualleri, sürekli olarak bana sorulan, çok ciddi sualler zümresinden olduğu için, bu suallerin cevabını, burada da efkâr-u umumiye vermek istiyorum ki; bu global görüşü, herkes dikkate alsın. Öncelikle iyice bilelim ki; Bir ülkede darbe fikri ve zikri bitmeden, darbe sevicilerin o ülkede kökleri temizlenmeden, birilerindeki darbe yapma hevesi, aslā bitmez. Bir darbe, gelmekte olduğunu, her zaman ve her ülkede belli eder. Bu darbe mutlaka Bir gün geleceğini: 2002 Siyasi yasaklar neticesinde RTE’nin hapsedilmesi ile 2003-2007 arası, Ahmet Nejdet Sezer’in, her kanunu veto etmesi, her tayini kabul etmemesi ile 2006 Danıştay saldırısının, hükümete ihâle edilmek istenmesi ile 27 Nisan e-muhtıraya istinaden, darbe çağrısı yapılması ile 367 icadı sayesinde, Cumhur Reisi seçiminin halka bırakılması ile 2008 Yılında, AK Partiye açılan kapatma davasının sonucu ile 2011 tarihinde tüm komuta kademesinin, bir anda istifa etmesi ile 2012 MİT müsteşarının tutuklanmak üzere, savcı tarafından sorguya çağrılması ile 2013 Gezi olayları ve sayesinde, tüm mega projelerin dahi, durdurulması talebi ile 17-25 Aralık tarihlerinde yapılmak istenen, yargı darbesi ile 15 Temmuz tutmayan tüm darbelere karşı, halkı da vuran öldüren, bilinmedik bir darbe tarzı ile bu darbe de atlatılmıştır. Ancak bunlara ilâveten: Oslo görüşmelerinin açıklanması, bu süreler içinde TSK’yı zayıflatmak için, açılan yarısı doğru yarısı düzmece dāvā sonuçları, bu süreçte fāş olan FETÖ felâketinin tam anlaşılamaması, kezā, devletin bu örgüt karşısında, çok fazla ağırdan alması, Barış sürecinin PKK tarafından sabote edilmesi, Okyanus medyası denilen, bazı pespaye medya gruplarının da, bu süreç içinde, FETÖ ve PKK yanında durması, Bir kesim halkın andavallılar gibi, bu medya gruplarına inanmış olması, hattā halkın “İsterse ülke bitsin, RTE gitsin.” alçaklığı. Esas darbenin gelmekte olduğuna, en büyük işaretlerdir. Yani muvaffak olamamış olan, bu darbe girişimlerinin arkası gelecek midir? Gayet tabiî olarak gelecektir. Aksini düşünmek bile saf dillilik olur. Nasıl mı gelecektir? Onu da sonraki maddelerde yazabilirim İnşâallah. Ve İnşâallah yanılırım…
5003. İkiYüzSekiz kişi cuntacılar tarafından öldürülmüş. TBMM, vekiller toplantı hâlindeyken bombalanmış. Birçok devlet dairesi de bombalanmış ve taranmış. Tanklar otomobilleri ezip geçmiş. Reis-i Cumhur öldürülmek üzere, hem yurt içinde, hem de CIA tarafından, yurt dışından izi sürülmüş. CIA CR’nin uçağının rotasını cuntacılara an be an, uçağın vurulması için bildirmiş. Ancak, Halk darbeye darbe vurmak sureti ile cuntacıların alayına “ÇÜŞ” demiş. Çüş’lenen darbecilerin ne yaptığından habersiz erler, silâh bırakmış. Amma hālâ bir zümre, darbenin muvaffak olmadığına çok üzgün! Gerçek anlamda, artık bu ağır vak’alara da “-ÇÜŞ!.” demek zamanı, çoktan gelmiş ve hattā geçmiştir.. Ve de hālâ utanmadan arlanmadan, provokasyon yapmaya, yalan nifak üretmeye, üretilmişleri de yaymaya çalışmak suretiyle, vatan haini cuntacılarla, aynı mefkûre uğrunda saf tutan bu manyaklar, elbet vatan hainidirler. Artık bunlara gereğini yapmak için, düşünmeye bile değmez…
5002. Hālâ tezvirat nifak yapmaya çalışan alçak, vatan hainlerinin bulunduğu, bu ortamda, ciddi açıklamalar aşağıdaki gibidir.
208 Can kaybı var, maalesef.
3 darbeci asker ölmüştür.
60 Polis şehit olmuş.
145 Vatandaş şehit olmuştur.
1 kişi bile hunharca halk tarafından öldürülmemiştir.
1.500 Kamu görevlisi açığa alınmıştır. (Artacak)
8.777 Görevli iç işlerinde açığa alındı. (Artacak)
8.000 Civarı asker sivil tutuklama (Artacak)
7.500 Civarı PKK’lı önceden etkisiz kılınmıştır. (Artacak)
Yıllardır sürdürülen yalan yanlış ve alçakça olan tavır ve tezviratlarını devam ettirenlerin, ana amacı bellidir. Bu kişilerin sıfatı ise; Atatürk”çü” Lâik”çi” Cumhuriyet”çi” falan da değildir. Bu reziller, alenen ya FETÖ yanlısı ya PKK PYD yanlısı, net vatan hainleridir! Onlara bu gözle bakınız. Ve çekinmeden ilgili makamlara da ihbar etmekte, hiçbir sakınca görmeyiniz. Bu milletin selâmeti için, aklı başında olanların, vatan haini olan bu pislikleri, temizlemek mecburiyeti vardır. ZİRA, taraf olmak ile hain olmak, milletin bir kesimine düşman olmak, “-Onlar gitsin de, vatan batsın.” demek, çok ayrı şeylerdir. Her fırsatta CB’nın ölümü için hayâl kuran reziller ile aynı hayâli kuran FETÖ ve PKK vbg. mihraklar arasında, hiçbir fark yoktur!.. Bu böyle de bilinmelidir…