Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA’nın Galatasaray’a verdiği cezayla ilgili, “Niye kulübe ceza veriyorsunuz? Ceza, o işte suçlu olan yöneticilere verilmeli. Galatasaray’ın nereden baksanız 20-25 milyon taraftarı var. Sen şimdi o kulübü cezalandırdığın zaman 20-25 milyon taraftarını da cezalandırıyorsun” uyarısını yaptı.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’la Türkiye’nin Abuja’daki (Nijerya) Büyükelçiliğinin rezidansında gerçekleşen sohbet sırasındaki sorular arasında UEFA’nın Galatasaray’a verdiği ceza da yer aldı:
– Kurumlara değil de kişilere ceza verilmesi gerektiği görüşünüzü biliyoruz. UEFA, Galatasaray’ı Avrupa kupalarından men etti. Bu da kişilerin yönetim hatalarından kaynaklandı. Dolayısıyla kişilerin hatası üzerine kurumu cezalandırmış oldular. Avrupa kupalarında oynamayınca bu kulüpler borçlarını nasıl kapatacak? Bir değerlendirme yapar mısınız?
Erdoğan, yanıta İstanbul’da gerçekleşen bir zirveyi anımsatarak girdi:
– Benim başbakanlığım sırasında Platini ve daha sonra FIFA başkanı olacak olan İnfantino, Avrupa şampiyonası ile ilgili olarak İstanbul’a gelmişlerdi. O vesileyle, İstanbul Kongre Sarayı’nda bir konuşma yapmıştım. O konuşmada da tüzel kişilerin cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğunu söylemiştim. Böyle bir hukuk olmaz. Siz eğer ceza verecekseniz, ilgili kulüplerin başkanlarına veya suçu işleyen kimler ise onlara ceza verin demiştim. Sonra Platini, “Ama bu böyle gelmiş, bu saatten sonra değişmez” demişti.
Ardından son ceza ile ilgili bakışını ortaya koydu:
– Dolayısıyla Galatasaray meselesinde de kulübe ceza verilmesine karşıyım. Niye Galatasaray Kulübü’ne ceza veriyorsunuz? Ceza, o işte suçlu olan yöneticilere verilmeli. Galatasaray’ın nereden baksanız 20-25 milyon taraftarı var. Sen şimdi o kulübü cezalandırdığın zaman 20-25 milyon taraftarını da cezalandırıyorsun.
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın da UEFA’dan daha önce ceza aldığı anımsatılınca sürdürdü:
– Bu iş böyle yürümez. Yanlış mantık, yanlış bir anlayış. Temenni ediyorum ki, bu uyarılar kaale alınır da buralarda hakikaten gerçek kişiler cezalandırılır. Tüzel kişiler de cezalandırılmaz.
UEFA’dan bu kez Erdoğan’a kulak veren çıkar mı?
DÖVİZ REZERVİNDE CİDDİ KAYIPTAYIZ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, ikinci nesil ekonomik reformlar konusundaki soruyu şöyle yanıtladı:
– Moody’s son değerlendirmesinde Türkiye’nin büyümede yüzde 4’ün altına düşmesinin söz konu olmadığını belirtmiş. Biz de 2016’ya girerken bunu söylemiştik. Ha, sıkıntılarımız yok mu? Sıkıntılarımız var. Bu da bir vakıa… Örneğin döviz rezervinde ciddi bir kayıptayız. Bu tabi nereden oluyor? Yani, siz piyasada kur baskısını piyasaya sürekli döviz sürmekle kontrol altına alacağız derseniz tabii ki döviz ne olacak, maalesef eriyecektir.
Cumhurbaşkanı seçildiğinde döviz rezervinin 126-127 milyar dolar dolayında olduğunu anımsattı:
– Hatta 130 milyar dolara kadar çıkmıştık. Burada yapılması gereken nedir? Hükümetimizin Allah’ın izniyle büyük bir gayretle döviz rezervini yeniden 130 milyar dolara, hatta daha üzerindeki rakamlara çıkarmasıdır. Buradaki bütün mesele finans yönetimidir. Burada, özellikle bankacılık sektörünü kontrol altına almak, bankacılık sektörünün kontrolüne girmemek de önemli. Çünkü orası ciddi bir faiz lobisidir. Eğer bu lobinin kontrolüne girilecek olursa o zaman Merkez Bankası bu işin altından kalkamaz.
Faiz lobisi eleştirisinden rahatsız olanların bulunduğunu vurguladı:
– Bunu söylediğimiz zaman tabi rahatsız oluyorlar. Dost acı söyler, gerçeği söyler… Bunu söylüyorum. Ben faiz konusunda yine aynı noktadayım. Bakın çift haneli rakama dayandık mı? Dayandık… Çift haneli rakamda olan bir Türkiye, komisyonunu buna koyduğun zaman kredi maliyeti yüzde 15, 16, 17’lere doğru gider.
Kredi faizlerinin yükselmesinin yatırımları zorlaştırdığı anımsatılınca şu mesajı verdi:
– Yatırımın olmadığı ülkeden hiçbir şey bekleyemezsin. Nitekim biz, en zor anlarda bile, hani krizlerin olduğu dönemlerde bile, yatırımlara hiç ara vermedik. Yatırımlarımızı aynı kararlılıkla devam ettirdik. Şu anda da yine yatırımların aynı kararlılıkla devam etmesi lazım. Çünkü, yatırım varsa istihdam var. Üretim var, rekabet var, büyüme var… Bunların hepsi birbiri ile iç içe… Birbiri ile bağlantılı… Bunlara ara verilirse olmaz… Mesela benim şu anda en mutlu olduğum şeylerden biri, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün bitmesi olayıdır. Şimdi bu yıl içinde inşallah Yavuz Sultan Selim Köprüsü bittiği anda bu Türkiye için adeta bir hayat damarının devreye alınması olacaktır.
YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ ERKEN BİTECEK
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, 3’üncü köprünün hedeflenen tarihten önce biteceğini belirtti:
– Binali Bey’le (Yıldırım) konuştum, biz 29 Ekim 2016 diye ilan etmiştik. Daha öne alınabileceğini söyledi. Zaten şu anda son tabliyeyi yerleştiriyorlar. Bu tamamlandığında, dünyaya karşı tam manasıyla bir güvenli liman olacaksınız. Hele hele bir de hızlı trenin de oradan geçmesi, bu esere çok daha farklı bir hava katacak. Bir de Avrasya tüneli, o da bitiyor bu yıl içinde. Avrasya Tüneli’nin bitişi de otomobillerin Boğaz’ın altından geçmesi olayı ki, o da yine Türkiye’ye ayrı bir özgüven kazandıracaktır. Bir diğer tarafta da İzmir-İstanbul yolunda da İzmit geçişi, Körfez geçişi var. Körfez geçişi de şu anda iyi bir noktaya geldi. Yani, bu yıl bitmeyebilir ama önümüzdeki yılın başında da Körfez Geçişi bitecek. Bu arada üçüncü havalimanının da ilk etabı inşallah 2018’de bitecek. Tüm bunlar Türkiye’nin dünyadaki itibarının daha da artmasını sağlayacak.
NİJERYA’DA RAFİNERİ YATIRIMI TEKLİF ETTİ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Nijerya Cumhurbaşkanı’na yaptığı teklifi aktardı:
– Kendisine ‘Bakın sizde rafineri yok. Gelip biz burada rafineriyi kuralım. Kazancınızda ciddi artış olur’ dedim.
Rafineri ve elektrik santralı teklifiyle ilgili şu mesajı verdi:
– Nijerya Cumhurbaşkanı’na “Enerji üretiminde biz size uzmanlar gönderelim gelsinler burada doğalgaz çevrim santrallarını kursunlar ve siz buradan tüm çevre ülkelere enerji satın” dedim. Ham petrol konusunda da dediğim gibi burada süratle rafineri kurma konusunda yardımcı olabileceğimizi söyledim. Bir rafinerinin kurulması 3-4 yıl alır. “Rafineri kurulduğunda siz de dışarıdan benzin vs. almaktan kurtulursunuz” dedim.
“Evet” deseler Türkiye’de o güç var mı?
– Elbette, Türkiye’de rafineri kuracak güçte olan iş adamlarımız var.
THY’NİN MİLYAR DOLARLIK KÂRI HAYAL EDİLEMEZDİ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’a savunma sanayinin Batı Afrika ülkelerine dönük adımlarını sorduk:
– İhtiyaçları var, söylüyorlar. Milli Savunma Bakanımız onların yetkilileriyle görüşmeleri yapacaklar. Özellikle zırhlı taşıyıcılar, zırhlı araçlar noktasında talepleri var. Bizim de malum özel sektörümüz bu alanda iyi bir noktada. Göz kamaştırıcı. Gurur duyuyoruz. Hatta hatta insansız hava araçlarında da artık Baykar olsun, Vestel olsun Baykar şu anda testleri de başarılı bir şekilde geçti.
THY’nin 2015 kârının 1 milyar doları aşmasını da şöyle yorumladı:
– THY’nin böyle kâr etmesi hayal edilir birşey değildi. Onu yakalamış olması tabi gerçekten çok çok önemli…
Ardından şu mesajı verdi:
Allah’ın izniyle tüm sıkıntılara rağmen bu yatırımlarla beraber Türkiye inşallah bu yıl hele bir de 4’ün üzerinde büyümesi halinde inanıyorum ki 2017-2018 çok daha farklı olacaktır. Yani ben herhangi bir endişeye yer olmadığına inanıyorum. Yeter ki biz hep beraber özgüven içerisinde olalım. Birilerinin dedikodularına vesairesine hiç aldırmayalım.