İhanet manşetini ballı villa satışı karşılığı attığı ortaya çıkan Can Dündar’ın, FETÖ’nün ağına nasıl düştüğü aydınlatılıyor. Dündar, Paralel örgütün birçok kişiye yaptığı gibi ‘kaset’ kumpası ve telefon dinlemesiyle kafeslenmiş.
Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararının ardından 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yurtdışı yasağı konularak tahliye edilen Can Dündar’ın özel hayatı üzerinden kafeslendiği ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milletvekilleri, MİT Müsteşarı ile yüzlerce gazeteci ve iş adamını usulsüz dinleyerek özel hayatlarını didik didik eden FETÖ’nün “casusluk” suçlamasıyla yargılanan Can Dündar’ın da 5 bin 172 konuşmasını kaydettiği öğrenildi.
YILMAZER BAŞLATTI
FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu yargılanan eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Erol Demirhan tarafından talep edilen dinleme ve teknik takip kararları dönemin 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince verildi. Sahte isim ve IMEI üzerinden Dündar’ın telefonları aylarca dinlendi. Telefonlarını dinlemekle yetinmeyen FETÖ bir yandan da Dündar’ın kiminle görüştüğünü fiziki olarak takip ederek görüntüledi.
TAKİP EDİLDİ
Paralel Yapı, Dündar’a yönelik organize suç kapsamında başlattığı teknik takip ile dinlemeyi ilk kez 3 Ekim 2008’te başlattı. 3 ay aralıksız yapılan teknik takip ile telefon dinlemesi bu sürenin bitiminden sonra 3 ay daha uzatılarak Dündar, 6 ay boyunca dinlendi. İkinci dinleme ise 2013 yılında yapıldı.
KOPYALAYIP SİLDİLER
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Paralel polislerin usulsüz dinlemelerine yönelik başlattığı soruşturma kapsamında ortaya çıkan skandal kayıtlara göre Dündar’a yönelik yapılan dinlemelerin ilk üç ayı tamamen silinmiş. FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe soruşturmaları sürecinde emniyetin kayıtlarından kopyaladıktan sonra imha ettiği kayıtlarda Dündar’ın mahrem ilişkilerinin yer aldığı belirtiliyor.
GEZİ SÜRECİ
FETÖ’nün aynı dinlemeleri Gezi sürecinde de yaptığı öğrenildi. Gezi olaylarının başlangıcında tekrar telefonları dinlenen Dündar’ın bu süreçten sonra FETÖ’ye teslim olduğu ve FETÖ ile masaya oturduğu iddia ediliyor. Karanlık yapıya teslim olan Dündar’la yapılan anlaşma gereği Dündar, Cumhuriyet gazetesinin başına geçecek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti Hükümeti’ne karşı FETÖ’nün yanında yer alacaktı.
GEÇMİŞTE ERDOĞAN’I CAN’DAN SEVMİŞ!
FETÖ’nün yayın organı Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, 17-25 Aralık darbe girişimine kadar Milliyet gazetesindeki köşe yazılarında bugün komplo kurduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a övgüler diziyordu. AK Parti’ye de methiyelerde bulunan Dündar, Erdoğan’ın yurtdışı gezilerinde iş adamlarına parti ayrımı yapmaksızın nasıl yakından ilgilendiğini de kaleme almıştı. Can Dündar aynı zamanda 2005 yılında İETT İlk Durak belgeselini hazırlayıp, bir dönem İETT’de çalışan Erdoğan hakkında övgü dolu ifadeler kullanmıştı.
İHANETİN ÜCRETİNİ ALDI
İddiaya göre Dündar, FETÖ ile yaptığı anlaşma gereği Cumhuriyet’in başına geçer geçmez Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti aleyhinde iftira ve kara propagandaya başladı. Can Dündar’ın Çankaya’daki ODTÜ ormanı yanındaki lüks villasını 2 yıldır satamadığı halde 29 Mayıs 2015 tarihli MİT tırlarına ilişkin Cumhuriyet gazetesi manşeti ardından birden satıldı. Villayı satanların isim ise MİT tırlarını durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu’nun dosyalarına bakan hukuk bürosunun ortağı olduğu belirlendi. Dündar’a tapuda görülen tutarın yanı sıra açıktan da yüklü bir miktar para ödendiği, bu organizasyonu MİT tırları manşeti karşılığında FETÖ’nün yaptığı iddiaları bulunuyor. Bu iddialar çerçevesinde operasyon gerçekleştirildi ve 3 avukat tutuklandı.
DÜNDAR’IN İFADESİ ALINACAK
Soruşturmayı yürüten Başsavcıvekili İrfan Fidan’ın Can Dündar’ın şaibeli villa satışıyla ilgili ifadesinin alınması bekleniyor. Şüpheli 4 avukattan 3’ü tutuklu bulunuyor. Bu avukatlardan Sönmez Ahi, MİT tırlarını durduran Tümgeneral Hamza Celepoğlu’nun avukatı. Villanın satışına ilişkin belgelerde imzası olan Bekir Mustafa Yılmaz ise Ahi’nin ortağı. Fakat Sönmez Ahi, Ceren isimli bir bayanla telefon görüşmesinde Can Dündar’dan villayı beraber aldıklarını ve hukuk bürosu olarak kullandıklarını söylüyor. Tutuklu avukatlardan Atilla Tarık Çilekçi’nin ise ünlü Aydınlı Giyim’in hukuk müşaviri olduğu biliniyor. Çilekçi’nin Fetullah Gülen’e yakın olduğu hatta bir dönem de Türkiye’de hizmetinde bulunduğu belirtiliyor. (Star)
http://www.aksam.com.tr/guncel/feto-izledi-cani-kafese-aldi/haber-494256