
Dilarə Nuraliyeva, büyük şairimizin yakın akrabası Ahmet Bey’in torunudur.
1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecede, Azerbaycan tarihinin en kanlı trajedilerinden biri olan Hocalı Soykırımı sırasında, yüzlerce masum insan arasında Dilare Nuraliyeva da vardı. Cesur ve mert bir Azerbaycan kadını olan Dilare hanım, 1930 yılında Şerur-Derelayez kazasının Çive köyünde dünyaya gözlerini açmıştı. Annesi Sidiqe Ahmed kızı Vekilova, Şerur-Derelayez kazasının naibi olmuş Hasanali Sultan Vekilov’un torunudur. Ailesi, 1951 yılında Stalin’in baskıları sonucu sürgüne gönderilmiş ve Berde bölgesinin İmirli köyüne yerleştirilmişti. Dilare hanım evlendikten sonra Hocalı’ya taşındı.
Dilare Nuraliyeva’nın katliyle ilgili olarak yeğeni, insan hakları savunucusu Samed Vekilov, Facebook sayfasında bir paylaşım yaptı. Her iki bacağından yaralanan Dilarə Hanım, vahşi Ermeni askerinin “Kalk!” emrine yüzüne tükürerek karşılık verdi ve cebinden kardeşinin fotoğrafını çıkarıp askere göstererek, “Kardeşim burada olsaydı, sen böyle azmazdın!” dedi. Bu, Azerbaycanlı kadının son sözleri oldu.
Samed Vekilov, Dilare Hanım’ın cenazesinin ancak bir ay sonra bulunabildiğini belirtiyor. Paylaşımının sonunda Vekilov şu sözleri yazıyor:
“Tüm bu yaşananlar, sadece bir şehrin değil, tüm bir milletin onurunun ve özgürlük mücadelesinin simgesidir. Bu trajedi bizi birlik içinde, güçlü ve bağımsız bir halk haline getirdi; Dilarə Hanım ve onun gibi kahramanların ruhu sonsuza dek yaşamaya devam edecek.”