Savaşa çağrılacak olsa bu halk, Dünya’yı yıkar.

5029. Çok uzun zamandan beri ve 15.Temmuz.2016 ve sonrası, duyduklarıma, gördüklerime aslā şaşırmıyorum. Hattā dahasını da maalesef bekliyorum! Çünkü FETÖ akıl alamayacak derecede, çok yönlü bir cifedir! Biri dert yanıyor TV ekranında, “-Biz Onlarla rakı da içerdik. Hepsini de Atatürk”çü” çok düzgün insanlar olarak bilirdik. Ama şimdi öğrendik ki; hepsi FETÖ mensuplarıymış.” Bak Sen şu işe!. Buna da şaşırmadım. Çünkü esas tiyatro, tüm cumhuriyet tarihinde, hep vatan hainlerinin cihetinde oynandı. Ve Onlar hep, vatanperver olarak tanımlandı. Bu her şeye çok elverişli sahnede, geçtiğimiz cumhuriyet tarihi, statükocular sebebi ile o kadar çok taraf üretti ki; kimin gerçekten kim ve ne menem olduğu, bilinmez bir hâle geldi?!. “-İyi de FETÖ taraftarı olanlar, neden Atatürk”çü” olmaya soyunsun?” denebilir. Şaşacak bir husus yok. Bal gibi soyunur!. Çünkü iki tarafın da, birbirlerini destekleyen tek müştereği, var. O da Sayın Reis-i Cumhuru yok etmek!.. Karşıt taraflar arasında, ahlâk bu seviyeye inince, zaten hiçbir şuurdan, Bir ülke ve Bir millet için, müspet Bir netice elde edemezsiniz!..

5028. Yıllarca darbeyi anlatamadığım darbe görmemiş gençler, darbenin ne olduğunu, bu cuntacıların darbesi sayesinde, iyice anladılar. Ne var ki; Onlar darbeyi anlarken, sivillerden çok şehit de vermiş olduk. Cenab-ı Hakk cümlesine rahmet eylesin. Bu darbenin herkese, özellikle de sıradakilere ders olması için, suçlular gerekir ise, idamla cezalandırılmalıdırlar. Tabiî müebbet hapis de Bir ceza olabilir.. Ancak, birçok kişi, onca zaman hapis yatınca, bu manzara, birilerini ümitlendirip, tekrar darbe yapmaya ve hapistekileri de kurtarmak sureti ile ülkeyi yeni maceralara sürüklemeye, teşvik edebilir. Gayet net bilinmelidir ki; Orta Doğu’da hainin ardı arkası kesilmez. Ne belâ, ne de darbe falan da bitmez…

5025. Sayın Reis-i Cumhurumuz, Gezi olayları esnasında “-Halkı zor tutuyorum.” demişti. Bazı cahil cühelâ, şimdi Reis-i Cumhurun, o gün ne demek istediğini, bilmem iyice anlayabildi mi? Meydanlara çağrılan bu halk, bir demokrasi destanı yarattı. Ve hālâ da meydanlarda. Savaşa çağrılacak olsa bu halk, Dünya’yı yıkar. Artık haddini ve hududunu aşmamayı, herkes öğrensin. Halka gına geldiğini de, herkes çok iyi bilsin…

2027. Gençler, beyler, beyefendiler, hattā bazı hanımlar, hanımefendiler, sonsuz hiddetinizi anlıyor ve tabiî bu hâlinize hak veriyorum. Bu rezillere, bu sefillere, bu hainlere, istediğiniz her tür küfürü etmekte de, Sizleri haklı görüyorum. Ancak Türk’ün kültürüne, çok yanlış ve mantıksız bir şekilde yerleşmiş olan, garip bir küfür var. Bu küfürü bu rezil vatan hainleri için kullanmayın. Başkaları için de kullanmayın. İnsanın eşi sevgilisi ile mahrem bir şekilde, zevkle şerefle muhabbetle paylaştığı, cinsi beraberlik: Esasen çiftlerin birbirlerini, bedenen de arzu etmelerinden dolayı, birbirlerine karşı gösterdikleri, en büyük kabulü ve iltifatıdır. Böyle Bir kabul ve iltifat, elbet bir küfür olamaz. Olmamalıdır. Ve böyle bir kabul ve iltifat, hakaret için, bu rezillere karşı da, kimseye karşı da kullanılmamalıdır. Ne olur bunu yapmayın. Bu hâl muhtemelen Yaradan’ı bile rencide eder…

2026. Bütün bu cunta darbesi ve ötesini, tiyatro ilân eden, olayların hepsini değersizleştirmek isteyen budalalara, şimdiden bir bilgi vereyim. Sizler bu tiyatronun sokağına dahî, ölene kadar, çöpçü bile olamazsınız. Çünkü bu sahne, Halkın sahnesidir. Çünkü bu sahne, O halktan razı olan, Hakk’ın sahnesidir. Sizin bu cihette esāmeniz bile okunamaz… Zîrā Bir başkalarını değersiz kılmak, aşağılamak adına, kendinizi Sizler, kendi aşağılık değerleriniz ile müsavi ve müptezel ettiniz. Ve bu hâliniz ile Sizler, gerçekten FETÖ mensuplarından, daha da sefil ve müptezelsiniz. Bu hâlinizi, bu millete def’atle ispat ettiniz!..

5024. Yaradan, insanın gözünü, gönlünü, beynini kör, kendini de nankör yaratmasın. Böyle yarattığı zaman, hem kendi insanlık vasıflarını bilmez ve harekete geçiremez, hem de karşısındaki muhteşem milletin, bir tarih yazdığını, inkâr ile o milleti ret, yapılan her şeyi de başkalarına mâl etmek zilletine düşer. Bu cunta harekâtını, sadece milletin sokağa çıkması, polisine sahip çıkması, gerekli her kurumu bizzat basması, akıl almaz bir birliktelik ve dirayet ile davranması kurtarmıştır. Halk olmasaydı, darbenin zararı tahmin edilemez olurdu.
5025. Bahçeli Salı günü konuşmasında, darbe ile hiçbir ilgisi olmamış olan Bir MHP’nden bahis etti. Ben bu anlatımı anlamakta, çok zorluk çektim. Çünkü Rahmetli Alparslan Türkeş bir darbe subayı idi. Darbe bildirisini radyoda okuyan subay da kendisiydi. Ne zaman ki; darbenin kendini bile darbelediğinin farkına vardı ve kullanıldığını anladı; gerçeğe dönmesini bilmekle kalmayıp, Türkiye için, doğru teşhisle, başkanlık sistemini bile savundu. Bazen Bahçeli’yi anlamakta çok zorluk çekenlerden biri de, benim zannımca.

Formun Üstü