Azerbaycan Türkçesi
Vazgeçmiyor,
Küresel çete, karıştırmaya devam ediyor…
Türkiye ‘yi hiç boş bırakmıyor. Adı değişse de içerideki adamları üzerinden iç barışı
tehdit etmeye devam ediyor.
Bazen ekonomi üzerinden gidiyor..
Borsalarda manipülasyonlar yapılıyor …
Döviz üzerinden hamleler yapılıyor…
Enflasyon en önemli gündem maddesi haline getiriliyor…
Enflasyon, her ay değişik ürünler üzerinden yükseltilmeye çalışılıyor…
Bazen patlıcan enflasyonu artırıyor…
Bazen salatalık artırıyor…
Bazen limon artırıyor…
Bazen giyim sektöründeki kimi ürünler enflasyonu artırıyor…
İlginçtir, Ticaret Bakanlığı , bu yönde henüz somut adımlar alabilmiş değil ,
maalesef…
“Bu bahse değer başka bir konu…”
Şimdilik bu kadarını söylemekle yetineyim…
Türkiye’deki siyasetin kılcal damarlarına kadar girmiş küreselciler …
Her siyasi yelpazesi iyi sürmüşler ..
Sürmemişlerse de ele geçiriyorlar…
Ülkeyi bunun üzerinden sürekli geriyorlar…
Yolsuzluk sürecinde ilkokuldaki çocuklarımızı dahi sokaklara dökebildiler…
….
Onlara hassaten ; polisten, devletten korkmamaları gerektiğine dair eğitim verdiler …
Ve bu çocuklar, yolsuzluk yaptığı iddia edilen biri için polislere taş attı…
Asit döktü güvenlik görevlilerine…
Türkiye’nin ana muhalefet partisini maalesef ele geçirmişler…
Büyük bir avantaj bu …
Bunu iyi kullanacaklar…
Devlet büyüklerimiz! Buna dikkat ediyor mu bilmiyorum!…
İnşallah ediyorlardır…
Ama tehlike büyük…tehdit çok yakın…içimizde yani.
Osmanlı’yı böyle yıkmışlardı…yani içeriden…
İslam coğrafyasını içeriden yönetiyorlar.
Ayrıştırıyorlar …ve karıştırıyorlar…
Yani, Çandarlı Halil,
tarihsel bir figür değil sadece!..
İçimizde …
Aynen çalışıyor, işini yapmaya devam ediyor…
Küreselcilerin yetiştirdiği jönler!..
Medyada, sokakta, siyasette kaldıkları yerden devam ediyorlar…
Bize gelince , maalesef seyircisiz…
Bizden olan çocukları bile onlara kaptırıyoruz !..
Öyle…
Acı gerçek bu…
Evet , kendi çocuklarımıza bile,
Anlatmıyoruz, anlatamıyoruz…
Bizim taraftaki siyasi yelpazeye karşı, çok acımasız olabiliyoruz…
Bizim taraftaki siyasetin küçük hatalarını , kopuş ve tavır alma sebebi
sayabiliyoruz …
Çok güçlü argümanlara sahip olmamıza rağmen, savunamıyoruz…
Anlatamıyoruz!…
Sinik ve acziyet içinde kalıyoruz…
Cesaretimiz hiç yok…
Sadece bir örnek vereyim ve geçeyim bu konuyu..
AK Partinin ilk yıllarında, her mahalledeki evlere gidilir, konuşulur ve sorunları varsa
giderilmeye çalışılırdı..
Özelikle muhaliflerin oturduğu bölgelerde bu, daha yoğunluktaydı …
Muhaliflerin oturduğu bölgelere stantlar kuruluyordu …ve ülkeye yapılan hizmetler,
bilinçle ve cesaretle savunuluyor ve anlatılıyordu…Şimdi bunu gören var mı? Ben hiç
görmüyorum..
Halbuki, bu iktidar döneminde, bu ülkeye yapılan hizmetler, Roma dahil, evet iddialı
söylüyorum, Osmanlı dahil , hiçbir dönemde yapılmamıştır…
AK Partinin bırakın teşkilatlarını , milletvekillerinin çoğunun dahi, yapılanları bildiğini
sanmıyorum…
Evet, gerçek bu…
Ekranlarda bizim siyasi yelpazeyi savunanlara bakıyorum; korkak, sinik, savunma
pozisyonunda ve bazen de garip bir pişkinlik içinde duruyor!..
Bunların üzerinde durmak gerekiyor…
Özellikle küreselcilerin saldırıya geçtiği bu dönemde, bizim mahallenin de
sağlamlaştırılması gerekiyor….
Hele hele , motivasyonu sağlayıcı dışarıdan müdahalelerin yapıldığı bu dönemde
direniş cephesi daha iyi güçlendirilmelidir!..
Bizim mahalleli!!!
Tayyip Erdoğan, sadece günümüz devlet adamları içinde değil, emin olun, Türk
İslam Tarihi içinde bile ilk onda çok rahat sayabileceğimiz bir liderdir.
Bu lideri ve hizmetlerini savunmak hiç de zor değil…
Sadece yaptıklarını anlatın yeter…
Ve
AZGIN AZINLIKTAN
KORKMAYIN!…
