Hayatın Renkleri

6
4918

Kadın cinayetleri, çocuk gelinler, şiddet, ölüm, bıçaklama, kan, kırmızı, çığlık, kıllı eller, çıplak ruhlar ….. yoruldum, okumaktan yoruldum, görmekten yoruldum, düşünmekten yoruldum. Her ölüm ruhumu biraz daha  yaralıyor.

Kabul edemiyorum. Uyuşuyorum. Erkekler hepsi aynı mı, diye aklımdan geçiyor.

Ellerim uyuşuyor, beynim uyuşuyor,  bedenimi oynatamıyorum, felç inmiş gibi. Midemde uyuşsa ya midem uyuşmuyor,  hareketli, dalgalı, fırtınada sandalı dalgaların  sıkıştırması gibi sıkışıyor, kasılıyor… içimdekiler çıktı çıkacak ama çıkacak bir şey yok bütün gün kahve ve çaydan başka bir şey girmedi mideme.  Dursun diye  derin derin nefes alıyorum soluklarım hızlanıyor, gözkapaklarım yavaş yavaş kapanıyor.

Gözlerimi aralıyorum, bir tepenin üstünde oturuyorum, aşağıda kasaba gibi bir yer var, herkesin yaşamak isteyeceği kadar güzel. Ne kadar da mavi. Mavinin en güzel tonları, yeşilin en canlısı, sarının en sıcağı burada.  İnsanların yüzü aydınlık, sağlıklı. Yaşlılar ele ele tin tin yürüyor, çocuklar geniş alanda oynuyorlar, gençler kızlı erkekli oturmuş tatlı tatlı gülüşüyor, kimileri parkta kitabını gazetesini okuyor, kimisi günün ilk çayını, kahvesini yudumluyor. Çimleri biçen bahçıvan, güneşe kıvrılmış uyuyan kedi, elinde tostundan büyük bir parça koparan çocuk, karşısında kuyruğunu sallayarak yalanan köpek herkes ne kadar güzel..

Hafiflediğimi hissediyorum. yanımda mavilikler içinde oluk oluk akan bir şeyler var ne olduğunu anlamaya çalışıyorum su değil,  gökkuşağı gibi, bütün renkler var. Akan renklerin vadiden aşağı indikçe insanları sardığını görebiliyorum.

Ancak, herkes başka bir rengi alıyor, merakım giderek artıyor. Tepeden aşağı doğru inmeye başlıyorum sanki bir masalın içindeydim. Alice harikalar diyarında.

Aşağıya doğru indikçe her şey giderek daha net görünür bir hal alıyor, banka oturup film izler gibi izlemeye devam ediyorum. O sırada yanıma uzun boylu, zayıf ama sağlıklı bir bedene sahip bal renginden yeşile doğru dönen gözleri pırıl pırıl parlayan biri oturuyor.

-Hoş geldin  diyor, biraz geciktin.

– Şaşırıyorum beni tanıyor musunuz?

-Elbette ama daha erken bekliyordum.

– Nasıl ? diye soruyorum,

– Geleceğini biliyordum, diyor.

Şaşkınlığım artıyor, gözlerim faltaşı gibi büyüyor, kalbimin ritmi değişiyor, yüreğim ağzımdan çıkıp uçacak gibi, bedenime ılılk ılık yayılan sıcaklık azgın alevlere dönüşüyor, kızardığımı hissediyorum sanırım tansiyonum yükseldi diye düşünürken.

-Sakin ol, ihtiyacın olan tek şey sabır diyor gülümseyerek.

Aman Tanrım bu nasıl bir gülümseme… insan nasıl böyle güzel gülümseyebilir, diye aklımdan geçerken o omuzuna çapraz asılmış, postacı çantasını andıran  deri çantayı boynundan çıkarıyor, çantanın iki yanında küçük 4 tane, önünde ise 2 tane büyük cepler var, ceplerin içinde bölmelere yerleştirilmiş küçük renkli şişelere gözüm ilişiyor.

11026364_10206265214100042_1360703849_n

Sabrımı gözlerimde görmek ister gibi bal rengi, ışıl ışıl gözleriyle gözlerime bakıyor, yüz hatları çok muntazam, alt dudağındaki kıvrım oldukça çekicilik katıyor yüzüne, temizlik gibi ferahlatıcı kokusunu farkında olmadan içime çekiyorum. Sonra anladı mı diye yüzünü inceliyorum, çekinerek. Tekrar çantasına bakıyor, çantanın her bir gözünden 7 ayrı renkte 7 şişe çıkarıyor. Hareketleri ahenkli, parmakları bir piyanonun tuşlarına dokunur gibi tutuyor şişeleri.

-Ne bunlar? diye soruyorum,

– sıcak gülümsemesiyle yüzüme bakmadan cevap veriyor. – hayat diyor..

-Nasıl ?diyorum.

– hayat seçtiğin renktir, kadınların, erkeklerin çocukların her insanın bir rengi vardır ,diyor.

-O zaman erkeklerin rengi siyah .diyorum.

Şaşkınlık ve kızgınlıkla  yüzüme bakıyor.- Her insan aynı olmadığı gibi her erkeğin rengide aynı değildir. Siyah erkek olduğu gibi, siyah kadın da vardır. diyor

-O zaman son dönemlerde insanlar giderek siyah mı oldu, yaşadığımız olaylar bunu gösteriyor diyorum.

Yüzü düşüyor, -maalesef diyor..

-Yaşam da güzel renkler giderek kaybolmaya başladı, bende renkler kaybolmasın diye uğraşıyorum. senin gelmene sevindim, hadi başlayalım diyor.

-Nasıl yani ben de mi? Diye soruyorum.

-Evet diye cevaplıyor, sen de öyle olmasını istemiyor musun? O zaman çalışmamız lazım.

Heyecanlanıyorum,

-Senin rengin ne ? diye soruyorum.

-Onu sen bulacaksın diyor tatlı gülümsemesiyle,

Bunu bulmak keyifli olacak diye düşünüyorum, sonra,

-Hemcinslerini nasıl buluyorsun’’ diye soruyorum.

-Önemli olan kadın veya erkek olmak değil önemli olan en zor koşullarda dahi insan kalabilmek diyor ve sıralıyor.

  • Erkek olmak; geniş bir omuza sahip olmak değil. Önemli olan sevdiği kadına o omuzlara yaslanacak kadar güven ve sıcaklık vermektir!
  • Erkek olmak; Kalın bir sese sahip olmak değil. Önemli olan, nazik duygulu cümleler kurabilmektir.
  • Erkek olmak; Vurdu mu oturtmak değil. Önemli olan dokunuşundaki yumuşaklıktır!
  • Erkek olmak;geniş bir vücuda sahip olmak değil. Önemli olan, O vücutta nasıl bir kalp taşıdığıdır!
  • Erkek olmak; Romantik bir ortamda güzel sözler söylemek değil. Önemli olan o, sözleri yaşamak yaşatmak arkasında durmaktır!
  • Erkek olmak; Ağır eşyaları kaldırmak değil. Önemli olan, hayatın yükünü cesurca taşıyabilmektir!

Denizlerin rengi mavi ise umutların rengi beyaz olsun.  Hayatınıza güzel renkli insanların girmesi dileğimle…

6 YORUMLAR

  1. Kadınlarımız bizim özellerimizdir. Onlar bize Allah’ın emanetidir… Annelerimiz, eşlerimiz, kız kardeşlerimiz bizim için değerlidir. Onlar herşeyin üstündedir.

  2. Neşe Hanım’a teşekkür ederim, çok güzel yazmış…çok duygulandım. Hayatımızın karardığını düşündüğüm bu günlerde böyle renkli, güzel, umut dolu yazılara ihtiyacımız var. Hayatımızın rengarenk olması dileğiyle…

  3. İçten, samimi ve sıcacık…okurken akıp gidiyor cümleler yüreğinizden….hem gülümseten, hem de hüzünlendiren…ellerine, diline ve YÜREĞİNE sağlık…Neşe’m sen hep yazmaya devam et….

  4. Günaydın, çok güzel yazmışsınız, emeğinize sağlık…
    Hayatımın karardığını düşündüğüm bu sabah bu renkli yazınız çok hoşuma gitti, hala umudum var 
    inşallah güzel şeyler, renkli güzel günler gelecek…
    Sevgiler,

  5. Günaydın  çok güzel yazmışsınız, emeğinize sağlık…
    Hayatımın karardığını düşündüğüm bu sabah bu renkli yazınız çok hoşuma gitti, hala umudum var  inşallah güzel şeyler, renkli güzel günler gelecek…
    Sevgiler,

  6. Neşe hanım, yüreğinize kaleminize sağlık.Keyifle okudum…Renklerin hepsini seviyorum. Birisini diğerinden çok da olsa…Renklere o manaları yine biz yüklüyoruz.Oysa renkler hayatımızı güzelleştirmek için var…Kara kaş, kara göz.. Mavi gökyüzü…Beyaz bulutlar..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.