4996.
İÇİMDE GARİP BİR SIKINTI VAR. 5000. Maddeye yaklaştığım ve artık siyasi yazılar yazmayacağım, yazdıklarımı kitap olarak bastıracağım için mi? Yoksa benim elimde olmayan sebepler tahtında, yine siyasî yazılar yazmaya, mecbur kalacağım için mi? Bilmiyorum, hiç bilmiyorum ama içimde çok büyük bir sıkıntı var. İnşâallah bu sıkıntı, şahsımla ilgili Bir sıkıntıdır. Ülkem ve milletim için değildir. Şayet Ülkem ve milletim içinse, Rabb’im her ne olacaksa, olacakları ülkem ve milletim için, hayırlara tebdil etsin, İnşâallah. Daha önce de açıkça yazdığım, kezā yakın çevremdeki can insanlara da, müteaddit kerreler ifade ettiğim veçhile; son zamanlarda her ne beter iş oldu ve oluyorsa, bu işlerin hepsi, mutlak surette milletin, devletin ve hükûmetin işine yarar şekilde oluyor. Yine Bir şey olacaksa, aynı “İlâhî Düstur” üzre olur İnşâallah… (Not: 4996 sıra numaralı bu yazıyı yazdıktan sonra, yayına aynı sürede hazır olan: 4997 – 4998 – 4999 yazılarını da dikkat ettiyseniz, birkaç gün yayına hiç yazı koymayarak, sıkıntımın neticesini bekledim. Cuma akşamı anlaşıldı ki; sıkıntımın sebebi: Darbe girişimi olacağı imiş.!.. “-Aptala malûm olur.” derler ya. Olmuş işte. Bunun da FETÖ belâsına inanmayan zevat için, ne büyük hayırlara sebep teşkil ettiğini, birlikte gördük ve de göreceğiz, elbet. Ancak bu arada, şehit olan 164 vatan evlâdına Allah’dan Rahmet, ailelerine ecr-i sabır ihsan etmesini niyaz ediyorum.)
4997.
Bir ülkenin taşına toprağına, havasına suyuna, kedisine kuşuna, insanına hayvanına şayet āşıksan, ancak GERÇEK VATANDAŞ VE O MİLLET FERTLERİNDEN BİRİ OLABİLİRSİN. Aksi hâlde: O millete, O vatana, O bayrağa, hayır yaptığını zannederken bile, hepsine çok büyük zararlar verirsin. Bu kural hiç değişmez. Verilen zararlar için sadece bayrak üzerinden misâl verelim ki; Türk Bayrağı üzerine, aslā yazı yazılmaz. Resim basılmaz. Bayrak hiçbir şeye fon olarak kullanılmaz. Çamaşır gibi bir yere veya pencereye asılmaz. Resmi ve bayram günleri dışında TBMM haricinde, hiçbir yerde, bayrak sürekli asılı kalamaz. Gün dönümünden sonra tokadan merasimle indirilmesi esastır.. Bayrak çok yavaş indirilir. Çok sür’atli çekilir. Aklına gelen direk dikip bayrak çekemez. Giysi olarak kullanılamaz. Büyük bayraklar ters taşınamaz. Ters basılamaz. İnternette şahıs fotoğrafı yerine aslā kullanılamaz. Mutlaka temiz ve muntazam katlanarak, öpülüp başa konarak, Musaf’ın yanına kaldırılır. Her Türk vatandaşının bayrak üzerindeki hakkı: Mevcut nüfusun Biri nispetindedir. Ve hiçbir vatandaş yukarıdaki kuralları aşarak, bir başka vatandaşı rencide etmek suretiyle Onun hakkına tecavüz edemez. Ve Türk Bayrak düşünmeden uğrunu ölünecek sayılı bayraklardan biri ve ecdat yadigârıdır. Bize kendi kanları canları pahasına, şehitlerimizin emanetidir. Buyurun şimdi ne durumda olunduğuna, karar verin… (Lûtfen 4996 sıra numaralı yazımı dikkate alın. 4999 numaralı yazıya kadar yazdıklarım hazırdı ama yayımlanmamıştı. 5000 numaralı yazım, siyasi yazılara vedā yazım olacaktı. Oysa olamayacak. Ve Darbe teşebbüsünün tahliline ayrılacak. Bu da ülkenin kaderine paralel gelişen, bendenizin kaderi oldu. Bunda da bir hayır vardır elbet.)
4998.
BM’in Dünya’nın Beş’den büyük olduğunu anlaması için, çok uzun bir zamana gerek yoktur. Müsliman’lar İttihat-ı İslâm düsturunda birleştikleri ilk gün, konuyu tüm çevresi ve çerçevesi ile birlikte anlayacaklardır. Türkiye’nin derdi de, bu süreyi elden geldiği kadar kısaltmak olmalıdır. Lâkin, Müsliman’lar arasında ciddi bir zümrenin bunu anlaması için, mezhep denen ve de dinde yeri olmayan bütün illetleri, mutlaka bir yana bırakması, hem zihninden hem de ādāb-ı erkânından kaldırıp atması esastır. (Lûtfen 4996 sıra numaralı yazımı dikkate alın. 4999 numaralı yazıya kadar yazdıklarım hazırdı ama yayımlanmamıştı. 5000 numaralı yazım, siyasi yazılara vedā yazım olacaktı. Oysa olamayacak. Ve Darbe teşebbüsünün tahliline ayrılacak. Bu da ülkenin kaderine paralel gelişen, bendenizin kaderi oldu. Bunda da bir hayır vardır elbet.)