‘Azerbaycan Türkiye kardeşliğini bir daha gözden geçirmesi için Bursa’da iyice zamanı olacak .‘
Öten hafta sürprizlerinden biri İstanbul Göç İdaresi Başkanı Recep Batu’nın tayini oldu. Medya Bursa’ya tayini çıkan müdürün haksızlığa uğradığını yazmaktan çekinmedi. Sosyal medyada da en çok tartışma konusu olan tayinle bağlı Türkiye medyasında ‘İstanbul gibi adeta muhacirlerin ve muhacirliğin başkenti haline gelmiş bir ilde yıllardır büyük fedakarlıkla çalışan ve muhacirlere ensar olma bilinciyle hareket eden bir ismin anlamsız ve gereksiz bir uygulamayla İstanbul’dan başka bir ile atanması üzücü oldu.’ cümleleri yer aldı. ‘…işini iyi yapan bir insanı bir anda cezalandırıyorlar’ gibi üzüntülü cümleler kuran meslektaşlarımızla yanaşı Azerbaycanlı gazeteci Kebuter Hakverdi kendi sosyal medya hesaplarında imalı kelimeler kullanarak Recep Batu’nu tebrik etti ve en çok biz Azeriler sevineceğiz diye yazdı. Hatta Fb sayfasında Recep Batu’nun fotosu ve ‘Devlet başa! Teşekkürler, Türkiye’m!’ sloganını paylaştı. Ne baş veriyor? Perde arkası bir olaylar mı oldu? Konuya aydınlık getirmek için Kebuter Hakverdi ile irtibata geçip sorularımızı cevaplandırmasını istedik.
Kebuter Hakverdi: ‘Türkiye’de, özelikle İstanbul’da yasadışı ikamet eden bir Azerbaycanlı topluluk var ve 2017 yılından başlayarak çok önemli makamlarda toplantılar yapılarak emekci migrantlardan oluşan bu topluluğun normal yaşamaları için çözüm aranmıştır. 2019 yılında Türkiye İç İşleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın Bakü görüşlerinde Azerbaycan Diaspora İle Çalışma Komitesi Başkanı sayın Fuad Muradov’un konuya müdahalesi ve sayın prezidentimiz İlham Aliyev’in bilgileri dahilinde harekete geçilmiştir. Yerlerde benim çalışmalarımla buradaki Azerbaycanlılarla toplantılar yapılarak listeye alınmalar başlamıştır. 2020 yılın yaz aylarında sayın Çataklı’nın İstanbul’a gönderdiği ekip Halkalı, Gazi Osman Paşa ve Bayrampaşa semtlerinde Azerbaycanlıların toplandığı merkezlerle görüşerek problemin daha hızlı ve kolay halli için fikir alış verişinde bulunmuşlardı. Hayal edemeyeceğimiz bir gerçek. Türkiye Cumhur Başkanı, İç İşleri Bakanın bilgisi dahilinde (zaten sayın Süleyman Soylu Azerbaycanlılar konusunda bildiğim en hassas insandır) bir uygulama. Azerbaycanlı toplumu çağ atlatacaktı sandık. Kollar sıvandı ve bir ay içinde 2 binden fazla kişinin ikamet ettikleri adres ve tel numaraları dahil olmakla bütün bilgileri İstanbul Göç İdaresi müdürlüğünün uygun bölümüne teslim edildi. Kaç kişi ikamet aldı derseniz cevap 0. Ben bu konuyu 2012 yılından şu ana kadar çalışan kişi gibi buraya kocaman bir gülümseme işareti bırakmak istiyorum. İşler uzadı ha uzadı. Kaç kişi ile irtibata geçtim, kaç unvana yazdım ki zaten bu çözümün unvanı bir; İstanbul Göç İdaresi. Ve ısrarlarımda bana hak veren bir nokta var; bize yani yasadışı ikamet eden Azerbaycan toplumuna bu inisiyatifi Türkiye Cumhuriyeti sayın Erdoğan tanımış, bu minnet nedir? Ve hala durum aynı. Son çare olarak her iki devletin başkanına yazılı olarak bir yazı yazdım, durumlarımızı anlattım.’
Kebuter Hakverdi yasadışı ikamet eden insanların normal hayata dönmeleri, doğal hak ve hukuklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin migrantlara verdiyi imkanları kullana bilmeleri için bunun çok önemli olduğunu vurguladı ve Azerbaycan Türkiye kardeşliğini ciddiye almayan, hala bu kadar hassas bir konuda duyarsız davranan, her iki ülke başkanının bilgisi dahilinde hayata geçirilen, binlerce Azerbaycanlının hayat ve yaşam kalitesinin söz konusu olduğu konuyu ihlal eden bir bürokratın tayinini medyada yer alan düşüncelerden farklı olarak ceza gibi değil de mükafat gibi değerlendiğini açıkladı. ‘Bursa İstanbul’la kıyaslanmayacak kadar sakin bir il. Bizim kardeşliğimizi gözden geçirecek kadar zamanı olacak sayın müdürümüzün. Devlet başa! Teşekkürler, Türkiye’m!’