Covid19 Virüsü İle Savaş mı, Seviş mi?

0
531

Azerbaycan Akciğer Bilim ve Araştırma Hastanesinde Ne Baş Veriyor?

Azerbaycan pandemiya sürecinde yenildi. Günlük vakalar ve ölüm olaylarından toplum vahim
bir paniğe kapılmış durumda. Sosyal paylaşım siyeşerindeki bilgilerden de anlaşılır ki artık
hastaneler hasta almıyor, virüse bulaşmış insanlara bakacak sağlık personelleri yetersiz
kalıyor. Ülke genelinde 15 günlük sokağa çıkma yasağı geliyor. Katı kurallarla ve para
cezaları ile vakaların karşısına geçmeye çalışan yetkililerle yanaşı bir çok siyasiler ve sosyal
fenomenler de itirazlarda bulunuyorlar.
Sosyal fenomenlerden hukukçu Samir Zeynalov özellikle Bakü Azerbaycan Akciğer Bilim ve
Araştırma Hastanesinde baş verenler ve hastanenin müdürü Hakikat Gadirova hanımla ilgili
SOS bilgiler paylaşıyor. S.Zeynalov 24 Nisan 2020 tarihinde (sağlık bakanlığının görevlerini
yerine yetirmekte olan kurum) hastanede hijyen kısıtlama kurallarının çiğnenmesi nedeni ile
baş hekim ve personeline ciddi uyarıda bulunması ile bağlı paylaşımlar ederek durumun ne
kadar vahim olduğunu açığa çıkarıp. Sosyal Medya hesaplarında hekimlerimiz hastalarımızın
bütün sorunları ile içten ilgileniyorlar yazılı paylaşımlar eden müdür yardımcısı Naile
Mahmudova’nın hastane odalarında hastalarla sosyal mesafe gözlemeden ve antimikrobial
giysiler giymeden, koruyucu maske ve eldiven kullanmadan hastaları ziyaret eden
resimlerinin paylaştığını kanıt olarak topluma sunan hukukçu itirazını bildiriyor.
Samir Zeynalov:
‘Pandemiya savaşının şu andaki dönemine kadar devlet seviyesinde yeterince önlemler
alınmış ama verilen emeklere bu kadar vurdumduymazlık ve sorumsuzluk sergilemek hem de
çok önemli bir hastane ve personeli tarafından bunun yapılması inanılacak gibi değil. Bunları
yapmak en basit anlamda devletin önlemlerini ve toplumun hayatını hiçe saymaktır.
Bakü Akciğer Bilim ve Araştırma Hastanesinde daha fazla noksanlar var ki medyanın
nazarlarını bu problemlere yöneltmek zamanıdır. Hastanede 100 kişi tedavi oluyor. Bilindiği
üzere akciğer hastalıkları ve özellikle de verem hastalarının tedavisi ertelene bilmez. Odur ki
virüsle savaş için hazırlanmış 8 hastane odası dahil hem de risk gurubunda olan akciğer
hastaları bir çatı altında tedavi görmek zorundalar. Odur ki bu hastanenin sağlık personeli
sıkı yönetim kurallarını daha ciddi bir şekilde uygulamalılar. Sırf devam eden sorumsuzluk
yüzünden hastalar ve hekimler ve onların aile bireyleri bulaşma tehlikesi altındalar.
Hekimlerden hatta vefat edeni de var.
Genelde hastanenin yoğum bakım üniteleri çalışmıyor ve yoğun bakım uzmanı yoktur. Baş
həkim İmamverdi Rzayev Ocak ayında 19 , son 5 ayda ise 68 hastanın vefat ettiğini söylüyor.
Son 4 yılın beş ayı içinde 3 dəfa az hasta vefat etmiş ki bu da hastanenin 2016 ve 2020.
Yıllarda “Verem Savaş” alanında yenilgisinin sonucudur. Hastanede verem hastalarının
ameliyatları da sürekli ertelenir ve son birkaç yıldır artık cerrahi uygulama tarih olmuş.
Hastane müdürü Hakikat Gadirova hanımın uzmanlık alanı mikrop bioloji ve maalesef Prof.
Dr. Hanım efendinin başkanlığında olan bir hastanede, hem de çok önemli bir alan üzere
ihtisas araştırma hastanesinin durgunluğu Azerbaycan’ı veremle savaşta mağlup ediyor.
Böyle olmasaydı Türk medyası Verem turizm konulu yazılarda utanç verici bu cümleleri
kurmazdı: ‘TÜRKİYE’DE verem (tüberküloz) tedavisinin ücretsiz ve başarıyla yapılması,

yabancı verem hastalarını çekmeye başladı. Hastalar özellikle Azerbaycan, Türkmenistan,
Kırgızistan, Gürcistan, Ukrayna, Afganistan, Afrika ülkelerinden geliyor.’
Petrol zengini, ABD gibi titan bir ülke ile enerji taraftaşı olan Azerbaycan’ın ismi, sorumsuz
bir sağlık personeli yüzünden Afrika, Afganistan gibi ikinci sınıf ülkeler sırasında yer alıyor.