Elçin Mirzebeyli:  ‘ Fuad Abbasov,   Ermenistan ve Ermeni Rus Medyasının Azerbaycan ve Türkiye’ye Karşı Kullandığı Bir Fikri Tekrarladı.’

Elçin Mirzebeyli: Gazeteci-yazar

Moskova Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden mezun olmuş. “Sevil” Sinema Evinin başkanlığını yapmış.   Dahi Muhemmed Füzuli, Bahtiyar Vahapzade ve Rüstem Behrudi  belgesellerinin ssenaryo yazarı ve yönetmenidir.  1990. yıl Azerbaycan Milli Azatlık Harekâtının marşı, hazırda Azerbaycan Cumhuriyeti  Ordusunda söylenen ve  okullarda öğretilen  “Azatlık” marşının yazarıdır.  Şiirleri ve yazıları Türkiye, İtalya, Özbekistan ve Rusya’da basılır.  Günlük “Xalq Cəbhəsi” gazetesi ve  Azerbaycan ve İtalyanca  yayımlanan “Via della Seta” (İpek Yolu) dergisinin  baş yazarı  ve BayMedya İnformasiya Agentliyi’ nin genel başkanıdır.Azerbaycan Yazıcılar Birliği’nin ve Uluslararası Medya  Enstitünün (İnternational Press İnstitute) üyesidir.

Kitapları: “Bir gecenin tenhalığı”
“Kayıp olmuş zamanın adamı”
“Boz şu sükutu”
“Sevgi mektupları”
Ödülleri:“Tərəqqi” Nişanı
TÜRKSOY-un Basın Onur Ödülü
Ali Medya Mükafatı

–  Elçin bey, Azerbaycan’da yaşanan son olaylar  bir daha sergiledi ki Azerbaycan medyası  özgürlüğünün 26.  yılında olsa da  hala  kendi işinde deneyim kazanmamış. Neden?

– Azerbaycan medyası hakta  bunları söylemek insafsızlıktır sadece.  Bizde deneyimli  medya kuruluşları ve temsilcileri fazlasıyla var. Kast ettiklerinizin profesyonel basınla hiçbir ilgisi yok. Bu adamlar 60 dolar para harcayıp internet alanı alanlar ve yarattıkları siteler aracılığıyla para kazanmak için uğraşanlardır. Medya onlara kendi cinayetlerini  gerçekleştirmek için vasidedir.

-Medyanın İP yarışması   Azerbaycan’ın son Karabağ  savaşında askeri sırları  tıraşlamağa gibi götürdü.  Bırakın  da sırları, şehitlerin Ermeniler tarafından aşağılanmış meyyitlerinin resimlerini manşetlere taşımaktan utanç duymadılar

–  Bu adamlar somut halde suç işlettiler  ve mevzuata göre sorumluluk altına alınmalıdırlar. Azerbaycan’da medya adına iddia eden binlerce site var. Onlardan sadece 30’a kadarını profesyonel medya olarak görmek olur. Kalanlar oluşan boşluktan, internetin verdiği imkanlardan yararlanmağa çalışanlardı.

-Azerbaycan’da gündem olan haberlerden biri de İhlas Haber Ajansı’nın Moskova muhabiri  Fuat Abbasov’un işine son verilmesi oldu.

– Maalesef insanlar olguya değil, gevezeliğe, şova ve  yalancı yurtseverliğe daha çok dikkat ayırırlar. Artık birkaç gündür, bu konuda yazıyorum, açıklama veriyorum, Fuad Abbasov’un yer aldığı müzakerelerin  videosunu paylaşıyorum. Fuad Abbasov’un orda yaptığı  hataları, Azerbaycan’ın ve  Türkiye’nin dış politikasına vurduğu darbeyi   videoyu seyir eden her kes görüyor. Ama sanki kasıtlı bir şekilde   Karabağ konusunda konuştu, tartıştı o yüzden İhlas’tan atıldı görüntüsü yaratmak istiyorlar.  Bu  milli meseledir ve yeterince dikkatli olmamız lazım.  Fuad Abbasov Rusya uçağı vurulduktan sonra katıldığı tartışmanın birinde Rus halkından özür dilemişti. Sonuncu müzakerelerde  da programın sunucusu bunu ona hatırlattı ve Fuat bey cevabında siz haklısınız dedi. Aynı zamanda bildirdi ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Vladimir Putin’e birkaç kez görüşme teklif etse de Rusya Devlet Başkanı bunu kabul etmemiş. Eğer Putin Erdoğan’ın görüşme teklifini kabul etseydi o zaman Karabağ’daki son askeri operasyonlar yapılmayacaktı. Bu ne demek oluyor? Bu yanlış nasıl yapılır. Ben düşünmüyorum ki, Fuat Abbasov o programa sırdan biri gibi davet almıştı. Ruslar  bele konularda çok hassastırlar ve programın misafirlerini önceden seçiyorlar. Kimin nasıl konuşacağı belli oluyor.  Yani dolayısı ile dedi ki, son olaylarda Türkiye’nin rolü var. Bunu yanlış olarak mı söyledi,  amaçlı mı söyledi bilmiyorum. Bu meselenin farklı  tarafıdır. Ama Karabag’da   yaşanan son olaylardan sonra Ermenistan ve Ermeni-Rus medyasının Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı kullandığı bir fikri tekrarladı.  Türkiye faktörünü öne çıkarttı.  Ermenilere de, onların konumunda duran Ruslara da bu gerekiyordu. Rusya toplumunda Türkiye faktörü gıcık yaratacağı da önceden dikkate alınmıştı, maalesef …  “Türk malı” yazılan bir ürünün  Rusya sınırlarından içeri giremediği  bir dönemde Türkiye’nin haber ajansını temsil eden bir şahıs Moskova’da nasıl rahatça  canlı yayına katılabilirdi ki … Siyasi düzlemde analitik tefekküre, sağlam mantığa, manevra yeteneklerine  dayanmayan vatanseverlik çoğu durumda aleyhimize kullanılıyor…