Bu gün Azerbaycanın Halk Şairi Ramiz Rövşenin Doğum Günüdür.Biz de Şairi tebrik ediyor ,uzun ve sağlıklı ömür diliyoruz.
Ramiz Mehmetali oğlu Rövşen 15 Aralık 1946 yılında Bakü’nün Amircan kasabasında doğdu. İlk ve orta öğrenimi Surahanı ilçesindeki 208 numaralı okulunda tamamladıktan sonra ilk lisans eğitimini 1964-1969 yılları arasında Azerbaycan Devlet Üniversitesinin Filoloji Fakültesinde, ikincini ise 1976-1978 yılları arasında Moskova’daki Yüksek Senaryo Kurslarında bitirdi.
1971-1987 yy. arasında Cafer Cabbarlı adına “Azerbaycanfilm” stüdyosunda çeşitli görevlerde çalıştı, 1987-1992 yy. ise aynı kurumda baş editör görevini üstlendi. Çalışma faaliyetini daha sonra Azerbaycan Tercüme Merkezi’nde baş editör konumunda (1992-2009) devam ettirdi. 2009 yılından itibaren günümüze kadar aynı merkezde Edebi Yayınlar Bölüm Başkan danışmanı görevini yürütmektedir.
Şairin çeşitli yıllarda “Bir Yağmurlu Şiir”, “Gök Yüzü Taş Barındırmaz”, “Kelebek Kanatları”, “Gidelim Biz Olmayan Yere”, “Nefes-Kitaplar Kitabı” adlı şiir kitapları Azerbaycan, Türkiye ve İran’da yayınlanmış; kalemine ait senaryolarla çok sayıda film ve belgesel çekilmiştir. Eserleri Sovyet Cumhuriyetleri dilleri dışında İngiliz, Alman, Fransız, Leh, Bulgar ve İspanyol dillerine tercüme edilmiştir. Ramiz Rövşen Azerbaycan Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyesidir.(kaynak: vikipedi)
Ayrılıq
Yene bu şeherde üz-üze geldik,
Neyleyek, ayrıca şeherimiz yox.
Belke de, biz xoşbext ola bilerdik,
Belke de, xoşbextik, xeberimiz yox.
Aradan ne qeder il keçib gören, –
Tanıya bilmedim, meni bağışla.
Men ele bilirdim, sensiz ölerem,
Men sensiz ölmedim, meni bağışla!
“Ölmedim” deyirem, ne bilim axı, –
Belke de, men sensiz ölmüşem ele,
Qebirsiz-kefensiz ölmüşem ele.
Belke de, biz onda ayrılmasaydıq,
Ne men indikiydim, ne sen indiki, –
Ayrıldıq, şeytanı güldürdük onda;
Bu ilin, bu ayın, bu günündeki,
Ele bu küçenin bu tinindeki
meni de, seni de öldürdük onda.
…Sağımız-solumuz adamla dolu,
Qol-qola kişilə r, qadınlar keçir.
Özünden xebersiz, ömründe min yol
Özünü öldüren adamlar keçir.
Keçir öz qanına qaltan adamlar,
Bir de ki, qan hanı?
Qan axı yoxdu.
Hamı günahkardı dünyada, amma
Dünyada heç kesin günahı yoxdu.
Bizsiz yazılmışdı bu tale, bu baxt,
Sapanddan atılan bir cüt daşıq biz.
Belke bu dünyada on-on beş il yox,
Min il bundan qabaq ayrılmışıq biz.
Halal yolumuzu deyişib, nese
Çaşmışıq, bir özge yoldan getmişik.
Belke min il qabaq sehv düşüb nese,
Min illik bir sehve qurban getmişik.
Deyişib yerini belke qış, bahar,
Qarışıb dünyanın şeheri, kendi.
Belke öz bə tnində ögey analar
Ögey balaları gezdirir indi.
Ömrüm başdan-başa yalandı belke,
Taleyim başqaymış doğrudan ele.
O yoldan öten qız, anamdı belke,
Belke de, oğlumdu bu oğlan ele.
Bu yalan ömrümde
gören sen nesen?
Belke heç sevgilim deyilsen menim.
Anamsan, bacımsan, nenemsen, nesen? ! ..
Birce Allah bilir, neyimsen menim.
Bizi kim addadar bu ayrılıqdan,
Çatmaz dadımıza, ne yol, ne körpü.
Ölüsen, dirisen, her nesen, dayan!
Dayan, heç olmasa elində n öpüm…
Deyirsen: “Ölüyem, ölünü öpme..”
Elimin içinde, soyuyur elin.
Deyirsen: «Sen allah, elimi öpme,
Elimden, deyesə n, qan iyi gelir..»
Ramiz Rövşen
*****************
Ayrılık
Yine bu şehirde yüz-yüze geldik,
Ne yapsak, bir başka şehirimiz yok.
Belki de, biz mutlu olabilirdik,
Belki, mutluyuz da, haberimiz yok.
Ayrıldık kaç zaman geçti bilemem, –
Tanıyamadım seni, beni bağışla.
Sensiz yaşayamam, ölürüm sandım,
Ben sensiz ölmedim, beni bağışla!
“Ölmedim” diyorum, nerden bileyim, –
Belki de, ben sensiz ölmüşüm öyle,
Mezarsız,kefensiz kalmışım böyle.
Belki de, o zaman ayrılmasaydık,
Ne ben şimdikiydim, ne sen şimdiki
Ayrıldık, şeytanı güldürdük, o an;
Bu yılın, bu ayın, bu tarihinde,
Böylece sokağın bu köşesinde
Beni de, seni de öldürdük o an.
Sağımız, solumuz adamla dolu,
Kol kola erkekler, kadınlar geçer.
Kendinden habersiz, ömründe bin yol
Kendini öldüren adamlar geçer.
Kendi öz kanına batan adamlar,
Kan mı? Nerde o kan?
Oysa ki, yokmuş?
Herkes günahkardır dünyada, amma
Dünyada kimsenin günahı yokmuş.
Bizsiz yazılmış bu tali, bu baht,
Sapandan atılan bir cift taşız biz.
Belki bu dünyada beş, on yıl değil,
Bin sene öncesi ayrılmışız biz…
Helal yolumuzu değiştik, neden
Şaşırdık, bir başka yoldan giderek.
Bin sene önceki hata yüzünden,
Bin yıllık hataya kurban giderek
Değişmiş yerini belki kış, bahar,
Karışmış dünyanın şehri, kenti.(aslında kend – köydür)
Belki de rahminde üvey analar
Üvey balaları gezdirir şimdi.
Taliim başkaymış belki de başka
Yolu geçen o kız, anamdır belki,
Belki de, oğlumdur bu delikanlı.
Bu yalan ömrümde
Peki sen nesin?
Belki de sevgilim değilsin benim.
Anam mı, bacım mı, ya nenem misin? ! ..
Bir tek Allah bilir,neyimsin benim.
Bizi kim atlatır bu ayrılıktan,
Yetişmez yardıma ne yol, ne köprü.
Ölüysen, diriysen, neysen, azcık dur
Dur, hiç değilse elinden öpem…
“Ölüyüm, diyorsun ölüyü öpme..”
Elimin içinde, soğuyor elin.
“Allah aşkına öpme diyorsun,
Elimde, sanırım, kan kokusu var..”
Ramiz Rövşen // Uyarlama: Halide Efendiyeva