Yine Bir Tır Kaptanı Hikayemizle Karşınızdayız 

0
777

Semra Gez Yazıyor
Tarih : 2017.12.31  23:43:22
Ulaştığımız bilgilere tır kaptanlarının takograf kullanma mecburiyeti, ve bazı işletme sahiplerinin şoförün iş güvenliği Takograf’ı görmezden gelmesi.

 Takograf kelime anlamı ile takip çihazı yani ; “Takograf cihazları 3500 kg ve daha fazlası kapasiteli yük araçları; kamyon, kamyonet, çekici vb ile 17 yolcu ve daha üzeri kapasiteli minibüs, midibüs, otobüs gibi araçlarda kullanılması zorunlu bir kayıt ve takip cihazıdır…” Araçların günlük hareket zamanları, kullanım süreleri, kullanan şoförlerin hangisinin hangi zaman aralığında kaç km boyunca araç kullandığını, maksimum hangi hızlara çıktığını, ne kadar dinlendiğini ayrıntılı olarak kaydeden ve bu bilgileri istenildiğinde tüm ayrıntıları ile rapor şeklinde veren elektromekanik cihazlardır. Yurtiçi kaptanları takoya uyamıyor. Uyku yok yemek yok. Buna rağmen az maaş verildiği gibi, Maaşlardan kesinti yapılıyor. Kaptanların istediği takoya uymak,takograf ile çalışmak.

Takograf’ a göre şoförlerimiz, 4.5 saat yo(l45 dk mola)- Tekrar 4.5 saat yol,( Sonra 9 saat mola)-

2. Gün: Ayni 4.5 yol( 45 dk mola) -4.5 saat yol (11 saat mola)

2. Haftanın sonunda: 24 saat mola. İşte takograf kullanan şoförlerin yasal istirahat hakkı bu, Peki yurtiçi şoförü bu hakkı kullanabiliyor mu?  hayır. Peki yolun güvenliğini sağlayan trafik polisleri bu takograf kontrollerini yapabilir mi elbette görevi olduğu için yapar, yapmalı. Ne yazık ki yapmıyor. Sadece sürate bakıyor, şoför günlerce uykusuz yorgun araç kullanmış görmez ,hız sınırını 1 km geç cezayı keser. Artık ulaştırma bakanlığının Takograf konusuna acil çözüm bulması gerekmektedir. Lojistik firmaları ve yol kaptanlarının takograf kontrolleri ciddi anlamda denetlenirse şoförlerimizde biraz olsun rahatlarlar.

Diğer bir konu sosyal medyada oldukça ses getirdi fakat ne yazık ki hala yetkililer çözüm yollarını aramıyor konu şu. Aynen başlığı aktarıyorum; “SİSTEMİ ÖNE SÜREREK YAPILAN BİR YANLIŞ TOPLANTI, 25 000 KM. BİR ŞÖFÖR NE KADAR SAGLIKLI ÇALIŞA BİLİR” Şoföre reva görülen günlük üç öğün yemek parası 30 tl. şoför normal çalışma saati harici dinlenmesi gereken saatte yolda direksiyon başındaysa 4 öğün yemeğe ihtiyacı vardır. ekstra öğün-ektra fazladan harcanan para demektir. Üstelik maaşlarını düzgün ve zamanında alamayan şoförlerin ifadelerine göre ceplerinde sıcak para olması gerekiyor, ödenmeyince buda yok. Aldıkları asgari ücret aylık 300 tl fazladan masraf artışı demek( Sadece 4 öğün yemek olarak çorba içmek zorundalar en ucuz yemek çorba) maaşlarını yalnızca sefer sırasında yolda bitirmesi demektir. Bu şoför ev geçindiriyor, kira veriyor, çocuk okutuyor. Parayı şoförlerin sırtından kazanan işletme sahipleri yani PATRONLAR. Bu kadarla kalsa iyi, yol uzun yaz yada kış fark etmiyor. Uyudukları yer aracın içi. Metal’den kutunun içinde kışın üşüyorlar, yazın sıcaktan kavruluyorlar, üstelik 3 saat bile uyumadıkları halde yine yollarda yükü yerine ulaştırıp para babalarına para kazandırma zorunluluğundalar. Zorunda diyorum, Sendika kuramıyorlar, grev yapamıyorlar, kontak kapatıp işi yavaşlatamıyorlar. Bu hak onlara tanınmamış.

Şimdi burada bir soru sormak lazım:

Bu insanlar Türkiye vatandaşı değil mi? Yetkililer ne bekliyor. Sayın Ulaştırma Bakanı, merak ediyorum neyi neden bekliyorsunuz? O koltukta o makam adını, yumuşak koltuk, sıcak ev, gittiğiniz yerde itibar bunlar için mi o makamdasınız. Ya Allah aşkına artık uzun yol kaptanlarımızı da hatırlayın. İşletme sahiplerinin adreslerine gitmeden sadece Mecliste iki üç Maddelik bir yasa çıkarmak bu kadar mı zor.

Transport şoförlerinin sizin merhametinize değil, yasaya ihtiyacı var. Türkiye Tranportcular’ı toptan kontak kapatırlarsa düşünün oluşacak krizi.Evimize içtiğimiz içeceği,eti,sebze,meyveyi bütün olanakları bize sunan şoförlerimizi bizim unutmamız haksızlık değilmi?

 

Semra GEZ/2017   saat:23.40

Eski Haber Türkeli Genel Yayın Yönetmeni

 

2348 kez okundu