Siyaset bilimci: Azerbaycan yeni bir stratejik emsal oluşturdu

0
71

“44 günlük savaş Azerbaycan’ın mutlak zaferi ile sona erdi. Topraklarımızın işgalden kurtuluşu sadece ülkemizin toprak bütünlüğünün ve tarihi adaletin yeniden tesis edilmesi değil, aynı zamanda hem cumhuriyetimiz hem de bölgemiz için yeni siyasi ve ekonomik gerçekleri oluşturan ve önemli stratejik beklentiler sağlayan önemli bir jeopolitik faktördür. Elbette Ermenistan’ın 30 yıldır Dağlık Karabağ sorununun çözümünde ayrılıkçılık üzerine varolan saldırgan politikası yeni jeostratejik gerçeklikler oluşturdu.’’

Bu sözleri siyaset bilimci Nurlan Galandarli ankarabaku’ye verdiği demeçte söyledi.

Siyasetbilimciye göre Azerbaycan, ulusal güç bağlamında uluslararası hukukun gereklerini yerine getirmek için önemli bir örnek oluşturdu ve yeni bir stratejik yaklaşımın ortaya çıkmasına neden oldu: “Ermenistan’ın saldırgan politikası, kışkırtıcı eylemleri, yıkıcı tutumu yaklaşık 30 yıldır acı çeken Azerbaycan ekonomik potansiyeli, siyasi yetenekleri, diplomatik kaynakları ve askeri gücü ile topraklarını özgürlüğüne kavuşturdu ve toprak bütünlüğünü yeniden sağladı. Bir devlet uluslararası hukukun gereklerini kendi ulusal gücü ile yerine getirmek zorunda kalmıştır. Bilinen 4 BM kararının uzun yıllar kağıt üzerinde kaldığı bilinmektedir. Ne AGİT Minsk Grubu eşbaşkanları, ne de uluslararası örgütler ve bireysel güç merkezleri, Ermenistan’ı saldırı politikasına son vermeye zorlayamadı veya zorlamadı. Ancak uluslararası ilişkiler sistemindeki konumunu sürekli olarak güçlendiren Azerbaycan gücünü savaş alanında gösterdi ve Dağlık Karabağ sorununu askeri ve politik yollarla çözdü. Böylece ülkemiz bilinen dört kararın uygulanmasını sağlamayı başardı.

Siyaset bilimci, ulusal güçleri harekete geçiren ve saldırganı bir teslimiyet bildirisi imzalamaya zorlayan Azerbaycan’ın, olumsuz bir jeopolitik faktör olan ayrılıkçılığı teşvik eden saldırgan bir politika ve ayrılıkçı bir konum ya da saldırgan bir politika beklentisi olmadığını tüm dünyaya kanıtladığını vurguladı: ‘‘Ülkemiz 21. yüzyıl savaşını yaparak askeri gücünü gösterdi. Bu güç sadece silah ve araç gereçlerle sağlanmamaktadır. Azerbaycan ordusunun mutlak zaferini belirleyen önemli faktörler olarak yüksek savaş yeteneği, taktik ve stratejik eğitim, örnek vatanseverlik ruhu özellikle belirtilmelidir. Elbette bütün bunlar, XXI.Yüzyılda Azerbaycan modeli olarak nitelendiriliyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Silahlı Birliklerin Ali Baş Komutanı İlham Aliyev’in de belirttiği gibi, savaş taktiklerimiz dünyanın önde gelen ülkelerinin yüksek askeri okullarında inceleniyor.

Bir başka önemli husus ta, Azerbaycan’ın bölgede yeni bir jeopolitik durum yaratmasıdır. Anlaşmazlığın uluslararası hukuk temelinde çözülmesi – Azerbaycan’ın tarihi adaleti yeniden sağlaması – bölgede yeni işbirliği ve güvenlik platformlarının oluşmasında, yeni formatların ve işbirliği mekanizmalarının ortaya çıkmasında stratejik bir faktör olacaktır. Buna bağlı olarak ta bölgesel ve uluslararası güvenliğin güçlendirilmesine ve işbirliğinin derinleştirilmesine hizmet edecektir. Doğal olarak Azerbaycan’ın önderliğinde ve liderliğinde gerçekleştirilecek yeni işbirliği platformları, Güney Kafkasya’yı Avrasya’nın “kalbi” noktalarından biri haline getirecektir. Böylelikle bölgesel bir süper güç haline gelen Azerbaycan’ın uluslararası ilişkiler sistemi, prestij ve güç hiyerarşisinde yükselmeye devam edecektir. “

Nurlan Galandarli, Azerbaycan’ın yeni bir ilerleme dönemiyle karşı karşıya olduğunu veya ülkemizin yeni bir gelişme aşamasının eşiğinde olduğunu söyledi. Ülkesinin bölgesel bir güç merkezi olarak dünya ekonomisine entegrasyonunu daha da hızlandıracağını söyleyen siyasetbilimci genel olarak, tüm bu gerçeklerin Azerbaycan’ın ulusal gücünü daha da artırmaya, uluslararası konumunu güçlendirmeye ve ülkemiz için yeni stratejik perspektifler açmaya hizmet edeceğini de sözlerine ekledi.

Siyaset bilimci: Azerbaycan yeni bir stratejik emsal oluşturdu