Tam 10 yıldır sosyal medyadayım.
Ben hiçbir ülkücüye “Nesebi gayrı sahih/piç” demedim.
Ama MHP Genel Başkan Yardımcısı dedi.
Ben hiçbir ülkücü gence “Senin anneni tanır mıyız?” demedim.
Ama MHP’nin Ayyaş Müptezeli aynen bunu dedi.
Ben hiçbir ülkücüye “Kağnı gölgesinde yatan itler” demedim.
Ama Şevkat Çetin demecinde aynen böyle dedi.
Ben hiçbir ülkücüye “Satılmışlar, hainler, fitneler, okyanus ötesinden yemlenenler” demedim.
Ama MHP Genel Başkanı bunları dedi…
Hani Nasrettin Hoca’ya “Hocam kızların mini etek giyiyor” denildiğinde “Hasbalara yakışıyor canım!..” cevabını vermiş.
Bu kadar ağır hakaretlere uğrayan ülkücülerin elbette cevap hakkı vardır. Bizlerin hata yapması bizi bağlar ama temsil makamındakilerin hata yapma lüksü yoktur.
Şeyh Edepali ne demişti:
“Ey oğul, bundan gayrı kem söz bize, şom ağız bize, katlanmak sana…”
MHP Yönetimi bu öğütü tersinden okuyor:
“Bundan gayrı sövmek bize, küfür bize,hakaret etmek bize, katlanmak size” diyor adeta.